Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kurulduğu haber olarak medyaya düştüğünde büyük bir merakla atanan kişilerin kariyerlerini tam incelerken, hatta daha hayırlı uğurlu olsun bile diyemeden Genel Müdür Nalan Apa istifa etti:
Sektörümüz heyecanlı bir şekilde atanacak kişilerin çılgın, dinamik, kreatif ve yurtdışında olağanüstü ilişkileri olan kişileri beklerken, açıklanan isimler sektörümüzde büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Telefonlarım susmadı:
Dün çok meslektaşım aradı, bende çok dostumu aramadan duramadım.
Görüştüğüm kişilerin ortak düşüncesi: atanan kişilerin daha çok ürün ve yatırımcı ağırlıklı bir geçmişe sahip olduğu, hatta bazılarının tanıtım konusunda hiç bir icraatlarının olmadığı yönündeydi.
Uzun zamandır Rusya’da yaşayan bir turizmci dostum , “biz niye yokuz? “ diye sordu.
Göreve başladığı gibi istifa eden Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın bir günlük Genel Müdürü Nalan Apa’ya çok üzüldüm.
Nalan Apa bu işi en yüksek standartta götürecek bir kişi idi, sektörümüz adına yazık oldu.
Yaşadığımız siyasetin o sert günlerinde bir kadın olarak çok üzgün, belki de çaresizce ülkemizin geleceğine duyduğu kaygılardan dolayı sosyal medyada yazdıkları şimdi sevgili Nalan’ın başına bela oldu.
Ben Nalan Apa’yı tanırım ve takdir ederim. Tanıtım konusunu ve pazarlamayı her yönü ile en iyi bilen , uluslararası düzeyde çok önemli bağlantıları olan, geleceğin tüketim otobanlarını yönlendiren küresel kreatif akımların içinde olan birkaç insanımızdan biridir Nalan Apa..
Hislidir, duyguludur, heyecanlıdır, yaratıcıdır.
Zaten bu ülkede hem kreatif olacaksın hem de siyasi söylemlerin toz pembe olacak, bu imkansız!
Keşke bu talihsizlik karşılıklı mülakat ile önceden halledilseydi.
Düşünen kafanın, yaratan beynin, keşfeden aklın egzozu dilidir. Tutamazsınız parlar, söyler, belki pişmanda olur, ama söyler...
Ancak susanlarla da bu çark dönmüyor be arkadaşlar:
Devamlı susmak verimliliği düşürüyor, yeniliği engelliyor, doğruyu kaçırıyor . Renkleri grileştiriyor.
Yazık çok yazık.
Keşke ülkemizdeki yıllardır poyraz gibi esen üşütücü/ürkütücü sert siyaset en kreatif kafaları bu kadar hoyratça kırmasaydı. Her yeri kelek tarlasına dönüştürmeseydi.
İkinci olarak beni son derece üzen konu ise Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın kurucu yönetiminde TÜRSAB yönetim kurulundan kimsenin bulunmamasıdır.
Garip ve enteresan bir durum var ortada.
Ersoy bende acenteciyim, Ece Tonbul ve Cem Kınay’da acenteci diyor.
Çok değerli dostlar
TÜRSAB sektörümüzün yegane resmî kuruluşudur: yok sayılamaz, yok edilemez! diye tepkilerini dile getiriyorlar.
Peki sorun ne? Niye gerçek sebepler açıklanmıyor .
Bu durumda benimde seçim öncesi TÜRSAB başkanlığına aday olmaya düşünenlere bazı tavsiyelerim olacak.
Uluslararası düzeyde on binlerce partnerleriniz ile müşterek
#tursabstainable future platformu kurun.
Uluslararası Piyasaların Çeşme’sinin önünde nöbet tutun.
Liyakata ve tecrübeye önem verin.
Demode @birlik, beraberlik sloganlarından uzak durun.
Lider edasında reis gibi yürüyeceğinize sektörümüz önünde bir vizyon seli olun, akın!
Acentalara iş getirin. Proje yaratın. Yurtdışından ihale kapın. Müşteri yaratan/ getiren, üyelerine para kazandıran büyük etkinlikleri dünyanın herhangi bir noktasında siz yapın.
Üretin. Pazar yaratın . Sektöre kazandırın .
Sadece Ankara’ya değil, dünyanın diğer başkentlerine de uçun, sektör için büyük ihaleler alın, uluslararası kaynaklardan sektörel hibe ürün geliştirme kredileri sağlayın.
Acentaları polemik ile değil proje ile besleyin.
Sektörümüz için önemli uluslararası kurumlara TÜRSAB’ı temsilen bir gözcü veya temsilci atayın.
Dünya ile kenetlenin, en az 10 dilde yabancı Pazarlara yayın yapın.
Bırakın onun bunun peşinden koşmayı, güçlü ve tesirli amcalar aramayı, siz öyle güçlenin ki, onlar sizin peşinize düşsün.
Gelecek yıllarda turizmin pazarlanmasında, tanıtımında, ürün çeşitlendirilmesinde doğru ve liyakatli kişiler ile doğru noktalarda pozisyon alın.
Dünya turizminde on yılda içeresinde durum iyice karışacak, şimdiden üyeleriniz için alternatif anahtarlar yaratın .
Ticari olarak işleri devamlı kötüleşen acentalarımızın yurt dışındaki pazarlara daha aktif entegrasyonu sağlayın.
Seyahat acenteciliğinin ticari geleceğini garanti altına alan TÜRSAB ViZYON 2030 projesi yazın ve kamuoyuna deklare edin.