Benim güzel paketim

“Turizm için Hükümet bir paket açıklayacaksa geç kalmamalı. Hemen karar vermeli.

Geç kalıyoruz.. Bu ay kış kontratlarını imzalıyoruz.. Mayıs bitmeden 1 Kasım sonrası kim açık kalacak, hangi uçaklar bize uçacak, hangi paket programlar yapılacak belli olacak. Mayıs sonrası açılacak turizm destek paketinin yararı beklenen kadar olmaz, belki de ‘sıfır’ olur. Sadece burada değil, ulusal medya önünde de üstüne basarak söylemeliyiz, altını da çizmeliyiz, geç kalıyoruz !!!”

Bu sözler İl Turizm ve Tanıtma Konseyi’nin 2009 yılı toplantısına katılan Side turizminin Başkanı Cengiz Haydar Barut’a ait.

Ben de bu tespitin her kelimesine aynen katılıyorum ve imzamı altına atıyorum.

Aslında turizmci paket beklemeye, “şimdi açılıyor, bak kapağı kalktı, fiyongu gevşedi” diye avutulmaya ve diğer sektörlerin, özellikle de otomotivin her seferinde golü atıp holding tribünlerine koşmasını seyretmeye alışıktır.

Bu nedenle bu son paket söylentisi çıkınca sadece gülmüş, “Biz işimize bakalım, buraya kimse koli, paket, kese kağıdı göndermez” demiştim.

Aslında bu sefer yanıldığımı düşünmeye başlamama ve kafamın bir köşesinde umut ışığı yanmasına neden olan bir söyleşiye de katılmıştım.

Kültür ve Turizm Bakanı’mızla Mevlüt Yeni, Sabah yazarları ve yandan ben, kapalı kapılar ardında uzunca bir görüşme yapmış ve bu özel saatlerin detaylarını da sizlerle Günay’ın izniyle de paylaşmıştık.

Bakanımız ısrarla “Bu hafta turizmin beklentilerini Bakanlar Kurulu’nda görüşeceğiz, diğer Bakanlar da konuya sıcak bakıyor, en geç bu 15 gün içinde detaylarını sizlerle paylaşırım ve büyük ihtimalle de taleplerimizin büyük çoğunluğuna cevap verecek bir paketin detaylarını kamuoyuyla paylaşırız” demişti.

Daha sonra seçim araya girdi, Bakanlar Kurulu listesi tartışılmaya başlandı ve puslu bir dönem başladı, zaten sezona da girildi, işler açılmaya başladı ve bizim paket tozlu rafların arasında bir kez daha beklemeye alındı.

Büyük ihtimalle tam bu aralar bir pansuman yapılır, bir iki derinliği olmayan, destek görüntüsü taşıyan ama beklentileri karşılamayan karar çıkar.

Gündemde bile yer tutmaz bu yeni uygulamalar ve sezon sonu gelene kadar da “patladı, çatladı turizm” naraları arasında yeni yıl yaklaşır ve Antalya yeniden karanlığı gömülür.

Uzatmayalım, siz bu senaryoyu biliyorsunuz. Devamını beni yormayın ve lütfen siz yazın…

SON DAKİKA !!!

Ertuğrul Günay Bakanımız olarak kabinede kaldı.

Bir yeni umut ışığı yanabilir mi?

Cuma akşamı belirsizlik bitti.

Henüz zaman var. Kısa süre kaldı ama bu kış ve gelecek Kasım-Mart dönemlerini kurtaracak, pazarda ses getirecek bir, iki adım atılabilir mi ?

Hatta birlikte bu sefer sonuca koşulabilir mi?

Bekleyip göreceğiz diyeceğim ama zaman bekleme değil ısrarla isteyip, ihtiyacını koparıp alma zamanı.

Paket Ankara’nın aslanlarının karnında, şimdi kim, hangi yürekli turizm temsilcisi elini sokup da oralardan o paketi Antalya için çıkartacak .

Benim için işte asıl bu sorunun cevabı gerçekten merak konusu…

Kırmızı kurdele

Benim ilkokul yıllarımda okumayı sökenlere kırmızı kurdele takılırdı.

Şimdi ne yapılıyor?

Bu gelenek, uygulama hala sürüyor mu?

Bilmiyorum.

Muhtemelen artık kırmızı kurdelenin yerini daha teknolojik bir simge almıştır.

Konumuz benim ilkokul anılarım ya da kaybettiğimiz güzel alışkanlıklarımız ve geleneklerimiz de değil.

Asıl sizlerle paylaşmak istediğim, 2 Mayıs günü başlayan Trafik Haftası boyunca kamu arabalarına zorunlu, özel arabaların gönlüne bırakılmış kırmızı kurdele takma uygulaması. “Arabanın antenine ya da dış aynasına kırmızı kurdele takmak ne demek?” diyenler olabilir.

Ben Hıncal Ağabeyin (Uluç) yazısından öğrendim, çorbaya benim de bir katkım olsun istedim, bu köşeden sizlere yeniden duyuruyorum.

Kırmızı kurdelenin anlamı şu:

“Bu araba bu kurdeleyi taşıdığı sürece trafik suçu işlememeye ayrı bir özen gösterecek..”

Ben bu sembolik uygulamayı, kırmızı kurdele takmayı çok hoş buldum .

Projenin sahibi Emniyet Genel Müdürlüğü Trafikten Sorumlu Yardımcısı Celal Uzunkaya’yı kutluyorum.

Şimdi ilk işim kırmızı bir kurdele bulup, aynama asmak olacak, sizin de bu hafta aynı desteği vermenizi bekliyorum. İnanın bana delikanlıyı bozmaz, karizmayı da çizmez.

Takın kurdeleyi, uyun kurallara, inanın bana zor olmayacak, kimse de size gülmeyecek.

Belki Antalya emniyeti de hafta boyunca kavşaklarda kırmızı kurdele dağıtır ve tüm Antalya’yı kampanyanın destekçisi yapar. Feyzullah Arslan Müdürüm kim bilir neler hazırlamıştır şimdi?.. Bu duyarlılıklar tam onun kalemi çünkü..

Son sözüm;

Gözünüz yolda, aklınız kurallara uymakta, evladınız arka koltukta ve kemeri takılı olsun.