En önemli sizsiniz

Memleket meseleleri, hayatın dik yokuşları iyice ruhumu kararttığı için bu Pazar magazin yazmaya karar verdim.
Şimdi bazılarımızın içini ateş basabilir, nefesleri daralabilir... 
Yok yok, merak etmeyin, “acar gazeteci Özer” olarak, kimsenin özel hayatına dalmayacağım, sırlarını paylaşmayacağım..
Ben sevgili Yasemin (Berkel) ve Selin Hanım’ın (Kurt) kalemini taklit edeceğim bugün.
Kötü olursa “affola !!!”
Geçen Pazar günü bir gazetenin ekinde okudum.
Sanırım Hürriyet’in magazin ilavesindeydi. Birinci sayfadan girmişler, daha sonra da ikinci ve üçüncüde röportaj devam etmiş.
Bir sinema-sahne sanatçımızın eski kocası ve onun yeni eşinin evlenme “başarısı”nın hikayesi.
Aslında bu tür söyleşileri okumam ama şeytan dürttü ve gözüm satırların arasında gezindi. Anlatılan, işin özünde, bir adamı imzaya ikna eden kadının “zafer” öyküsü.
Belli ki konuşmaları yazıya döken bu tarzı benimsemiş ya da belki ister istemez konukların da etkisiyle sohbet bu yönde gelişmiş. 
Beyefendi, yani damat da görüşmenin bu açılımından mutlu ve olayın havasına girmiş, gerinmiş de gerinmiş ve “Beni hak etti!” diye ortaya bir çırpıda utanmadan, sıkılmadan yumurtlamış.
İşte tam bu anda, burada, “Oha!” demek istiyorum.
Bu nasıl bir narsisizm?
Bu mega megaloman kardeşimiz bence doktorluk olmuş.
İnsan karısı için “beni hak etti” der mi? Ya da “Sen kimsin de ben seni hak edeceğim” demez mi normal akılda ve zekada bir kadın?
Röportajı bu cümleleri okuduktan sonra terk ettim.
Ben bir erkek olarak bu yorumu kabul etmiyorum.
İlişkide kimse kimseyi hak etmez.
Giriş, gelişim olur eğer sona varılmadan birliktelik karşılıklı dengeli ve uyumlu bir yönde gidiyorsa devam eder. İlişki, ister “evli” damgasını taşısın, ister imza altına alınmadan yaşansın, ben çiftler arasında sevgide, ilgide kantarın topuzu kadından ya da erkekten yana ağır basmaya başladı mı sona geliniyor ya da son viraja girilmiştir diye düşünürüm.
Bir tarafın hayat arkadaşına dönüp “ben sana değer katıyorum” demesi, “bulunmaz Hint kumaşı” havasına girmesi kabul edilemez ve buna kimsenin hakkı yoktur.
Durum, yani ilişki  bu noktaya gelmişse yolları ayırmak her ikisinin de hak ettiği en doğru sondur.
Hazır magazine girmişken geçen haftalardan birinde okuduğum bir haberin konu mankenine bir davet yapmak istiyorum.
Victoria Secret’in ekibinden olduğu iddiası ile İstanbul’da boy gösteren Antalyalı manken kızımız (kendisini tanımam) Lara Sürol hanımefendi kick boks derslerine başlamış. Yazdım hem de defalarca sizlerle paylaştım, yaklaşık 10 aydır hafta içi hemen hergün ben ve hocamız Murat Elvermez bir grup Antalyalı dostla tekme boksu çalışıyoruz.
Lara Hanım olur da  Antalya’da antrenmanlarında eş bulamazsa, ben ve arkadaşlarım bu şansı hak etmeye hazırız, yok partneri var da (ki mutlaka yalnız değildir!!!),   antrenör arıyorsa , Murat Hoca bu konuda yardımcı olacağına bana söz verdi.
Bu ciddi bir davettir. Spor centilmenlik, kardeşlik ise bizde hepsi var !!!
“Lara Sürol sizi bizim salona bekliyoruz” diyelim ve bu haftalık yazı olayını bitirelim, hepinize güzel bir pazar diliyorum, mutlu ve huzurlu olun kimse için de kendinizi fazla üzmeyin, en önemli sizsiniz sakın unutmayın!!!!

Yayın Tarihi
27.04.2009
Bu makale 2528 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!