Hollanda’nın Utrecht kentinde 49’uncusu düzenlenen turizm fuarı bu yıl birçok yönden Türk turizmindeki olumlu değişimin sinyallerini verdi. Aynı zamanda fuara gelen 100 bin ziyaretçinin; ülkemizin, otel ve konaklama tesislerimizin muhteşemliği, sektörümüzün kolay kopyalanamayacak hizmet kalitesinden ve turizm çalışanlarının becerilerinden olumlu etkilendiklerini söyleyebiliriz.
2016 yılında taziye alanına dönen standımız sadece 3 sezon sonra 2019 yılında fuarın galibi olarak rakip ülkeler tarafından bile kutlandı.
Fuarda işler tıkırında olunca bizde bu yıl Hollanda’nın içine de bir göz atalım dedik.
Hollanda dümdüz bir ülke, bir küçücük tepe bile yok: Hollandalılarda aynı ülkeleri gibi karakter olarak dümdüz insanlar; doğruya doğru, eğriye eğri diyen sevimli ve kibar bir toplum.
Dünyayı pek kafalarına takmayan sakin, yardımsever, adil mutlu bir halk... Umursamaz görünseler de siyasi ve özellikle tüketici konularında haklarını en bilinçli savunan toplumların başında gelirler, Komşuluk ilişkileri güçlü olduğundan ağız propagandasının en etkin olduğu toplumdur Hollandalılar; iyiyi de, kötüyü de komşularına ve tanıdıklarına hemen anlatırlar, on binlerce dernek ve klüpte her hafta en az bir kere mutlaka buluşlar. Konuşkandırlar; özel ilişkilerde çabuk darılmazlar, ancak çabuk üzülürler. Genelde neşelidirler; güneşe taparlar, denizden çıkmazlar; güneş azıcık kendini bir yerlerden göstersin, salondaki 2li kanepeyi hemen dışarı kapının önüne veya küçücük bahçelerine çıkarıp yanına da bir sehpa ve üzerine meyve salatası, kadehte buzlu içki hazırlayarak bacaklarını yakan, gülümseyerek yoldan geçen bisikletleri seyreden insanlardır Hollandalılar...
Yabancı ürünlere, değişik tatlara, lezzetlere ve kültürlere çok açıktırlar.
Hareketli ve iletişime açıktırlar. Bisikletleri ve cep telefonlarını yanlarından hiç ayırmazlar. Hepsinin dünyanın bir köşesinde aktif temasta olduğu bir akrabası, dostu, iş Arkadaşı mutlaka vardır. Çok iyi İngilizce konuşurlar Almanca anlarlar.
Kültüre ve sinemaya çok bağlıdırlar. Müziği ve eğlenceyi çok severler;
tatil ve turizminde her dalına aşıktırlar, çadır, kamping ve her çeşit sportif etkinliklerden dalgıçlığa, golften kültür turlarına, hatta çıplaklar kamplarından tüm maritim aktivitelere ilgi duyarlar...
Takıntısızdırlar: Aynı kişi lüks tatilde yapar çadırda da uyur; topluca otantik salaş yerlere de çok bayılırlar..
Sanayi ülkesi oldukları kadar Bilgisayarlı seralarda domates yetiştirirler, Avrupa çiçek pazarını ellerinde tutarlar.
Lale’den hiç bahsetmeyelim, daha iyi olur ..
Ticareti çok severler, iyi de yaparlar, 5 kıtada aktiftirler...
Ticaret iki yönlüdür: Hollanda’da yaşamasa bile milyona yakın insanın bir Hollanda şirketi kurması ise küresel çağın yeni trendidir...
Ancak insan haklarına bağlı oldukları kadar bireysel özgürlükler konusunda çok liberaldirler. Taviz vermezler, organize olup protesto ederler. Hollanda’daki sert kriterler ve standartlar ülkenin bazı ürünlerin iç ve dış ticaretini de, rakamlarını bir indirir bir çıkarır ..
Fuara yeniden döndüğümüzde Hollanda pazarında geçen son iki yıla göre iki rakamlı artışlar olduğunu öğreniyoruz.
Ancak Hollanda’da daha yapılacak çok işimiz var:
2019 sezonunda Antalya 500 bin diğer destinasyonlarımız 300 bin Hollandalı beklerken - 1 milyon 200 bin yolcu ile zirve yaptığımız 2015 sezonun daha 500 bin kişi altında olduğumuzu her halde hatırlıyoruz ..
Corendon gibi Türk kökenli kurumsal bir şirket Hollanda’da olmamış olsaydı kaybımız çok daha büyük olacaktı, pazarı yeniden geri kazanmamız uzun yıllar sürecekti.
Hollanda pazarına çok önem veren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Ankara’da üst üste çakışan yoğun programına rağmen günü birlik aktarmalı olarak toplam 8 saat uçarak Utrecht’e geldi.
Ersoy ve Utrecht Belediye Başkanı ve aynı zamanda mülkü amiri olan Jan Van Zanen, Türk standının açılış konuşmalarında sergiledikleri çok sıcak ve samimi duruş, Hollanda iki ülke arasındaki dostluğun yeni fotoğrafı olarak yerini aldı.
Ersoy Avrupa ülkeleri ile ilişkilerinin düzelmesi için toplumlararası sosyo/ kültürel faaliyetlerin artırılmasını hedefine koyduğunu vurgularken bizleri de Avrupa ile köprüler kurmaya davet etti. “Siz ilişkileri ne kadar iyileştirip kuvvetlendirirseniz, aradaki turizmi de o kadar kuvvetlendirmiş oluyorsunuz” sözleri hem Hollandalıları hem de Türkleri umutlandırdı.
Ersoy konuşmasında “zaten bunun ciddi yansımalarını rezervasyonlarda da görüyoruz. Hollanda’dan Türkiye’ye olan yolcu trafiği geçen sene yaklaşık yüzde 33’lük artışla kapanmıştı. Şu anda erken rezervasyon rakamlarına baktığımız zaman yine yüzde 30 civarında bir artış öngörülüyor” dedi.
Hollanda gerçekten önemli bir pazar, küçük coğrafyasına rağmen ekonomisi çok güçlü bir ülke.
Hollanda'daki günlük gazete NRC Handelsblad ve De Volkskrant'a göre, Hollanda'da turizm, ülke ekonomisi için büyümekte ve hızla daha çok önem kazanmakta.
Hem gelir hem de çalışan sayısı son yıllarda önemli ölçüde arttı. Hollanda turizmde hızla zirveye koşuyor: Örneğin, turizm endüstrisinden elde edilen gelirler 2010'dan bu yana yaklaşık dörtte bir oranında arttı. Hollanda Ekonomik İşler Bakanlığı tarafından görevlendirilen Merkezi İstatistik Bürosu (CBS - Hollanda Merkez İstatistik Ofisi) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, Hollanda’daki tüm turizm faaliyetleri artık devlete yıllık 77 milyar avro getiriyor…
2018’de yabancı turistler, Hollanda'da 23milyar avro harcadı.
Hollandalıların kendi iç tatilleri, gezileri ve diğer boş zaman etkinlikleri için geçtiğimiz yıl 46 milyar avro harcadı. Bu rakamın 17 milyar avrosu dış ülkelere yapılan seyahat ve tatiller için ödendi..
Turizm endüstrisi Hollanda için büyük bir güç ve istihdam motoru oldu: oteller, restoranlar, seyahat acenteleri, havayolları 2018 yılında toplam 700 bin Hollandalıya iş yeri sağladı..
Hollanda ve Türkiye Turizmi yeniden hareketleniyor, bana göre Ülkemizin Hollanda’da 1.3 yaz aylarında 200 bin kış aylarında toplamda en az 1.5 milyon turist hedeflemeli.
Hollandalı 3. Yaş dernekleri, spor klüpleri ve şirketlere otel içi wellness ve spor gibi tanıtım ve yeni paketler ile bu yeni başlayan kuvvetli hareketliliğe yeni güç verecek yaklaşımların tam zamanı..
Ayrıca “Türkiye Hollanda Lale Club’ kurup iki ülkenin insanlarının daha sık bir araya getirecek kültürel ve sportif çalışmalar yapmanın tam zamanı: böyle bir organizasyonda görev alacak uzun yıllardır Hollanda’da yaşayan çok değerli insanlarımız olduğunu da ayrıca köşemde kuvvetlice hatırlatmak isterim.