Küresel Turizm sektörü’nün iç dinamizmi hız kazandı. Otel, uçak kruvaziyer,tur operatörü ve DMC şirketlerinde görülmemiş bir hareketlilik var.
Baraner: ‘Bu yazıyı okumadan Resort Kongresi´ne katılmayın’
Şirketler arası satın almalar, birbirlerine ortak olmalar medyanın birinci sayfasından düşmüyor. Öger’i ve Intours’u satın aldığı açıklandığında Avrupa’nın TV kanallarında Anex Rüzgarı önemli haber olarak defalarca verildi.
Şirketlerin çoğunun büyüme planları var. Bazi şirketler gelecek yılların atılımlarını gizli tutsada ekonomistlerin veya borsa uzmanlarının yorumları şifreleri çözebilenlere yeterli ip uçları veriyor.
Sihirli yeni anlayış: Grup işletmeciliği.
Grup tur operatörlüğü ve grup otelciliğinin mümkünse havayolu işletmeciliği ile harmanlaması piyasalarının geniş ve farklı ürün kapasitesi taleplerine karşı tek geçerli cevap.
Bunun yanında devamlı artan iyi hizmet ve fiyat baskısına karşı tek çare.
Klasik anlamda ‘herkes kendi işini yapsın: otelci otelciliğini, tur operatörü tur operatörlüğünü bilecek!’ sözü bugünkü şartlarda anlamını yitirdi.
İki somut örnek:
En büyük tur operatörü TUI bizzat kendisi demeçlerinde "yatırım yapmayıp sadece satış tarafına oynasaydık ve zamanında kendi otel, uçak, kruvaziyer gemilerimiz mülk olarak bünyemize katmasaydık, bizde Thomas Cook’un durumuna düşebilirdik" diyor. TUI şu an en doğru ölçekte işletme ve satış dengesi kuran turizm şirketi olarak borsada yerini alıyor.
Aynı şekilde FTI grubu son 6-7 yılda muazzam bir yeni yapılanma ile hem satışlarda hemde işletmecilikte büyük bir global oyuncuya dönüştü. Ürünü hızlı/esnek satışa sunma becerisinin yanında müşteri profiline en uygun başarılı fiyat/hizmet dengesini birbiri ile akord ederek ; bu işlemi yerelde çok sıkı sektörel bağlantı ve yöneticiler ile bütünleştirerek bir çok ülkede otelcilerin en yakın dostu oldu. Sektörümüzün en karanlık yıllarında Türkiye’nin yanında durdu.
Ters akım gelişme ise Bentour tarafında yaşanıyor. Bentour butik tur operatörlüğünde başarılı bir farklılık sergiliyor. ´Her müşteri tatilden yüzde yüz memnun dönecek’ stratejisi tuttu.
Bentour Türkiye turizminin Almanya ve İsviçre’deki popüler aile şirketi oldu. Oğul babayı geçti. Kalite anlayışından taviz vermeden bireysel müşteri operasyon takibi iyi bir yerel servis ekibi ile bütünleşince yüz, yüz elli bin civarında müşteri kapazitesi ile de aranan önemli bir marka olunabileceği de ispatlanmış oldu.
En kötü tarihi örnek: Thomas Cook.
Thomas Cook turizmi önce kuran, sonra yakan, şimdide değiştiren şirket oarak tarihe geçti. İflas ganimetide epey büyükmüş, tüm ebedi rakiplerinin hepsini iki haneli olarak kapasitede büyüttü.
Şimdi özelikle Avrupa piyasalarında Thomas Cook sonrası yeni turizm düzeni başlıyor. Hazır olun.
Turizmde romantizm ve iyi niyet devri kapanıyor ; yerine somut çok yönlü müşteri güvencesi devri başlıyor. Artık öyle bir kaç milyon euro ile tur operatörü kurmakta zorlaşıyor. Teminat masrafları ağırlaşıyor. Net kâr yüzde bir çizgisine inerken tatil paketi reklamları bile değişmesi bekleniyor: “‘tatil mutluluğunuzu garanti ediyoruz” yerine ‘tatil ve seyahat paranız bizde tamamen güven altında’ sloganları çok yakında başlayabilir.
AB merkezi Brüksel’de ilgili siyasiler sigorta şirketlerinden müşterinin ödediği tüm paranın güven altına alınması için yeni sigortalama çözümleri talep ediyor.
Müşteri paraları ile ilgili çok değişik modeller üzerinde harıl harıl çalışılıyor, belki tur operatörleri kendi bünyelerinde bir fon oluşturarak kendi bankaları ile değişik bir sigortalama sistemi yaratacaklar.
En güvenli tatil sloganı, ucuza, dahada ucuza kavramının önüne geçecek.
*****
İngilterede müşteri kaybımız olmaz.
Ingiliz tur operatörlerinin 'Türkiye'ye güveniyoruz 'sözünü aslında 'Türkiye olmadan olmuyor!' olarak anlamalıyız...
Güçlü olan bizim ürünlerimiz. Tur operatörlerinin markalarının cazibesi bizim ürünlerimizin arkasından geliyor.
İngiltereden turist getirmek aslında kolay, ingiliz müşteri markacı değil ve online satışlara en yoğun cevap veren bir toplum.
Türkiye' ye geniş bir uçuş programı ile Belek’teki bir otelin bedeli kadar ciddi bir yatırımla Türkiye'ye milyonun üzerinde online satış ile müşteri getirmek ve bu sayıyı her yıl artırmak mümkün.
*****
Almanya çok farklı ve en zor pazar.
Almanlar tanınmış markalara en bağımlı müşteriler, kredi kartlarını en az kullanan, seyahat acentalarının tavsiyelerini (Reisebürolar) en dikkate alan bir müşteri profili toplumu.
Ancak en müdavim ( repeat) müşteri eğilimi sergileyende Alman müşteri: hizmetini bir beğensin kırk yıl peşini bırakmaz.
*****
Dünya geçlerinin adres defterinde Türkiye neden yok?
Yaşamın kendisi zaten onlar için bir startup mücadelesi, yaratıcı ve her daim farklı olma duygusu onları hızla küresel dünyadaki ilham kaynaklarına doğru mıknatıs gibi çekiyor.
Gençler için full hürriyet/ total özgürlük içinde aralıksız, kopuksuz online iletişim, etkiletişim, yönetişim ve paylaşım bir nevi hayat enerjisi.
Yemeğe, uykuya, maça, spora, dansa ara verebilirler ama online iletişime asla!
Bugünün genç gezginleri tarihin derinliklerine kafalarındaki modüler, yüksek çözünürlü renk dünyası içinde akan akıl ve zeka akımı üzerinden yaklaşım gösterirken; aynı anda geleceğin yenilikçi, kolaylaştırıcı, cana/mala, özgür ifadeye/düşünceye saygılı olarak farklı ve aykırı düşüncenin dinamizminin yaratılıcık enerjisine dönüştüğü, paylaşım ekonomisinin en tepe yaptığı nokta ve merkezlerde kültür sanatın yarının dünyasına oluk oluk aktığı destinasyonlarda kendilerini daha mutlu hissediyorlar.
Türkiye mutlaka Young Discoverers adı altında tüm dünyayı kapsayan genç dili ile bir tanıtım kampanyası başlatmalı.
*****
Avrupa'nın en büyük seyahat acentası koperasyon şirketi RTK Thomas Cook' ait acentalarını satın alarak grubuna kattı ve seyahat acentası işletmeciliğinin açık ara en güçlü ve verimli adresi oldu.
Seyahat acenta işletmeciligi Avrupa'da yeniden doğuyor.
Paket turların içleri güçlendirilecek, Reisebürolar oteller ve destinasyonlar ile daha yakınlaşmak istiyor.
*****
Bu anlamda Anex'in Öger'i başka yatırımcılara kaptırmaması Türk turizmi için çok stratejik ve başarılı bir çalım oldu.
Hayırlı olsun. Kutlarım.
Öger varlıklı Alman ailelerin 90'lı yıllarda en yoğun kullandığı bir tur operatörü idi.
Savaş sonrası 2. ve 3. nesil Almanlar icin ÖGER kavramı Türkiye Tatili anlamına geliyordu.
Ancak o yıllarda Öger şirketinin içinde ve yönetiminde yüksek sosyal kabiliyet sergileyen ve Alman toplumuna yönelik sıcak iiletişim kurabilen ekip vardı. Öger' in bu gücü yeniden canlandırılabilirse ancak varlıklı yeni Türkiye müşterisi yaratabilinir. Yoksa yine aynı havuzda fiyat savaşları içinde iner, çıkar, durur...
Öger markasına Almanya’nın en seçkin satış acentalarının güçlü destek vereceğinden hiç şüpheniz olmasın. Biz de destek olacağız, siz de olun.
*****
Balkanlarda, Rusya’da, Türki cumhuriyetlerde, latin Amerika’da şimdide Asya’da Türk kökenli Tur Operatörleri güç kazanmaya devam ediyor. DMC lerimiz ciddi atakta, hatta saldırıda. Türkiye bu konuda dünyanın en şanslı ülkesi.
Çürüyen Expo’ya harcanan para Türk tur operatörlerine uzun vadeli, düşük faizli kredi olarak verilseydi dünya turizmini ele geçirirdik. Bunu herkes bir yere yazsın.
*****
Türkiye’nin Samsung’u Turizm markalarıdır. Ülke ekonomisinin lokomotifidir, nakit parasıdır turizm. Turizm markalarımız hem kazandırıyorlar, hem de Türkiye’nin dünya toplumları ile iletişimini sağlıyorlar. Daha kurumsal uzun vadeli destek ve teşvik sistemleri, özel fonlamalar ile dünya pazarlarının cirosunun önemli bir bölümümü Türkiye üzerinden geçirebiliriz.
*****
Antalya havalimanın yurtdışından giriş yaptığınız anda konular hemen farklılaşıyor:
Tanıtım ajansı, yeni vergiler, Türsab seçimleri;
Esasında dürüstçe yazacak olursak, her şeye rağmen bu gelişmeler içinde Türkiye’de olduğumuz için sektörümüz çok şanslı durumda, şikayet edenler kıymetini bilsin.
Dünyanın hiç bir yerinde turizm yatırımcılığı ve işletmeciliği Türkiye’deki kadar kolay değil.
İspanya, Yunanistan, İtalya, Portekiz gibi rakip ülkelerde turizm işletmeleri vergilerden ve özelikle otel içi sendikalardan dolayı burnundan iple ulusal ve yerel mevzuata ve yasalara sımsıkı bağlılar. Türkiye’nin karşısında rekabette kıpırdıyamıyorlar.
Rakip ülkelerdeki personel istihdam mevzuatı çok sert ve düzenli.
Bizdeki gibi “bu adamı alın, şu adamı hemen atın!” oralarda çok zor, imkansız, yasak, suç!
Vergi amirleri Yunanistan’da yıllardır otel lobilerinde sabahlara kadar oturup gelip gideni sayıyorlar…
İspanya’da sendikalar sahibini otele sokmuyor, Portekiz’de çevreciler peşinize bir düştümü, ülkeyi terk edin daha iyi.
Öyle imar affı gibi Türk’e özel uyanıklık da oralarda yok. Avrupa’da bir metre kare imarsız inşaat yap, adamı oyarlar, ister başbakan ol, ister vali, gelip hemen yıkarlar. Okkalı cezayıda yazarlar… Kim olursan ol affetmezler...
Buna karşılık vergilerin çoğu yerel yönetimin kasalarına aktığı için otellere yerel destekler ve teşvikler de artıyor; özellikle istihdam ve eğitim konusunda devlet hep işletmecilerin yanında, vergi olarak aldığını kapının önüne hizmet olarak getiriyor. Düşük sezonda işletmelerin elemanları tutabilmeleri için yerel makamlar maaşların yarısını, hatta bazen tümünü ödüyor; şirketlerin sürdürebilirliği için devamlı farklı, iş geliştirici programlar uyguluyorlar.
Avrupa‘nın hedefi: güçlü kamu sistemi: verimli işletme, sürdürülebilir kârlılık, daimi şirket içi eğitim/araştırma ve korunan çevre ile sağlanan kalıcı yerel kalkınma.
Biz galiba henüz bu aşamada değiliz.
*****
Sektör olarak Türkiyedeki yeni vergilerden çok, yıllardır kıskacında sıkıştığımız faizlerin yüksekliğinden şikayetçi olmalıyız. Sektörümüzün devamlı kazanını hep bankalar, bazı otellerimiz tamamı ile bankalara çalışıyor.
Denizbank niye birkaç kere büyük başarı ile yüksek fiyata yurt dışında alıcı buldu ki ? Çünkü Türkiye’nin en çok gelecek vaad eden, en dinamik sektörü turizmine sım sıkı angaje olduğu için: Türk turizminin geleceğine ve büyüme potansiyeline inandığını devamlı vurguluyarak bunu stratejik karar olarak dünya piyasaları ile komünike ederek Denizbank reytingi hep üstte tutabilmeyi başardı.
*****
Turizm ajansı’nın kendini önce sektöre ispatlaması lazım. Faydalarını ve getirisini görmeden bir şey söylemek zor. Bakan Ersoy çok çalışkan çıktı, her gün 18 saat koşturuyor. Küçümsemeyelim, o koltuk o kadar kolay değil. Hele Ankara’daki kasaların tam takır olduğu bir devirde; sektörün devamlı ‘rekor üzerine rekor kırıyoruz!’ çığlıklarının uğultusunda ülkenin tüm diğer sorunlarına baktığımızda gerçekten o koltukta oturmak o kadar kolay değil... Biraz empati yapın.
Benim Ankara’daki kaynaklarım verginin maliye bakanlığı tarafından çok daha yüksek oranda istendiği ve Mehmet Ersoy’un bunu durduğu yönünde olduğunu söylüyor…
*****
Dere geçerken at değiştirilmez.
Türsab’ın borç harç sıkıntılarını üzülerek öğrendik, yaşadık. Türsab’ı güçlendirmek eski sağlığına ve saygınlığına kavuşturmak için kim ne derse desin Firuz Bağlıkaya çok emek sarfetti. Bağlıkaya bir dönem daha kalmalı/kalacak. Ancak ikinci dönemde artık üye acentaların ticari geleceği için Türsab’ın tüm ekibi ile dünyaya açılması kaçınılmaz bir hale geldi.
Bağlıkaya’nın seyahat acentalığının kabuk değiştirdiği, hatta eridiği bir zamanda tüm yurt dışı pazarlarda TÜRSAB‘ın bayrağını dikmesi lazım. Türsab üyelerinin ticari hareket alanını genişleten, partner acenta bağlarını güçlendiren yeni model ve sistemler inşa etmesi zaruridir.
Bağlıkaya’nın acentalata çağrısı “İstikametiniz yeni müşteri kaynaklarına hücum“ olmalıdır.
Yeniden hatırlatayım: Özel bireysel ürünler, smart grup programları, yeni tarz içi zenginleştirilmiş tatil paketleri ile butik, travel tailor, grup, dernek, spor, inanç, emekli, sendika, klise, öğrenci, sağlık, gibi hızlanan ve devamlı büyüyen satışların izlendiği pazarların TÜRSAB’ın güçlü yerel acentalarına partner olarak kazandırılması için harekete geçmesi için artık zaman tükeniyor.
Müşterilerimizi hergün artarak kendisine mıknatıslayan küresel algoritma canavarlarından akıllı projeler ile vergisini kayılımoldığu yerde ödeyen, gerçek adresteki yerel yapılara çekmek için çok yönlü/renkli kampanyalar başlatmak için geç bile kalındı.
Şimdi blockchain den sonra ANN teknolojileri devreye girecek, satış ve sunum sistemleri o kadar kolaylaşacak ve hızlanacak ki, artık acentaların kendilerini koruyabilmeleri için Avrupa’da örneği olduğu gibi ticari koperasyon işletmeciliği için kafa yormalarınızda ben buradan tavsiye etmiş olayım.
Yeni satış teknikleri, algoritmalar, yapay zeka ve küresel kapitalizm gücü ile seyahat acentalarımızın müşterilerini tekelleşen yapılara kaybedeceğine TÜRSAB NEW VISION, NEW PARTNERS, NEW GOALS, yeni vizyon, yeni partnerler ile yeni hedefler ile dünya piyasalarında tüm ulaşabilinen klasik/bilinen/tanınan pazarlardan en trendy yeni/bilinmeyen /tanınmayan niş pazarlara kadar 5 kıtayı taraması önem arz etmektedir.
*****
Antalya’nın sorumlukları artıyor:
Türkiyemizin misafir odası Antalya 15 milyon turist sayısını aştı: Büyük bir başarı, hele daha 2-3 yıl önce yurt dışı medyasının battı, bitti, yandı dediği noktada bu sayıyı 198 ülkeden gelen turist ile yakalamak hepimizin başarısı. Hepinizi gönülden tebrik ederim:
Birbirinizi Resort Kongresinde şöyle bir kucaklayın!
Değerli dostlar, ancak Antalya artık büyümemeli bilakis kalkınmalı:
Etrafınıza bir bakın, bu düzensizliği, çarpıklığı, beton yoğunluğunu sizde yeniden kaydedin. Bu sayıya ulaşıncaya kadar sadece büyüdük ancak kalkınamadık: herşey ortada:
Şimdi kentsel dönüşüm projelerini hızlandırması gerekiyor.
15 milyon turiste ve 3 milyona yaklaşan bir nüfusa hizmet veren bir kent çok farklı bir anlayış ile projelendirilmeli. Hava, su, toprak temizliğinin başında alarm durumunda nöbet tutulmalı.
Unutmayın! Antalya sadece herhangi bir kent değil, ülkemizin en büyük istihdam merkezi. Ülkemizin diğer kentlerden en büyük satın alıcısı.
Antalya Türk ürünlerin ana buyer’i, iş, aş gelecek burada:
Farkındamıyız?
Antalya’nın yerlileri, yeni sakinleri, Antalya’nın yabancı müdavimleri, Antalya’nın ebedi dostları hepsi ağız birliği ile daha sağlıklı, temiz, yeşil, özgün Antalya talep ediyor.
Antalya’da Türk misafirperverlik noktaları, (Turkish Hospitaly Point) kurmamız, kazandırmamız artık kaçınılmaz oldu. Bu noktaların Türk çayı, kahvesi, ayranı, gazozu, limonatası vs. profesyonelce, tertemiz ortamlarda ve özgün bir ambiyansta sunabilmesi ATSO tarafından işler oturuncaya kadar devamlı teşvik edilmeli, Belediyeler tarafından da bu yapılar güçlendirilmelidir.
Türk gelenekleri şehirde birer birer kayboluyor. Son çınar altı kahvelerimiz, piyazcılarımız, haşlamacılarımız gidiyor, yerine pizzacılar, hamburgerciler yerleşiyor.
Sözde o kadar milliyetçiyiz ki turistlere yabancı çay, kahve, giyim, kuşam satarken zevkten kendimizden geçiyoruz.
Çakma, çaktırma işlerimiz de büyümeye devam ediyor evelallah…
Arkadaşlar, Bu kadim toprakların sesini samimice dinlemeliyiz. Üstünde oturduğumuz tarihi içimizde, en derinlerimizde hissetmeliyiz, anlamalıyız.
Sizde sayın başkanlarım, valilerim, bakanlarım bu toprakların sesini lütfen bi dinleyin.
Mutsuz toprakta mutlu canlı yetişmez. Can mutlu değilse o zaman bana ne bu rakamlardan, sayılardan.
Dünyadaki en son ve önemli trend sağlıklı ve yerel beslenme.
Dünyada yeni trend olan bu hareketi Antalya binlerce yıl önceden beri ilk uygulayanlardandı. Şimdi bizim en ananevi zenginliklerimiz bize uzak ülkelerden yeni trend olarak geri dönüyor. Ne kadar üzücü.
Yerel ve sağlıklı sözcükleri bir araya gelince zaten geleceğin turizminin şifrelerini çözmüş oluyorsunuz. Antalya yerel ve sağlıklı beslenmenin dünya merkezi olmalıdır. Antalya ismini duyanların ağzı sulanmalı, gönlü heyecanlanmalıdır.
Bu duyguları yaratacak ve kurumsal olarak işleyecek, yönetecek liyakatlı insanlarımız fazlası ile var.
Nirvana logoon luxury akıllı bir hamle ile konseptini Local & Healthy All Inclusive Resort diye değiştirdi. Bu sürdürebilir hizmet anlayışının resort işletmeciliğinde öncüsü oldu.
Cyristal grubunu kutlarım.
*****
Küresel turizmi tehdit eden yeni terör:
Kir ve zehir
Müşteri tatilde sağlığını güçlendirmek istiyor ve kirli, pisletilmiş, zehirlenmiş noktalardan tamamen uzaklaşıyor, oraları ne kadar tarihi, ne kadar popülerde olsa ismini duymak, yerini bile bilmek istemiyor.
Müşterinin gözünde artık gerçek lüks sağlıklı ve güvenli olandır, bu anlamda Antalya’da da sıkıntılar var ve turist bunu biliyor, görüyor
Aşırı ilaçlama, yoğun plastik, blok beton, bunların hepsi turistlerinde konuştuğu konular:
Sayın protokol siz bunları duymuyorsunuz çünkü Antalya’ya gelen turistler ile konuşmuyorsunuz.
Ben konuşuyorum, sizde artık konuşun, Antalya hakkında bilmediklerinizi turistlerden öğrenebilirsiniz.