Önümde önemli piyasa araştırmaları ve bildirileri var. Amerika’dan, Almanya’dan’ Çin’den ve İspanya’dan ; araştırmaların hepsi insanların tatile çıkmaya, seyahat etmeye na kadar özlem duyduğunu sayılar açıkça ifade ediyor.
İlk olarak şu inancımızı yeniden vurgulayalım : Turizm olmadan ne küresel ekonomi düzelir, nede toplumsal ruh sağlığı tam olarak şifa bulur.
İnsanlar sıkıldı, bunaldı ve gerildi.
Küresel ekonomi çatladı, delindi, düştü.
2. Dünya savaşından sonra en büyük işsizlik dalgası ile karşı karşıyayız.
Bir çok destinasyonda sektör emekçileri işsiz, iştahsız ve parasız.
Küresel çapta insanlar genel olarak yediklerinden, , içtiklerinden tad alamaz oldular. Hep aynı çevre, aynı insanlar, caddeler, aynı koku, aynı renk günlük yaşamımızda değişmez bir statik hal alınca yaşamın akışının mutluluk kanallarında ödemler oluştu. Sınırları aşamamız kendimizi iyi hissetmemizin önüne duvar ördü. Tüm dünyada hayatta olan kişilerin çoğunluğunun bu güne kadar hiç karşılaşmadığı kısıtlayıcı ve hayati tehlike arz eden bu sıkıntılı durum insanların sinirlenmesini, kızmasını, ve üzülmesini arttırdı, hemde çok!
Kronik korku hissedenlerin sayısını tam bilen yok!
Seyahat etmek her derdin ilacı olmasada yüz milyonlarca insan için günümüzde büyük bir mutluluk iksiri olduğu tartışmasız.
Araştırmalar Amerikalıların yüzde 94'ünün şaşırtıcı bir şekilde seyahat etmeyi çok özlediklerini ortaya koydu.
Her derde deva olmasada; seyahat etmek günümüzdeki küresel yaşamın en etkili mutluluk iksiri.
Hilton İcra Başkan Yardımcısı Danny Hughes, "Seyahat durdurulamaz bir güç ve tüketicilerin sevdikleri insanlar ve yerlerle yeniden bağlantı kurmaya be kadar istekli olduklarını biliyoruz” diyerek işin geri döneceğine olan yüksek inancını vurguladı .
Hilton'dan yapılan yeni bir araştırmaya göre, salgına rağmen 188 milyon Amerikalı tekrar yola çıkmaya hazır.
Yaklaşık 134 milyon Amerikalı için seyahatler ömür boyu süren mutlu anıları oluşturuyor:
Ankete cevap verenlerin yüzde 54'ü seyahat hatıralarının en sevdikleri mücevherlerden daha değerli olduğunu ve yüzde 53'ü bu hatıraların akıllı telefonlarından daha önemli olduğunu söylüyor.
Genel olarak, seyahat edenlerin yüzde 94'ü, kısıtlamalar ve sınırlamalar kaldırıldıktan sonra seyahat etmeyi planlarken, yüzde 66'sı seyahati yaşamında öncelik haline getirmeyi planlıyor.
Bir dilek tut!
Erteleme ve seyahate çık!
Hilton’un araştırmasına göre ankete katılanların yaklaşık yüzde 66'sı artık ertelemeyi bırakıp dilek listelerindeki rüya tatillerini gerçeğe dönüştürmeye söz verdiğini de ortaya koydu.
Atın beni denizlere
Acımasızca kirlettiğimiz denizlere olan kollektif özlem dünyada skor yapmaya devam ediyor.
Pazar araştırma enstitüsü YouGov tarafından trendtours şirketi adına 1.632 kişi arasında gerçekleştirilen temsili bir anketin sonucuna göre Korona salgınına rağmen, Almanya’daki best agerlerin yüzde 61'i önümüzdeki yıl bir tatil gezisi planlıyor.
Ankete katılan 50 ila 70 arası yaş grubunun yüzde 54'ü 2021 yılında seyahat planladıklarını; yüzde 12'si ise bu yıl kaçırdıkları tatili telafi etmekle kalmayıp aynı zamanda bir ekstra seyahat daha yapmak istiyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 56'sı, 2021'de yurtdışına seyahat etmek istiyor: yüzde 43'ü Avrupa'da bir tatil gezisi ve yüzde 13'ü uzak bir ülkeye seyahat planlıyor. Almanya içinde bir seyahati ise dinamik 3. yaş grubu Almanların yüzde 35'i tercih ediyor.
Dünyanın en deneyimli turizmcisi : “ ben 2021 için iyimserim “
40 bin odası ve 120 kendi oteli ile Avrupa'nın en büyük otel gruplarından Iberostar’ın sahibi olan 1938 doğumlu Miguel Fluxá Almanya’nın en ciddi gazetelerinden Süddeutsche Zeitung’a verdiği demeçte: “ ben 2021 için iyimserim ve gelecek yol Paskalyadan sonra normal satışlar bekliyorum “ ded
TUI´nin patronu Joussen’da 2021´den umutlu
TUI patronu Friedrich Joussen devam eden seyahat uyarılarına rağmen birçok destinasyon için önümüzdeki 2021 yılı hakkında olumlu düşünüyor.
Çin’de yapılan bir araştırmaya göre Çinlilerin yüzde 95’şini en çok seyahatler mutlu ediyor
Ülkelerin açılması ile birlikte özellikle Tayland, Vietnam ve Avustralya’ya Çinli akını bekleniyor .
Türkiye’ye bakacak olursak , Korana Türk Turizminin geleceğini dahada sağlamlaştırdı;
Bazılarımız düşsede, kaybetsede, sektörden çekilmeye mecbur kalsada, yeni turizm akımında yeni donanımlarımız ve kartvizitlerimizle hepimiz yine cephede ve alanda yerlerimizi alacağız : Deneyimli, olgun ve hesaplı olarak!
Bu uğursuz virüs bize yaptığı iyiliklerde var: aramızdaki beton kafaları kırdı. Korana kulağımızı sertçe çekerek, yüzümüzü Doğa’ya , ağaçlara, ormanlara , çiçeklere , bitkilere çevirdi .
Sarsıldık, silkelendik ve uyandık. Öyle umuyorum!
Mega AVM’ler yerine Kent Ormanları” nı konuşur olduk:
Ülkemizde eğer özellikle turizm yatırımcılarında kafa ve konsept değişimi gerçekleşir, belediyelerde yeni normalin müşteri talepleri doğrultusunda yönettikleri destinasyonlara cana, doğaya dost dinamik bir tertemiz güvenli turizm merkezi kimliği kazandırırlarsa, o zaman ...
... Yeşil, yemyeşil, mavi, masmavi, temiz, tertemiz Türkiye’yi dünya turizminde hiç bir güç tutamaz.