Kovulmadık ey halkım !!!

İzin istemiştik Ünal Ağabey’den.

İki hafta köşemizde olmayacaktık.

Süre uzadı.

Ülkenin gerilmiş havasına, gazetelerin “şirin” manşetlerine, spor sayfasında “Efsane” geri döndü çığlıklarına özel sorunlar da eklenince, arayı açtık.

Bu süre içinde turizm derneklerinden, kuruluşlarından onlarca faks, elektronik posta aldım.

Telefonla arayanlara cevap vermekten yorgun düştüm. “Yapma Abi, dön, sen bizim babamızsın” diye önümü kesenlerden yolda yürüyemez oldum.

Sakal bıraktım, kasket takmaya başladım.

İzimi kaybettirmek için çabaladım ama sonuç alamadım.

Çakra’da, Aura’da eller havada bir gece geçiremez oldum.

Black’te DJ anonsuyla sürekli taciz edildim.

“Sen bizim sesimizsin, sakın bu köşeyi kaptırma” baskısı hergün, gece ve gündüz biraz daha arttı.

Tam artık tembelliğe teslim olmuş,“Bana müsaade, ben artık yokum” demeye karar vermiştim, işte bu sevgi ve destek dalgası yeniden klavye başına oturmama neden oldu.

Kısaca “tamam” değil, “devam” diyoruz.

“Bardak doldu taştı” diyenleri farklı bir açıdan bakmaya davet etmeye devam edeceğiz.

Bizim amacımız çay bardağını değil, sürahileri doldurmak olmalı ısrarımızdan vazgeçmeyeceğiz..

Ön yargısız, kıskanmadan, siyasi, sosyal, ekonomik beklentisi olmadan farklı objektifler kullanıp, deklanşöre bu köşeden basıp, tarafsız fotoğraflar çekip, yorumu size bırakmaya kesinlikle ara vermeyeceğiz.

Haydi yeniden hayırlısı…

 

 

Sorular-Cevaplar

 

Son dönemde ısrarla önüme servis edilen sorulara kısa cevaplar vermek istiyorum.

 

- Fenerbahçe gerçek efsane Galatasaray hikaye mi?

Bu yıl İnter maçıyla başlayan Avrupa macerasında sarı kanarya başarılı, hatta çok başarılı sonuçlar aldı. Önce “tebrikler” demem gerekiyor. Futbol sonuç oyunudur, tarihe yazılacak ve hafızalarda yer bulacak skorlar ve kazanılan kupalardır, gerisi boş, çerez, geyik muhabbetidir. Avrupa’nın ilk sekiz takımına kalmak Fenerbahçe için çok önemli bir adımdır. Bu seviyeye gelmeleri kolay olmamıştır. Tesadüfen değil, söke söke  kurtlar arenasında kendine yer açmıştır. Son 10 yılda Galatasaray’ın arka arkaya yaşadığı amansız mücadelelerin heyecanını bu yıl ilk defa tadan Fenerbahçe camiası sanırım artık UEFA ve Super Kupa’nın ne olduğunu anlamış, yıllarca Şampiyonlar Ligi’nde üst turlara adını yazan Cimbom’un  zaferlerinin değerini daha iyi kavramıştır.

Fenerbahçe Avrupa’da henüz efsane değildir. Çıkış yakalamış kaliteli bir takım görüntüsü vermektedir. Gelecek yıllar sınır ötesinde kalıcı olacağının ya da Kadıköy’de takılacağının göstergesi olacaktır. Bekleyip, göreceğiz.

“Galatasaray hikayeymiş” iddiasına (saçmalığına) gelince, tarih gerçekleri yazar, tarihi de 2000’li yıllarda önce Kopenhag’ta, sonra’da Monako’da kim yazdı açıp bakmak cevabı bulmak için yeterlidir..

Yeniden Fener severleri kutluyorum, bu yıl Avrupa’da dik durdular, alkışı hak etiler.

 Şimdi ben aralarından bir yürekli gönüllünün çıkıp “Meğer UEFA’da, Şampiyonlar Ligi’nde ve sonuçta  Super Kupa’da başarı tesadüfen olmazmış, öğrendik.. Şimdi, kıskanmadan, Galatasaray’ı gerçekten cumhuriyetimize hediye ettiği Avrupa zaferleri için kutluyoruz” demesini bekliyorum.

Hatta keşke bu açıklamayı, yıllar önce, “Bu ülkeye Avrupa’dan ilk kupayı Fenerbahçe getirecek” dediği ve yanıldığı için Ali Şen Amca yapsa “ne güzel olur!” diye düşünüyorum. Galatasaray’ın iki dev kupayla sınırdan girmesinden 10 yıl bile geçmeden, Sevilla maçı sonrası ilk uzatılan mikrofona “Moskova’da finali Fener oynar, kupayı da alır” demeciyle futbol bilgisine, tecrübesine gölge düşüren Efsane Başkan’a şimdi düşen görev, Galatasaray’ın Efsane Başkanı Selahattin Beyazıt gibi açık gönüllülükle ortaya çıkıp “İnancımızı kaybetmedik, biz de bir gün Galatasaray gibi Avrupa’dan kupalarla döneceğiz, Avrupa Fatihi’nin zaferleri bize güç veriyor” demesi değil mi? Yanılıyor muyum Değerli büyüğüm?

- Antalyaspor’da neler oluyor?

Akreplerin içinde neler yaşandı bilmiyorum. Taraftar olarak beni aslında yönetimin kararları hiç ilgilendirmez. Ben sahaya çıkan takımımın kazanmasını isterim. Önemli olan sportif başarıdır benim için. Tribünde oturan Antalyaspor’a gönül verenlere de tavsiyem, “kim ne yapmış, ne demiş?” bırakın şimdi, bunların zamanı değil. Önemli olan üst lige adını yazdırmak ve bu sonuç çok uzak değil. Taraftara düşen görev koşulsuz destek, tam destek. Bu hafta Sakarya’dan en az 1 puan bekliyorum ve yolumuza arızasız devam edeceğimize inanıyorum.

- Turizm bu yıl patlar mı?

“Patlamışı var” dersem kızar mısınız?

Bu sezon olağanüstü bir olay yaşanmazsa kişi sayısı kriterinde rekor kırarız. Bugünkü mevcut rezervasyon akışı, özellikle Antalya bölgesinde, bu yaz döneminin dolu dolu geçeceğini gösteriyor. Peki ya kasım yeniden gelince? 200 bin işsiz ve kapanan yüzlerce otel için bu sezon sonunda da “Bekleyin, 2010 daha güzel olacak, 2050 için çalışıyoruz” mu diyeceğiz?

Bardak doluyor, kesinlikle kabul ediyorum.

Ancak biz sezonu en az 10 aya yaymazsak, turizmi yaparken “ama” ve “fakat” demekten vazgeçmezsek, doğru örneklere gözümüzü kapatmaya devam edersek, ister patlasın, ister çatlasın bu ülke Antalya’dan hak ettiği ekmeği çıkartmış olmayacak.

Kısa sürede yerinde ve zamanında atılacak adımlarla hangi hedeflere ulaşırız diye düşünüyorum, sonra da gazetelerdeki demeçleri okuyup, kafamı kaldırınca nisan ayında hala kapalı otelleri görüp, işsiz turizm emekçisini dinleyince gerilip, kasılıyorum.

Kelimeler sivrilemeye başladı, cümleler sertleşmeye. Bu haftalık ara verelim. Bu konuya yeniden döneriz.

Haftaya görüşmek üzere…

Yayın Tarihi
13.04.2008
Bu makale 491 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!