BAKIŞ

Sektörüne sahip çık (!)

Kriz Türkiye'yi en ters zamanda yakaladı: Yerel seçimler bazı doğru sözlere, tespit ve durum değerlendirmelerine  geçit vermiyor: Her söz yanlış anlaşılabiliyor, başka bir tarafa, başka bir anlama çekilebiliyor. 

 

Kriz dünyayı da en ters zamanda yakaladı: Birçok ülkede devasa büyüklükteki yatırımlar son yapım aşamasında ya yavaşlatıldı, yada durduruldu. Hem inşaatlarda çalışanlar işten çıkarılıyor, hem de serviste çalışacak elemanların anlaşmaları ve kontratları iptal ediliyor veya öteleniyor.

 

Dünyada ve Türkiye'de turizm sektöründe işsizler ordusu büyüyor… Maaşlar kesiliyor, primler verilmiyor...

 

Değişik ülkelerin turizm sektör temsilcileri hükümetlerin ekonomik yardım paketlerinde turizmi en öncelikliler listesine aldırabilmek büyük uğraşı gösteriyorlar.

 

Hükümetler de eskisi gibi hergelene duygusal davranmıyorlar:  Sektörleri çok sıkı eliyor; şirketlerin hem altına hem üstüne bakıyorlar.

 

Dünyada bir çok yerde alınan şirket bilgileri birbiri ile örtüşmüyor, beklentiler çok tahmini, beyanatlar tutarsız:

 

ABD senatosu, Obama'nın otomotiv sanayisi için şiddetle istediği kurtarma paketine 'hayır' diyerek bu sektörü sarstı.  Çoğunluğu Demokratlardan oluşan senatonun, Demokrat başkanına "hayır" diyeceğini kimse beklemiyordu.

 

Dünyanın ekonomik yeni yapılanmasında en temel şart: 

 

'Her sektör bulunduğu hantal ve obez yapıyı değiştirsin, şirketler ivedi olarak verimliliğe geçsin!

 

Zayıflamadan, kendini yarının şartlarına hazırlamadan eskisi gibi teşvik ve yardım paketinden pay almak zor olacağa benziyor.

 

Hükümetler şirketlerin yönetimsel hata ve yanlış yatırımlar zincirlemelerine artık ortak olmak istemiyorlar.

 

Eski tarz siyasiler üzerinde yürütülen lobicilik artık netice vermiyor: Yapılar eskiye nazaran çok daha şeffaf;

 

Buna rağmen son aylarda dünyada tüm ilgili kurumlar ve yapılar  kendi sektörlerini koruyabilmek için seferber oldular, yollara düştüler..

 

Aralarında müşterek değerlendirmeler yapıyorlar: Her sektör kendi genel tespitleri ve destek talep programları ile hükümetlerinin önününe çıkıyorlar:

 

Küresel Turizm sektöründe son genel  tespit:

 

Bu krizin yapısı eski krizlere nazaran çok değişik.Herşeye rağmen tatil alacak parası olan milyonlarca müşteri var ama buna rağmen bugüne kadar piyasalar geçmiş yıllar gibi hareketlilik göstermiyor:

 

Piyasalar çok değişken, Sabit müşteri profili kaydı, flu bir görünüm sunuyor: Müşteri tüm ürünlere karşı  isteksiz ve tok. Müşteri gelecek için tedirgin.

 

Bu gelişmeler çerçevesinde son günlerde Türkiye'ye baktığımızda: Turizm bakanlığımızın son aylarda ciddi bir çalışma içinde olduğunu biliyoruz. Hazırlanan hem tanıtım çalışmalarını hem de uygulanacak destek planın içeriğini yakın bir tarihte öğrenmiş olacağız. Umarız bu iki çalışmada bugünün şartlarına uygundur ve sektörümüzün beklentilerini ve temennilerini karşılar...

 

Zira turizm Türkiye'de kendi içinde çok geniş bir sektörel yelpazeye sahip. Dünya'nın dört köşesindeki tur operatörlerinden, her türlü müşteriye hizmet verebilecek sayısız en iddialı otellere, donanımlı uçak şirketlerine, en iyi alt yapıya sahip marinalarına, binlerce en aktif seyahat acentaları ve tabii sayıları milyonları geçen deneyimli turizm çalışanlarına  kadar uzanan muhteşem bir milli değerlerler manzumesi:

 

Türkiye deki turizm sektörü bir dünya devi. Misyonu ve beklentisi büyük. Hepimizin alın teri ve tırnakları ile 30 yılda yarattığı büyük yapıya, büyük bir bakış ve vizyon ile yaklaşalım.

 

Turizm Türkiye de sözde gerçekten çok önemli, Peki özde ne durumda?

 

Bakanlar kurulunda itibarı ne? Niye bu zamana kadar tüm turizm bakanlarımız 'valla diğer bakan arkadaşları çok zor ikna ettim' demek mecburiyetinde kalıyor:

 

Dün ve bugün aşağı yukarı son yirmi yıldır hep aynı yaklaşım:

 

Maliye Bakanlığı ne kadar sektörümüzü öncelikler listesine alabiliyor. Başbakanın aylık çalışma programında kaç kere turizm sözcüğü yazılı. Büyükelçiliklerimiz temsil ettikleri ülkelerin piyasaları ne kadar takip edip turizm bakanlığımıza rapor olarak geçiyorlar: 

 

Bu soruya siz kendi deneyimleriniz ile cevap verin!

 

Yapılacaklar aslında belli.

 

Öncelikle sektör liderleri bir araya gelip, "ortak kararlar alıp " "safkan ekonomik" stratejiler ve mekanizmalar geliştirmeleri gerekir. Sektör liderleri, siyasetten arınmış, en çıplak haliyle ve hiç çekinmeden ortak strateji ve mekanizmalarını, kriz tecrübelerine dayanarak hayata çağırmalılar.

 

Ekonomik yapısı bizden çok daha güçlü olan Almanya bile bizden önce davrandı bu konuda:  

 

REWE'den Alman turizm devlerine diyalog çağrısı

Küresel mali krizden etkilenen Alman seyahat pazarının dev ismi REWE Touristik grubu (Tjaereborg, Jahn Reisen, ITS, Dertours, LTU Plus, Meier's Weltreisen, vs.), önemli bir adım atarak, diğer büyük isimleri diyaloga çağırdı.

  

REWE Pauschaltouristik genel müdürü Rembert Euling, "Almanya'nın büyük tur operatörlerini ve uçak şirketlerini kontrolsüz kapasite belirlemelerini engellemek için yapıcı diyaloga çağırıyorum. Herkes Yaz 2009 kapasitesini bir daha düşünsün" dedi.

 

Euling'e göre, 2009 yılında Alman tüketici, içinde bulunacağı psikoloji gereği, risklerden uzak duracak ve paket tatillerine dönecek, hizmetleri tek-tek satın almaktan çekinecek ve Last Minute satışlarını takip edecek.

 

Bu doğrultuda Alman turizm "büyüklerinin" hatalı kapasite planlamalarının bütün sektöre kalıcı zararlar verebileceğinden, meslektaşlarını sektör içi diyaloga çağıran Euling, sektör sorunlarının sadece hükümetlerin çözüm arayışlarına bırakılmamasından yana.       

 

Euling'in bu çağrısı, aslında bir start sinyalidir. Dikkat ettiyseniz, Euling, hükümetten kimseyi çağırmıyor, sektör liderlerini çağırıyor. Şundan kesinlikle emin olabilirisiniz: Bu çağrı, Almanya'da cevapsız kalmayacak.

 

Almanya Turizm sektörü nasıl bu hale geldi ve Euling neden bu çağrıyı tam şimdi yaptı?

 

Görünen şu ki; AB ve Almanya hükümetinin çıkaracağı kurtarma paketlerinde sıra, en son turizmcilere gelecek. Öncelik banka, finans, emlak ve otomobil sektörlerinde, yani sıra turizm sektörüne gelene kadar geç olabilir.

 

Bo konu ile ilgili olarak www. welt.de bu hafta sonu çok kapsamalı bir araştırma yayınladı: sizler ile paylaşmak istiyorum:

 

Göstergeler uzun süredir statik:

  • Alman tur operatörlerinin Ararlık 2008 rakamları ve kapasite kullanım oranları nispeten iyi görünse de, en geç 2009 yazında krizim etkileri kendini şiddetle hissettirecek.
  • YENİ BİR İDDAA: Boston Consulting isimli araştırma ve bilgi değerlendirme şirketi verilerle ortaya koyuyor: Almanların yüzde 40'ı, araba, lokanta ve eğlenceden önce, tatilden tasarruf edeceğini söylüyor.
  • Frankfurt merkezli Nonstop acentalarının sahibi Kristina Tießen: "Parası olan ve kişiye özel ABD veya başka bir uzak mesafe tatili yapanların sayısında bir değişiklik yok, ama asıl hareketi sağlayan geniş ve sessiz kitle, yani paket tatilcileri, beklemeye geçti" 
  • Welt gazetesi: Alman tur operatörleri ilkbaharla birlikte "acımasız indirim savaşlarına" başlayacaklar
  • Eves Travel acentasının sahibi Mehmet Yavuzer: "Aile paketi tatillerinde yüzde 50'lik bir gerileme var. Herkes last Minute savaşlarını bekliyor"
  • Handelsblatt: Thomas Cook CEO'su Fontenla-Novoa, oda ve koltuk kontenjanlarının alımında son an'a kadar bekleyecek. Böylece otel sahiplerini ve uçak şirketlerini fiyat indirimine zorlayacak.
  • Otel sahipler, kapasitelerini küçülterek (personel, yenileme, vs.) masraflarını asgariye indiriyor. Club Mediterranee CEO'su Henri Giscard d'Estaing: "2009 yılı içinde masraflarımızı 31 milyon Euro azaltacağız. Bazı tatil köylerimizi daha geç açıp, daha erken kapatacağız. Renovasyon çalışmaları için planladığımız 90 milyon Euro'yu, 50 milyona düşürdük."
  • Dünyanın en büyük turizm fuarı ITB Messe genel müdürü Martin Buck: "İşten çıkarmalar devam ederse, kimsenin istemediği "Geiz ist geil (ölümüne tasarruf) mantalitesi" geri delebilir. Bu durum, Alman tur operatörleri için ciddi bir mücadele anlamına gelir."
  • ITB Pisa Forumuna göre: 2009'da artış değil, en iyi durumda bir "sıfır büyüme" bekleyebiliriz. En fazla zarar görecek piyasalar ise, ABD ve Avrupa piyasaları olacak.

 Bu liste daha uzayabilir.

 

Almanya'da ilk adım atıldı. Sıra bizde.

 

Bu krizin bizi teğet geçmeyeceğini ve 2009'da tam şiddetiyle vuracağını artık herkes biliyor. Siyasilerin de bu seçim ortamında ancak Mayıs 2009'dan sonra bir şeyleri harekete geçirebileceği de malum. Ama Mayıs'tan sonra alınacak tedbirler, turizm sektörü için çok geç alınmış tedbirler olur.   

 

Diğer ülkelere nazaran çok daha fazla  "kriz tecrübesine sahip olan Otelcileri, tur operatörlerini, acentaları, uçak şirketlerini ve diğer turizm yatırımcıları bu çok siyasi geçecek günlerde siyasetten arınmış olarak  ortak paydalar etrafında ortak çıkarları gözeterek tedbirler almaları gerekmektedir:  

 

Uçak koltuk sayılarından, otellerin kapasite küçültmesine, yeni yatırım sınırlarından, yatak kontenjan satışları ve fiyat politikalarına kadar, yeni pazarlardan yeni kaynaklara kadar, her alanda 2009 için özel bir  bir planlama yapılmalıdır.

 

Artık mesele, "Gemisini kurtaran, kaptan" meselesi olmaktan çıktı. Zaman artık bütün gemilerin üstünde bulunduğu okyanusu kurtarma zamanı.

Yayın Tarihi
15.12.2008
Bu makale 10447 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!