Krizi fırsata çeviren yalnız sektör…

Berlin’den Antalya’ya dönüş yolundayım.

Bu turizm fuarını da atlattık.

Ayaklarım şişmiş, dizlerim ağrıyor, beslenme düzenim allak bullak olmuş.

Ne diyet kalmış, ne de spor programı.!

Vatana dönünce disiplinli hayatımı yeniden yakalamak çok zor olacak.

Gene de derin bir “off” çekiyorum.

Hasarsız, bunalımsız bir fuar maratonu koşuldu Berlin’de.

Batı pazarında, Almanya’da ve çevre ülkelerdeki ekonomik kriz bizi, bizim pazarda fazla vurmayacak.

Diğer bir deyişle belki de kriz turizmi batı cephesinde teğet geçecek.

Bu sözlere güvenin, benim kadar tecrübeli, Berlin’i görmüş geçirmiş, yaşamış kaç turizm yazarı kaldı? (Yeri tam gelmişken içimde kalmasın yazacağım; bu “ turizm yazarı” sıfatına bayılıyorum, sağolsun Mevlüt Yeni dostumuz bize bu etiketi çaktı, hem onore ediyor, hem de “köşenizde fazla kıpırdanmayın, turizme takılın yeter” diye de ufaktan uyarıyor. Ben anladım onu da gene de rahat durmam pek mümkün değil, şimdiden uyarayım.)

Bu kaçıncı fuardı?

İnanın artık hatırlamıyorum. İlk yıllarda Berlin duvarı dimdik ayaktaydı.

“Çarli Check Point”te batıdan doğuya geçerken arabanızın altını bile ararlar, çevrenizi özel eğitilmiş köpekler sarardı.

20 yıl mı oldu?

Ne krizler, ne savaşlar atlatıldı bu Berlin Fuarı’nın salonlarında…

Kaç Amerikan Başkanı eskitildi?

Hangi diktatörler asıldı, insan kasapları yargılandı?

Depremler, salgınlar...

Terör, Mavi Çarşı, 11 Eylül ve diğer yaşananlar…

Bu fuar dönemi malumunuz yerel seçimlere denk geldi.

Böyle dönemlerde Ankara dış gezilere pek ilgi göstermez.

Yoğun temposundan zaman bulup ülkenin en önemli sektörü için bile, Avrupa’nın en büyük, yoğun turizm fuarına gelmez.

Seçime yaklaşırken gidilmesi gereken kahve toplantıları, açılması gereken mahalle seçim büroları ve en önemlisi katılınması gereken yoğurt, karpuz, çilek, festivalleri ve deve güreşi karşılaşmaları vardır.

“Siyasete girmeyelim, kimseyi de üzmeyelim” diyorum da merak ettiğim bir son soruyu da tam burada ortaya koyacağım, beğenen alır, beğenmeyen sırtını döner.

“Antalya turizmin başkenti”dir, Dubai’ler, Nice’ler geride kalacak, emekli şehri olacağız, Avrupa’nın yaşlı nüfusu buraya gelecek ve benzeri sloganları sürekli tekrarlayanlar, turizm ve Antalya’yı adeta tek yumurta ikizi gibi görenler, maalesef Berlin Fuarı’na bir yarım gün bile ayırmadılar.

Tek aday bile Berlin’e gelip tüm turizm dünyasıyla aynı anda, aynı yerde olma avantajını kullanmak istemedi.

Bu siyasi bir karar mıydı?

Propaganda dönemindeki gibi turizmin sadece sözde kalacağına yönelik ilk işaret miydi?

Unutkanlık ya da bir boş bulunma anı mıydı?

Bilmiyorum.

Aslında merak da etmiyorum.

Kırıldım artık.

Kriz öncesi bir gününüzü bize ayırmanız çok mu zordu?

Zaman yoktu ve yoğun program mazeretlerini duyar gibiyim.

Ama inanın bana tüm adaylara sesleniyorum, hem de, özellikle tüm kalbim ve aklımla gerçekten inandığıma da içim yandı, sizleri orada bir saatliğine de olsa göremeyince…

Neyse ..

Kimse merak etmesin turizmciler bu yılı da aşarlar.

Kriz, mriz dinlemez bu ülkeye milyarca doları getirirler.

Arkanıza huzurla yaslanın ve turizm dünyasının sihirbazlarını seyretmeye hazırlanın.

İzleyin kriz nasıl fırsata çevrilir…

 

Yayın Tarihi
17.03.2009
Bu makale 1516 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!