Yaşadığımız pandemi turizmin geleneksel ve alışılmış işleyesini ve mevcut uzun zaman kabul görmüş yapılarını değiştirmeye başladı:
Antalya’nın rakibi Mayorka Adası kolları sıvadı ve ‘istihdam ve çevre dostu bir turizm modeli’ ne doğru köklü bir değişim hareketine start verdi
Dünyada yeşil yarış başladı : Kim daha yeşil?
İspanyol ve Türk turizmcileri son iki sezonda yaşanan kayıplar çok yordu. İflaslar, işsizlik ve borçlanma mutluluk adasının gülen yüzünü aldı götürdü .
Çare bütünsel değişimde :
Ancak hangi ülkenin önlemleri daha inandırıcı ?
Türkiye ‘deki sektörlerde büyük bir ‘yeşil seferberliği’ni hazırlanıyor : Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu konuda kendi çapında sürdürülebilir, çevreye duyarlı tesisler sayısını artırmak için önemli çalışmalar başlattı .
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy turizmin yeşil bir bakışa ve zihniyete kaydığını görüyor;
Türkiye'deki tesisler aşamalı olarak tesis, bölge ve ülke bazında sertifikaya tabi tutulacak.
Türkiye’nin bu konuda "2023, 2025 ve 2030 hedefleri çok ciddiyet kazandı. Aşamalı bir şekilde ilerleme kaydedilecek: İhtiyaçlar belirlendiği zaman bunlara ekstra bir finansman, dönüşüm için gerekiyorsa Hazine ve Bakanlığı ile görüşüp, onunla ilgili paketler hazırlanacak. Türkiye’deki tesislerin belirli bir kısmı buna hazır. Belli bir kısmını da aşamalı şekilde hazır hale getirilecek.
İspanyollar bu konuda hem çok iddialı , hemde aralarında çok kavgalı ;
İspanyollar turizmin yazılımını değiştirmek ve geleceğin turizminde öncü bir destinasyon olmak için, o meşhur büyüme yıllarında halının altında atılan tüm pislik ve çöpler tek tek çıkartılıyor.
Arınma, sadeleşme ve döngüsel ekonomi ile ilgili her yeni fikir İspanyol meslektaşlarımızı çok heyecanlandırıyor bu günlerde.
Dünya artık ‘EKOKRIM’ı konuşuyor. Ekoloji Katliamı.
Dünyada turizmin terminolojisi değişti:
İlk defa burada ben yazıyorum :
Yeşil Turist yola çıktı, geliyor!
Lüks , hayal, rüya, keşfetmek gibi sözler gözden düştü : Şimdi; korumak, anlamak, dokunmak, hissetmek ve desteklemek sözcükleri ilk sıraya oturdu.
Ülkeler yavaş yavaş geleceğin turizmi için yeni projelerini su üstüne çıkarıyorlar :
İlk açıklama İspanyollardan geldi:
Geleceğin turizmini biz kuracağız, Mayorka dünyanın döngüsel ekonomiye sahip ilk turizm bölgesi olacak!”
Yeni yasal çerçeve, destinasyonun sosyal, ekonomik ve ekolojik olmak üzere üç boyutta sürdürülebilir ve döngüsel hale gelmesini sağlayacak bir dizi değişiklik sayesinde Balear Adaları'nın turizmin ön saflarında yer almaya devam etmesini sağlayacak.
Bu amaçla, beş yıllık plan kapsamında oteller, diğer önemli önlemlerin yanı sıra özellikle israfı önleme stratejisi geliştirilecek, enerji ve su tüketimi azalttırılarak yağmur suyu kullanılacak, tek kullanımlık plastik ve hijyenik ambalajları ortadan kaldırılacak, ve mazotlu ısıtıcıları değiştirilecek.
Bu önlemler paketi ile çok yakında geleneksel Mayorka turizmi üzerinde büyük etki yapacak yeni turizm yasası yürürlüğe girecek. Tüm çalışmalar piyasalara taleplerine çok uygun bir görüş içersinde tasarlansa da , otelciler planlanan önlemlerin finansmanından endişe duyduklarını belirtmekten kaçınmıyorlar .
Ancak hükümet yetkilileri taviz vermemekte kararlı ; Ana hedef turizmde sosyal adalet ve korunan çevre.
Sosyo-ekonomik dengelerin adil ve eşit bir çizgiye çekilmesi, çalışanların iş güvenliğinin ve sosyal haklarının daha koruyucu bir kapsam altına alınması ana hedefin ilk sırasında yerini alıyor.
Bu amaçla Mayorka, Formentera, İbiza ve Menorca'da çok yönlü çalışmalar başlatılacak: Sadece bir örnek verecek okursak , oteller, 2023'ten itibaren toplam 300.000 yüksekliği ayarlanabilir yeni yatak satın almak mecburiyetinde kalacaklar.
Dün başlayan Latin dünyasının en büyük turizm fuarı Fitur’da çok dertli bir konuşma yapan Doğu Mayorka Cala Millor Otelciler Derneği Başkanı Maria, "Henüz üstesinden gelemediğimiz bir pandeminin olduğu bu durumda, çözmemiz gereken başka sorunlarımız olduğunda, böyle şeylerin istenmesi cesaret kırıcı" diyerek üzüntüsünü dile getirdi .
Ancak Ada hükümeti çok sert bir şekilde kararlılığını açıkladı : Taviz verilmeyecek, geri adım atılmayacak !
Öbür tarafta İspanya turizm sendikaları da her şeyi takip ediyor. “30 yıldır bir otelde çalışıyorsan, 60 yaşına geldiğinde tamamen tükeniyorsun, 67 yaşına kadar nasıl çalışacaksın? Emeklilik yaşını 60’a indirin! “çağrısında bulunuyor .
Şimdi İspanyollar için bütün umutlar AB fonlarında:
Avrupa fonlarının yönetimini, kamu ve özel sektör arasındaki iş birliği içeresinde turizm çalışanlarının, ada sakinlerin ve turistlerin daha iyi bir arada yaşaması, kaynakların daha verimli kullanılması için çalışmaları gerektiriyor.
AB fonları, özellikle Balear adaların sadece turistler için değil, aynı zamanda bölge sakinleri ve sektör çalışanları için de bir destinasyon haline gelmesini şart koşuyor .
İspanyol turizm dernek ve birlik başkanları Brüksel’deki AB merkezinin en sevilen misafirleri :AB onlar için her zaman bir çözüm buluyor :
İspanyollar ilk dilim 55 milyon Euro'luk bir kamu yatırımı öngören ve istihdam ve çevre dostu bir turizm modeline doğru köklü bir değişim getirmeyi amaçlayan yeni bölgesel turizm yasasını açıkladılar ve bunun piyasalardaki PR’nı hemen başlattılar
Türkiye AB’den uzaklaştıkça İspanyol turizmciler Brüksel’e daha çok yaklaştı.
Yeni nesil AB fonlarının büyük bölümü İspanya turizmine akıyor .
İspanyollarda, “biz bu fonlar ile Avrupa halklarının boş zaman mutluluğu, tatil ve kişisel zindeliği/ rehabilitasyonu için gerekli olan mevcut sistem ve yapıları yeniliyoruz, zenginleştiriyoruz!” diyerek AB’de imza yetkisi olan bürokratların gönüllerini fethetmesini çok iyi biliyorlar .
Dün yine Brüksel’deydim . Türk turizmciler o kadar çok hibe ve fon desteği kaçırıyorlar ki , insan gerçekten üzülüyor.