Asayiş berkemal Feyzullah Bey

Çocukluk günlerimden bildiğim, bildiğimiz bir “polis” profili vardır. Türkiye’de ve özellikle Antalya’da Feyzullah Arslan’ın kişiliğinde hayat bulan yeni “polis duruşu”ndan ve hangi kabukları kırıp, nereye vardıklarından söz edince, benim gibi sizin de kafanızda bu profil değişecek.
Bir gün mütevazı bir çift geldi Haşim İşcan Kültür Merkezi’ne, sessizce yerlerine oturdu. Bu çift, Antalya Emniyet Müdürü Arslan ve eşiydi, Ali Baba ve Kırk Haramiler Operası’nın prömiyerine gelmişlerdi. Operada emniyet müdürü…
Fuayede gezerken, Devlet Tiyatroları’nın sahneye koyduğu oyunların afişlerini görürsünüz, bunlardan birinin yazarı Feyzullah Arslan’dır..
Kitaplar yazan, duvarına asacağı bir akademi, üç fakülte, bir master diploması, avukatlık belgesi ve noterlik ruhsatı bulunan, “Burası Antalya, burada Asayiş berkemal!”  diyerek suçluya meydan okuyan, istatistiklerde suç oranını baş aşağı çeviren  bir Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan..
Uluslararası Polis Birliği IPA’nın Türkiye şubesi, 2010’da ülkemizde düzenlenecek olan IPA Dünya Kongresi’nin antrenmanını yapmak, organizasyon kabiliyetlerini test etmek, üyelerini kaynaştırmak amacıyla Birinci Ulusal Futbol Salon Turnuvası düzenledi. Feyzullah Bey’in deyişiyle “Polisin seyirci olma mutluluğuna erdiği” keyifli maçlar sonunda İstanbul takımı birinci, sıkı durun, Antalya takımı ikinci oldu.. Maçlarda kavga çıkmadı, “polis” gelmedi, herkes mutlu mesut ödülünü aldı.
Ödül töreninde yaptığı konuşmada Feyzullah Bey gayet ciddi:  “Bu kadar polis hazır buradayken, haydi kalkın Antalya’da köşe bucak bir arama yapalım” deyince, salonda önce bir sessizlik sonra o muzip gülümsemesinin ardından bir kahkaha tufanı koptu.. Devamında da espriler uçuşunca her gelen konuşmacı aynı tonda devam etti, sıkıcılıktan uzak şamatalı alkışlı harika bir ödül töreni oldu..
(Tören sonrası Van ve Konya emniyet müdürleri arasında kıran kırana bowling maçı vardı. Sonuç ne oldu acaba?)
 İşte böyle bir profil, “Cibali Karakolu”ndan “CSI” ve kriminal laboratuvarlarına uzanan uzun ince bir yol.. Hataları yok mu? Mutlaka vardır.. İçinde insan olan her şey gibi..
Polis teşkilatının 164. kuruluş yıldönümünü Feyzullah Arslan şahsında kutluyorum.
Onun deyişiyle “polis olması gereken yerde, hep vatandaşın kalbinde” olsun..

Tabula rasa
29 Mayıs 1985’te Brüksel’deki Juventus- Liverpool arasındaki final maçında  Heysel Stadı’nda İngilizlerin başlattığı olaylar sonucunda  39 kişi hayatını kaybetmişti.
İngiliz takımlarına 5 yıl, Liverpool’a 8 sezon Avrupa maçlarından men cezası verilmişti.
Aradan 23 sene geçmiş, bu hafta oynanan çeyrek finallerden sonra, 2009’da Avrupa’nın en büyüğünü belirlemeye iki viraj kaldı ve yarışa devam eden 4 takımın 3’ü İngiliz…
Geçen hafta Galatasaray - Fenerbahçe maçı sonrası yapılan değerlendirmeleri ve sonunda verilen tarihin en ağır cezalarını okurken aklıma işte futbol tarihinin bu kanlı sayfası geldi.
O geceyi televizyonda evde naklen seyretmiş, hatta görüntüleri vermek istemeyen TRT’nin sürekli yayını kesmesine çok sinirlenmiştim.
Şimdi soruyorum, “Vurun kahpeye” diye naralar atarak Ardaları, Semihleri, Emreleri, Volkanları hedef göstermek ne kadar doğru?
Tek çözüm, Türkiye genelinin altında geliri olan ailelerden gelen, yaş ortalaması 23’ü zor yakalayan (bir çoğu Heysel faciasında doğmamıştı bile) büyük çoğunluğu ortaokul 2’den terk bu gençleri asmak ve kanepeye uzanıp “Oh işte sizi şımarık zengin veletler, nasıl geçirdik!!!” diyerek rahatlamak mı?
Hiç kıvırtmayalım, gerçeği biliyoruz.
Hepimiz suçluyuz ve bir sıralama yaparsak sahadaki gençler bence arkalarda, sonlarda kalır. Şimdi yeni bir dönemi başlatma, beyaz bir sayfa açma zamanıysa, “tabula rasa” diyorsak, İngilizler ne yapmış, Ada hükümetleri, federasyonları futbol dünyası, medyası nasıl çalışmış ve bugüne hangi yoldan gelmiş, olaysız, barış içinde Avrupa’nın en büyük takımlarını nasıl yaratmış ona bakmalı, dersler çıkarmalı ve bu sefer günü kurtarmak yerine sorunu kökünden çözmeye çalışmalıyız.
Zaten bu ülkenin sorunu bu..
Her türlü haltı karıştır, “geliyorum” diye diye gelen belaları sorunları zamanında önleme, sonra bul iki günah keçisi taşla gitsin.. Kale boş nasıl olsa..

 

Yayın Tarihi
20.04.2009
Bu makale 2283 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!