Ulusal medyanın Akdeniz temsilcilerinden ricam var

Ulusal medyanın Akdeniz temsilcilerinden ricam var

 

Şimdi sıra sizde.

Size sesleniyorum, ulusal gazetelerimizin, haber kanallarımızın Antalya temsilcisi, sorumlusu ağabeylerim, ablalarım, kardeşlerim:

Yıllardır, “Niçin bu turizmci Antalya’da susar, konuşmaz, derdine medya önünde derman aramaz, plan, program açıklamaz, hep günü kurtarmaktan söz eder?” diye yazar, konuşurum.

Antalya turizm dünyası, otelcilik sektörü bu dönem sanırım farklı bir duruş sergileyecek Sururi Çorabatır Akdeniz Turistik Otelciler Birliği Başkanı olarak yeni kadroyla yola çıktığı günden itibaren gündemde yer tutmaya başladı.

Görüş ve açıklamalarıyla alınacak kararlara, yeni uygulamalara referans olmaya başladı. Şimdilik, benim köşemden bakıldığında (da), AKTOB’un yeni yönetimi iyi başladı, doğru yolda gidiyor.

Özetleyelim, konuya hakim, sorunları yakından takip ediyor, çözüm önerileriyle zamanında çıkışlar yapıyor ve Antalya gündeminde ilk sırada yer alıyor.

İşte tam bu tespitimden yola çıkarak size sesleniyorum, görsel ve yazılı medyanın Antalya temsilcileri, size tam burada görev düşüyor.

Bu sesi, bu bakışı, bu azimli çalışmayı, karşılık beklemeyen bu emeği büyüklerimize, İstanbul’a, Ankara’ya taşımak şimdi sizin göreviniz.

Siz burada devreye girmelisiniz.

Antalya içinde ayırdığınız sayfalar, verdiğiniz süreler yetmez.

Siz bizle, Başkan Çorabatır’la İstanbul’u, Ankara’yı, işin  karar merkezini yakınlaştırmalı, birleştirmelisiniz.

Daha açık söyleyelim:

Siz Antalya’nın, turizmin başkentinin, aslında yerel olmaktan çok uzak, tüm ülke ekonomisini, sosyal hayatını ilgilendiren sorunlarını ve hazırlanan çözüm önerilerini daha büyük, daha vurucu ve daha da dikkat çekici tüm yurtta okunur, dinlenir şekilde kullandırtmak için merkezinizle ortak çalışma yapmalısınız.

Size düşen görev, eğer bu ülkenin geleceğinin turizmden geçtiğine inanıyor ve Antalya’yı da bu yolda en önemli köprü kabul ediyorsanız, mutlaka, vazgeçmeden her gün, her saat, her fırsatı kullanarak turizmin ıstırabını, mutluluğunu, ihtiyacını yurdun her köşesine  ulaştırmaktır.

Kolay değil, biliyorum.

Uzaktan bakana, Antalya ve turizmi anlatmak, kavratmak zor.

Akıllı binalarda İstanbul’un siluetine dalıp, hayallere dalanlara turizmi hatırlatmaya çalışmak emek isteyen bir iş..

İddaa, altılı bülteniyle ciro yükselten bir sektörden “turizmde yangın var” haberini ön sıradan gündeme aldırmak kısa ve asfalt döşeli bir yol değil.

Bunların hepsini farkındayım ama size, yeniden sesleniyorum.

Ersözlü, Yeni, Gündoğdu, Pirim ağabeyler ve adını bilmediğim diğer medya temsilcisi arkadaşlar, siz bu göreve soyunmak ve bunu başarmak için çok daha fazla çalışmak, bu hedefe ulaşmak için zaman ayırmak, emek vermek zorundasınız.

Bugüne kadar verdiğiniz savaşı tahmin edebiliyorum ama “olmuyor” deme hakkınız yok, yeniden, her sabah bir daha denemelisiniz.

Geleceğimiz söz konusu ve sizin ellerinizde.

Siz turizmin geleceğini belirleme gücüne sahipsiniz, inanın abartmıyorum, çok içten söylüyorum, lütfen durun ve bir daha düşünün…

Serpil Hanımefendi

 

Serpil, baba emekli, anne ev kadını, kalbinin temizliği yüzüne yansımış, yüzünden tebessüm kaybolmayan genç bir hanımefendi..

Antalya’nın gece aleminin çekim merkezi Ehl’i Keyf’te çalışıyor.

Her gece, haftanın tam 7 günü, sabah 3’e kadar, zaman zaman alkol seviyesi tavan yapan onlarca gece kuşunun kullandığı bay-bayan tuvaletlerinden sorumlu.

Köşesinde tüm misafirlerini ayakta karşılıyor, kolonyası, mendili hazır, gülümsemesi doğal, çok saygılı, “efendim”siz söze başlamıyor, tüm sorulara sıcak ama mesafeli cevap veriyor.

Sorumlu olduğu mekan sabun kokuyor, düzenli, pırıl pırıl, eksik bir tek ampul yok.

En yoğun günde ve saatte, aynı disiplinle standartlarından ödün vermiyor.

Zor bir mesai düzeni var, daha önce otellerde çalışmış, aslında gündüz işi istiyor, (kızarıyor ama gizlemiyor) ve işletmenin hakkını vererek ekliyor, keyiflenen Ehl’i Keyf müşterisinden hizmetinin karşılığını alabiliyor, iyi kazanıyormuş.

Kendine başka bir iş arayışı yok ama zaman buldukça kitap okuyor ve ehliyet sınavına hazırlanıyor.

Evet, işte böyle, son dönemin moda adresi, Antalya’da beklenmedik bir çıkış yakalayan Gökhan Aksoy’un müzikholü ve sahne emekçileri Murat Tekyıldız-Esra hakkında çok yazı yazıldı, çok konuşuldu.

Ben de bu gizli kahramanı tanıştırmak istedim sizlere.

Sakın yanlış anlaşılmasın.

Duygusal bir yazı olsun diye başlamadım, tam tersine, ders çıkarılması gereken notlar düşmeye çalıştım satır aralarına.

Hayata sarılmış, işini, çevresini ve insanı önemseyen, evine omzu dik, alnı açık dönen bir gence buradan teşekkür etmek, onu bu hafta ayakta bu köşede saygıyla misafir etmek istedim. Bu nedenle kaleme aldım bu gözlemlerimi ve sohbetimi.

Umarım, yarın sabah, hayatından bezmiş, yaşam ve çalışma sevincini kaybetmiş, suratsız, kaba, itici, özensiz bir tavırla işbaşı yapacak dostlara bir ışık tutmuş, onları sarsmayı başarmışımdır.

Kolay gelsin Serpil, iyi ki varsın

 

 

Yayın Tarihi
18.02.2008
Bu makale 566 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!