Dersinizi çalışın!..

Göreve geleli sayılı gün olmuş bir bakan, aksiyon planının altyapısını oluşturacak, görüş, sıkıntı, önerilerimizi dinlemek için ikinci defa kentimize geliyor, heyecanla  ?Gloria?nın o güzelim salonunda yer bulamayız, aman erken gidelim? diye koşturuyoruz, ne görüyoruz? İçeride 100 kişi ya var ya yok. Onlarla da zaten akraba olmuşuz..

Arada sırada kendi derneklerimize ?mızmız?lanıyorum, ama bu sefer onlar işini gayet iyi yapmış. Ya bizler? Millet dersi kırmış.. Bakın, bu seferlik notları veriyorum, ama yarın imtihan günü geldiğinde sınıfta kalan hepimiz oluruz turizmci kardeşim.

Sevgili Antalyalılar, turizm hepimizin ekmek kapısı, bu yüzden bu pazar kuru bir yazı olacak ise de bu önemli toplantının notlarını sizle paylaşmanın boynuma borç olduğuna inanıyorum. Antalya?nın turizm fotoğrafını hepiniz görün istedim.

Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay yöreyi karış karış bilmesine rağmen kendisine bir helikopter gezisi organize edilmiş, ancak hava koşulları buna engel olmuş. Ayrıca güzel bir program ve iyi bir organizasyon yapılmıştı. Antalyalı turizmciler iyi iş çıkarmış, çok sevindim. Her ne kadar Ahmet Barut ?Bu tür toplantıların problemleri aktarma formatında olmamasına özen gösteriyoruz? gibi son derece kibar bir temennide bulunduysa da her dernek, birlik, belediye derdini dile getirme fırsatı buldu. Adeta döküldü..

Toplantının başında Antalya Tanıtım Vakfı?nın hazırladığı Antalya DVD?sini seyrettik. Güzel ve özenli bir çalışma. Ancak Mustafa Nazik (Papillion Hotel) ?Belek bölgesi tanıtımda az görüldü? diye sitem etti. İşin doğrudan muhatabı olmamasına rağmen Günay gönül alıcı birkaç söz söyledi.

Konuyu en iyi özetleyen konuşma olduğuna inandığım için sadece Osman Ayık?ın sözlerine yer vermeyi düşündüm, diğerleri kusura bakmasın yerim dar.. (Ünal Ağabey duy sesimizi!)

Osman Ayık 2007?yi ?toparlanma yılı? olarak ilan edip, ?Yıl bazında 8 milyon yabancı, 1,5 milyon da yerli turist sayısına ulaşırız? derken Antalya?nın sorunlarını şu ana başlıklar altında topladı:

1- Altyapı yani arıtma tesisleri, çöp imha, elektrik, ulaşım. Arıtma tesislerinde biyolojik arıtmanın da ötesine geçilerek 2. kademe arıtmanın yapılanması ile azot fosfat eleminasyonunun sağlanmasını istedi. Çöp konusunda henüz düzenli depolama yapılmadığını, vahşi depolama ile işlerin gittiğini, doğru dürüst bir kompost tesisinin bir tek Kemer?de olduğunu söyledi. Ulaşımda da konuyu iki ana başlıkta toplayarak, bölge içi ve bölgeyi dünyaya bağlayan düzenli uçak seferlerinin olmadığını belirtti. (Nizamettin Şen Ağabey?in kulakları çınlamıştır.) Ayrıca yatay ulaşımın demiryolu ve denizyolu ile 20 milyonluk yolcu hareketi üzerine kurularak yapılmasını diledi. Elektrik sorununun ise ülkenin sorunu olduğunu ancak en azından bölgenin taşıma ve aktarma sistemlerinin yenilenmesini istedi.

2- Tanıtım ve pazarlama. Osman Ayık, müşteri profilinin değiştiğini belirtirken pazarın ana omurgası Alman turist sayısında düşüş olduğunu, Belçika ve İngiltere?de kıpırdanmanın hissedildiğini belirtirken, ?Bağımsız Devletler Topluluğu 350 milyon nüfusla müthiş bir potansiyel oluşturuyor. Önümüzdeki 5 yılı Rusya ve BDT domine edecektir ancak charter ile çözüm olmaz, tarifeli seferlerin başlaması gerekir? dedi.

3- Turizmin 12 aya yayılması.?Aslında 12 aylık turizm için Avrupa pazarı süreklilik arz eder, ama bölge olarak 6 milyon Avrupalı turisti 5 aya sıkıştırmışız? diyen Ayık, ?Bunu 12 aya yaymak için sadece tanıtım ve pazarlama yetmez, ürünü de geliştirmeliyiz. Futbol, golf, kongre, convention tamam da bölgede 1500 kişi ve üzerine hizmet verecek salonlar yok. Spa gelişmekte, sağlık turizmi için ise alt yapı var diyebiliriz. Bölgede bütüncül bir bakışa ihtiyaç var, İspanya 1200 kilometre kıyı şeridine sahipken, sadece Antalya?nın kıyı bandı 650 kilometre. Bir master plan çerçevesinde bölge farklılıklarını bütüncül yaklaşımla ele almalıyız? dedi.

 

 

Başlarken vurguladığım gibi, fotoğrafı en net çeken konuşma olduğu için Osman Ayık?ın konuşmasını aldım. Yoksa Bakan Günay?a dertlerimizi sektörde ileri gelen 15 kişi 2,5 saat konuşarak bir bir anlattı. Günay da güzel Türkçesiyle konuyu çok iyi kavradığını örnekleriyle bize yansıttı. ?Parti ayırımı yapmaksızın bütün Antalya Milletvekilleriyle birlikte çalışacağız. Bakanlık olarak yerel şenliklere destek vererek tribünlere oynamak yerine, zaten kısıtlı olan bakanlık bütçemizi nokta atışı yaparak efektif kullanacağız? diyerek de bizi kalbimizden vurdu. Tanıtım konusu da emin ellerde, Dünya?yı 9 bölgeye bölerek tanıtım kampanyası yapılacak. Uzakdoğu dahil!.. Hüseyin Baraner?in ?Yörede 14 ilçe ve 100 belediye var, birinin ak dediğine biri kara diyor, tek ses çıkması sağlanmalı? tespitini, ?hatta 20 kilometrede 4 belediye? var bilgisiyle onaylayarak işe vakıf olduğunu da kanıtladı. Umutluyum. Bakanımıza ve organizasyonda emeği geçenlere, yağmur demeyip gelenlere teşekkür ediyorum.

 

 

Üç büyüklerin Avrupa karnesi

 

Üç büyüklerin bu hafta oynadıkları Avrupa maçları üzerine günlerdir konuşuluyor, yazılıyor.

Maç değerlendirmesine girmeden genel havaya göz atmak istiyorum.

Fenerbahçeli dostların yürüyüşleri değişti. Yılardır bugünü bekliyorlarmış. Galatasaray?ın, sonra da Beşiktaş?ın Avrupa?da başarı kazandığı dönemlerde ?sıfır? çekmenin içlerinde yarattığı birikimi bu hafta iyice temizlediler. Fıkraların, hikayelerin, sloganların ardı arkası kesilmedi. Kazanan her zaman haklıdır. Meşin yuvarlak söz konusu oldu mu bir gol fazla atan konuşur, diğerleri susar. Kural buysa bugün biz susacağız, onlar konuşacak.

Bu yıl lig başlarken ?renk farkı benim için olmayacak, Avrupa?da hem kartalım, hem kanaryayım, hem de aslanım? demiştim. Bugün vazgeçme kararı aldım. Elimde UEFA kupası, Super Kupa, ve  Şampiyonlar Ligi?nde başarı dolu yıllar bundan böyle özüme dönüyorum.. Kimse bozulmasın, ben bu yoldan gönüllü çıkmadım, beni siz bozdunuz!..

Fenerbahçe üst tura çıkar. Matematik olarak kesin değil, hala çok ufak bir soru işareti var, ancak bugünden sonra formasını sahaya koysa, en az 1 puan alır. Devamı ne olur sorusuna cevabımı biraz önce yazdım, Galatasaray?ın çeyrek final başarısını yakalamasın diye ben şahsen duacı olacağım!.

Gelelim Kartal?a? Konuşulacak takım kaldı mı, hangi yönetim, hangi hoca? Bitmiş bir görüntü çiziyorlar. Bu satırlar Sivas maçından önce yazıldı. Bu maçın sonucu ne sağlar bilmiyorum ama koskoca bir camiayı gülünç duruma düşürdüler. 8-0?dan bahsetmiyorum. Futbolda her sonuç var. Önemli olan büyük kulüp duruşunu devam ettirmekte. Görev taraftarın, bu yönetim ve hocayla bir yere gitmeleri imkansız gibi. Ben siyah beyaza gönül verenleri yakından tanıyorum, bu tünelden çıkarlar, önce karar versinler ve temizliğe başlasınlar. Kadro değişikliğinden, transferden bahsetmiyorum. Kolay  yolu değil, zor ama hedefe, sonuca giden yöntemi seçsinler. Başka çözüm yok.

Ve, ?Yılların Avrupa Aslanı, bizim evin tekiri mi oldu?? sorusu....

Forması yeterdi. İçeride, dışarıda rakip fark etmez, sarı kırmızıyı gören, ?önce defans güvenliği sonra hücum? diye taktik açıklardı. Ya şimdi?  İkinci sınıf Avrupa takımlarına, kasaba 11?lerine oyuncak oluyoruz. Ruhunu kaybetti, UEFA Şampiyonu?nda, sadece kadro ya da hoca sorunu yok. Avrupa?da sahaya basmak başka beceriler ister. Bu arenada yaşam savaşı, kulüp binasındaki bekçiden başlar, soyunma odasında çay servisi yapandan, yeşil sahaya, tribünlere ulaşır. İliklerinize kadar işlemezse ?Ben büyük takımım ve başaracağım? inancı, bir an olsun titrerse dizleriniz adama öyle bir çakarlar ki ne olduğunu anlayamazsın. Galatasaray işte bu kaosu yaşıyor. Avrupa Aslanı olmakla bizim mahallenin dayısı olmak arasında gidip gidip geliyor.

Son iki maçını alıp üst tura çıksa da bundan sonra işi zor Cim Bom?un.

Sihir bozuldu son iki yıldır, gelen vurdu, giden vurdu. Nasıl mı düzelir? Ben bu sezondan çok şey bekliyordum ama bakıyorum yanıldım. Türkiye?de kazanmışsın, kaybetmişsin kime ne? Araç Galatasaray?ın için amaç olmamalıydı. Üzücü, hem de çok üzücü. Bu işi toparlarsa yeniden oyuncular toparlar. Ne yönetim, ne de taraftar bu sıkıntının atlatılmasında yardımcı olabilir. Sahada formayı taşıyanlar kim olduklarını, nereden ve nasıl bir kültürden geldiklerini hatırlayıp gerekeni yapmalı. Görev onların. İsterler mi? Hissederler mi? Zor gibi?

Yayın Tarihi
13.11.2007
Bu makale 503 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!