Ya rekor, ya rezalet

“Sektörünüz kendini anlatamıyor. Ben sürekli ağlayan insanlar görüyorum size bakınca.”

Bu sözler Sabah Akdeniz’in 5. yılında  düzenlenen gece sonrası, turizm konusunda, anında gelişen sohbette Sabah’ta, Ekonomi sayfasında köşesinden Türkiye’yi zıplatan Şelale Kadak’a ait.

“Kokteylden sonra bir grup Antalyalı işadamı ile sohbet ettik. Bir şehri anlamak için orayı yaşamak gerektiğini anladık. Dışarıdan bakınca her şey farklı görünüyor çünkü. Örneğin turizmcilerin ne kadar büyük sorunları varmış.”

Bu satırlar da geceyle ilgili köşe yazısından, Şengül Balıksırtı’ndan.

“İstanbul’un bu görüşünü Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin yönetimine aynen aktaracağım, bu haksızlık, bu önyargı kabul edilemez.

Bu yorum da kısa sohbet süresince zaman zaman sinirlerine hakim olmakta zorlanan, yay gibi gerilen sevgili dostum, Erkan Yağcı’ya ait.

Ben işte bunu anlatmaya çalışıyorum. Aramızda konuşup duruyoruz. Çalıştay, seminer, sektör içi toplantı, yerelde kalan basın açıklaması, bizi kimse anlamıyor, bizden haberleri bile yok.”

Bu cümleler de tahmin ettiğiniz gibi, lobide köşede, Erkan’ı sakinleştirmeye çalışırken, ara gazı da vermeyi ihmal etmeyen bendenize ait.

Ya patlayan, ya da çatlayan turizm haberi giriyor, yaygın medya kanallarına.

İki tarza mahkum bir turizm haberciliği ile karşı karşıyayız, ya rekor, ya rezalet.

Sektörün sorunları, çözümleri, gerçek ihtiyaçları, hedefleri, zayıf ve kuvvetli yönleri, çevre ülkelerden gelen baskılar, tırmanan rekabet ve benzer konular hemen hemen hiç gündeme gelmiyor.

İşte bugün yeniden yazıyorum.

Akdeniz’de yazılı, görsel medyanın bölge temsilciliğini yapan ağabeylere, ablalara, kardeşlere, geçen hafta çağrı yapmıştım. “Bu sorumluluğu hissetmeli ve Antalya’nın turizmini her yönüyle, ülkenin her köşesine taşımak için İstanbul’u, Ankara’yı, yönetiminizi harekete geçirmelisiniz” diye

Buradan Ünal Ağabey’e, AKTOB’ta Başkan Sururi Çorabatır’a ve yönetimine, Sabah Akdeniz’in turizmden gelen köşe yazarları Nizamettin Şen Ağabey, Volkan Şimşek ve Lale Çalık’a teklifim açık ve basit.

Gidelim İstanbul’a, Sabah’ın ekonomi sayfasının hazırlandığı ofislerde çay içelim, Şelale Hanım’la, arkamıza Boğaz manzarasını alarak turizmi uzun uzun konuşalım, yanlışımızı, doğrumuzu ön yargısız paylaşalım, desteğini isteyelim. İstanbul’da Akdeniz’in dostlarına Türkiye için, aydınlık geleceğimiz için, turizme daha çok zaman ve mesai ayırmaları gerektiğini bir defa daha anlatalım.

Ben varım, bir başlarsak, bu yola baş koyarsak, eminim sayımız beklenenden çok daha kalabalık olur, sesimiz çok daha gür çıkar.

Uzatmayalım, kıvırmadan söyleyelim, kısaca Ünal Ağabey ve Başkan Çorabatır’ı göreve davet ediyorum.

Sizi de unutmuyorum, sevgili Mevlüt Yeni, Dursun Gündoğdu, Oktay Pirim ağabeyler, sizden de İstanbul’da, Ankara’da, bizleri haberin merkezine taşıyacak organizasyonlar bekliyorum.

AKTOB’un yeni seçilen yönetimine de her fırsatta hatırlatacağım, bugün bir daha üşenmeden yazıyorum.. Eğer bu sefer “Bizi sadece mama isteyen çocuklar yerine koyan, niçin yerliye pahalı satıyorsunuz, bu tesisleri yaparken bana mı sordunuz ?” sorularına takılıp kalmış, patinaj yapan, turizm konusu açıldığında içine düştüğü kısır döngüyü anlamaktan uzak, İstanbul’un, Ankara’nın gri gündemine sıkışmış medyaya el verip, turizm sektörü için, doğru, yerinde ve verimli bir iletişimi kurmazsanız, sonumuz iyi değil.

Benden söylemesi, yazması… Bekliyorum…

 

 

 

Denizin bittiği yer

 

Aşağıdaki sözler bana ait değildir. Tek kelimesine bile dokunmadan, Hürriyet’ten Yalçın Bayer’den “Yeter Söz Milletin” köşesinden buraya aktardım.

Bayer de bu görüşleri bir başkasından alıp değiştirmeden bizlerle paylaşmak istemiş..

Açıklamanın gerçek sahibi kim diye merak edenler, kısa bir araştırmayla arşivden cevabı bulabilirler.

Ben de, “Casino’lar açılmasın, talih oyunları turizmde geri gelirse yerli turiste de yazık, yabancıya da. Kumar felaket getirir, kimse vatandaşın cebine elini atmasın” diyen turizmci dostlarım okusun diye yorumsuz, aynen kopyaladım, kendi köşeme de aldım.

Unutmadan, hala çok merak ediyorum, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğini’nin “Kumarhaneler en azından, yabancılar için yeniden açılmalı” demecine Türkiye Otelciler Federasyonu’nun ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nin yorumu nedir?

Şimdi, sizi aşağıdaki, sahibinin adı internette arşivde saklı, açıklamayla baş başa bırakıyorum.

…Türkiye’de şimdi yeni bir kumar ekonomisine dikkatinizi çekiyorum.

Türkiye’de devletin oynattığı şans oyunları, pazartesi günleri On Numara, salı günleri

at  yarışı, İddaa, çarşamba  günleri Şans Topu, perşembe Süper  Loto, bir de 6, 54

Neyse... Cuma at yarışları ve İddaa. Cumartesi Sayısal Loto, 6, 49, Pazar Spor Toto, Süper Loto, Süper Toto, Süper Loto ve Gol7, tamam mı?

Şimdi, bu yetmiyor, televizyonlarımız da bu çabanın içinde yer alıyorlar, çünkü reyting var. Niye?

…. artık kumara toplumsal olarak yönlendiriliyoruz. At yarışları İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve Urfa’da düzenleniyor, Anadolu’nun her tarafında. 2008 yılında 487 yarış günü var, geceleri de oynanmaya başlandı,  geceleri de oynanıyor. İddaa her gün oynanıyor, Milli Piyango’nun her ayın 9’u, 19’u ve 29’unda çekilişi var; Kazı Kazan her gün oynanıyor.

Şimdi televizyonlardaki paralı yarışma programlarını da bu çerçevede değerlendirmemiz  lazım.

Yani  Show  TV’de  ‘Var mısın Yok musun’, Acun Ulucalı; ATV’de  ‘ŞansYolu’, Star’da    ‘Kim Bir Milyon İster’, Kenan Işık; Fox TV’de Ahmet Çakar ile Şansa Bak’; Kanal 7  ‘Hayatımın  Fırsatı’, Tamer  Karadağlı.

…..

Yazı bu.. Hadi bakalım.. Herkes üzerine düşeni yapsın, “bunlar cıss.. konular, etrafında dolanayım” devri geçti, “savaşır gibi” yaparak buraya kadar gelinebiliyor, yani denizin bittiği yere…

 

Yayın Tarihi
24.02.2008
Bu makale 776 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!