Merhaba Gelecek, tanıştığımıza memnun oldum.
Geleceğin dünyasını oluşturacak gençler hayata katılımcı, kolaylaştırıcı, paylaşımcı ve geliştirici olarak kendilerine attıkları bir özgüven formatı içeresinde bakıyorlar.
Yaşamın kendisi zaten onlar için bir startup mücadelesi, yaratıcı ve her daim farklı olma duygusu onları hızla küresel dünyadaki ilham kaynaklarına doğru mıknatıs gibi çekiyor .
Gençler için full hürriyet/ total özgürlük içinde aralıksız, kopuksuz online iletişim, etkiletişim, yönetişim ve paylaşım bir nevi hayat enerjisi.
Yemeği, uykuya, maça, spora, dansa ara verebilirler ama online iletişime asla!
Bugünün genç gezginleri tarihin derinliklerine kafalarındaki modüler, yüksek çözünürlü renk dünyası içinde akan akıl ve zeka akımı üzerinden yaklaşım gösterirken: aynı anda geleceğin yenilikçi, kolaylaştırıcı, cana/mala, özgür ifadeye/düşünceye saygılı olarak farklı ve aykırı düşüncenin dinamizminin yaratıcılık enerjisine dönüştüğü, paylaşım ekonomisinin en tepe yaptığı nokta ve merkezlerde kültür sanatın yarının dünyasına oluk oluk aktığı destinasyonlarda kendilerini daha mutlu hissediyorlar.
Durağan, katı, sert , boyutsuz, çapsız ve tek düze yerlerden içgüdüsel olarak uzak duruyorlar.
Yasakçı bölgelerin koordinatları gençler için alert durumunda. No go!
Zengin ve varlıklı ülkelerde Mindstyle diye bir kavram özelikle gençler arasında yeni bir dalga oluşturuyor:
Zihniyet tarzı:
Ana düşünce: Paylaş ve koru.
İklim için frene bas, hızlı yürü,
Doğal ve doğru beslen,
Doğanın tedavi gücüne inan,
Dünyayı başka gözle gör,
İçindeki Tanrı’yı keşfet,
Sadece bak:
Hiç umursamadan yanından geçtiğin şeylere saygılı ol: bir taş parçasında bile ne kadar bilim saklı sen biliyor musun?
O zaman kulak ver dinle!
Doğa’nın güzelliğindeki tanrısal sanatını gör, bastığın toprağı anla, zira onun sorumlusu sensin.
Unutma, kötü toprak, kötü çocuk yetiştirir.
Dans şiirdir, her adımın bir kelimedir.
Deniz kenarında romantik duygular içinde, ancak mutlaka güven ortamında, pişmanlık getirmeyen hayal dünyasında...
Saf ve sade platformlarda parmaklarımın ucu ile tarihe ilk hassas dokunuş..
Mindstyle happinez ( yazılış tarzı doğru) ben ürüne değil zihniyete tutkunum diyen dünya gençliğinin adres defterinde Türkiye yok!
Ülkemiz dünya gençliğine sinyal vermiyor.
Destinasyonlarımız gençlerin kapsama alanı dışında.
Dünya gençliği ve “Türkiye 2019” ile aynı frekansta değil!
Sporumuz, sanatımız, siyasetimiz, kurumsal söylemlerimiz, ilmimiz dünya gençliğine heyecan vermiyor.
Geleceğin gençleri 2019 Türkiye’sini bir çözüm ortağı, bir ilham merkezi olarak görmüyor
Tek tük o muhteşem bireysel çalışmalar da olmasa geleceğin şahsiyetlerini oluşturan küresel ilham haritasından da iyice silineceğiz
Yaşayan, yarışan kültür etkinliklerimiz dünya gençliğine çağrısız, ilgisiz ..
Uluslararası sporda da sadece tüketiciyiz . Dünya devlerinin ülkemizdeki sentetik çakma triko üretimi hayran sayımıza katkı yapmıyor..
Sanatçımız küskün ve yaşam mücadelesi içinde evdeki son porseleni satıyor ...
Bu durum tespiti içeresinde;
Genel eğilim olarak babalarından daha tok yetişen gençlerin seyahatlerindeki en büyük tutkuları:
Yerli gibi yaşamak, tat almak, paylaşmak, öğrenmek ama mutlaka
özgün ve sahici ortamlarda ...
Gençler Seyahat ederken ne İstiyor?
Daha az eğlence daha fazla özgünlük!
Az yüklü, yalın ve özgün ortamlar
ilham ve mutluluk…
Destinasyonlardan broşür veya turist enformasyonu katiyetle değil, bunun yerine mindstyle: zihniyet tarzı talep ediyor. Sosyal projelerini, kendilerini neye adadıklarını öğrenmek istiyorlar.
Yiyecek, içecek, etkinlik ve festivalleri büyük bir güven ile tüketmek için samimi ve inandırıcı örnekler yaşamak istiyorlar.
Akıllı, eğitici etik maceralar, doğaya ve yerel kültüre hassas etkinlikler genç gezginlerin giderek artan taleplerinin başında yer alıyor.
Dünya piyasalarında yarının turist kitlelerini oluşturan yüz milyonlarca yeni müşteri profili için “ne kadar yanlış durakta beklediğimiz” artık ortada.
Turizmin sadece bina yatırımı olmadığı, gelişiminde mutlaka sanat, tarih, edebiyat, dans, müzik, etkinlik, spor, yerel sevda, yerel sanat, yerel tad ve ‘koskocaman koruyucu kurumsal Doğa Sevgisini şart koştuğunu artık okumamız gerekiyor.
Aynı anda ilham verici, eşit, adil, paylaşımcı katman derinliklerinin ve paydaşların üstünlüklerinin imzası ve katkısının turizmin yarının gelişmesinde ne kadar önem arz ettiğini ve yine aynı ağırlıkta sosyoloji, psikoloji, kamu diplomasisi bilmeden bu işlerin emir ve talimat ile yanlış kişiler tarafından hiç yapılamayacağını bize açıkça göstermektedir.
Artık anlayın.