BAKIŞ

Oda fiyatını bırak, petrol fiyatına bak!

Sayısız engel ve soruna rağmen hızla büyüyen ve genelde son iki-üç yıldır olumlu gidişat içersinde seyreden küresel turizmin sıkıntı ve problemler zincirine büyük bir dert daha ekleniyor:

“Yüksek enerji ve petrol fiyatları”

Dünyada hızla ve kontrolsüz artan Petrol fiyatları küresel piyasalarda turizm dinamiklerinin bütçelerini ve konseptlerini iyice altüst etmeye başlıyor.

Özellikle son yıllarda yakaladıkları başarı ve bölgesel güç sayesinde artan ve yükselen şirket değeri ile büyük bir ticari beklenti içinde borsaya hazırlanan Low Cost Carrier'ler (LCC) bu en kötü tahminlerin bile ötesinde  hızla artan petrol fiyatları karşısında şaşkına dönmüş durumdalar.

Borsada kote olmus uçak şirketlerinin bazıları  hisseleri dibe vurmuş halde kurtarıcı bir el bekliyor. Ne yazık ki: şu an havayolu ve uçak sektörüne bu çılgın petrol fiyatları yüzünden olumlu bakanların sayısını gittikçe azaltıyor.

 

Sorunlar ve maliyetler büyük: Uçakcı ve Airline'ci olmak zorlaşıyor.

Daha dün, dünyanın en büyük hava taşımacısı American Airlines, uçak kapasitesini yüzde 11 oranında (75 uçak) küçülteceğini açıkladı, birçok havayolu şirketi, dev Dreamliner uçağını, gecikecek bahanesiyle iptal etme yoluna girdi.

ABD'li uzman havayolları analisti Chris Terry’nin (Finch Institute) dediği gibi, "artan enerji fiyatlarından dolayı, sadece Amerikan havayolu sektörünün bu seneki öngörülemeyen zararı, 40 milyar ABD doları"

Bunu küresel bir çarpanla hesapladığımız zaman, sadece bu seneki ekstra yük, 100 milyar dolar olarak çıkıyor karşımıza…

Üstelik bu artışın sonu henüz kestirilemiyor:

 

Goldman Sachs: "2010 yılına kadar Petrol  200 dolar olabilir"

Bu arada ABD ham petrolünün varil fiyatı Temmuz ayı teslimi 130,47 dolara kadar yükseldikten sonra 130,36 dolardan işlem görmeye başladı.

Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 129,72 dolara kadar yükseldi.

Enerji piyasalarındaki en aktif yatırım bankası Goldman Sachs, geçen hafta bu yılın ikinci yarısı için ortalama petrol fiyatı tahminini 107 dolardan 141 dolara çıkarmıştı.

Goldman Sachs, bu ay başında, petrolün varil fiyatının 2010 yılına kadar 200 dolar olabileceğini de açıklamıştı.

 

Ucuz uçak devri bitti !

Bu tahminlerin yapıldığı Londra para ve finans  merkezlerinde Avrupa'nın en köklü havayollarından British Airways'in Başkanı Willie Walsh, "Haziran ayı içinde ‘dökülmeler’ başlayacak, LCC devri bitti" diyor.

British Airways (BA) Başkanı Willie Walsh, BA'nın en yakın zamanda giderlerini kısmak amacıyla kapasiteyi daraltacağını, kimi uçuşları tamamen kaldıracağını ve bilet fiyatlarında artışlar yapacağını söylüyor  ve ekliyor: "Bu gelişmelerle birlikte, Amerikan Airways'in yaptığı gibi, bizim de yakında her valiz başı ekstra bir ücret talep etmemiz, yakın gelecekte mümkün görünüyor"

Walsh, "2000 yılında Akaryakıt giderlerimiz, toplam giderlerimiz arasında yüzde 9'luk bir oran teşkil ediyordu, bu rakam artık yüzde 40'lara vardı" diyor ve ilave ediyor:

"Daha yılbaşında toplam akaryakıt giderlerimizi 4 milyar Dolar olarak hesaplarken, bu rakamı şimdiden 6 milyar Dolara doğru revize etmemiz gerekti."

Yine de olumlu ve iyimser görünmeye çalışan Walsh, "Özellikle Business Class ve uzun menzilli uçuşlarda önemli artışlar kaydediyoruz. Bunlar da olmasa, ciddi sorunlar yaşardık, zira kısa menzilli uçuşlarda önemli bir gerileme var" diyor.

 

Yaş günü kutlamasında matem

Ryanair Başkanı dün İngiltere'nin Liverpool kentinde şirketin 20. yaş günü kutlamalarında, sevinç, umut ve var olmanın dayanılmaz güzellikleri ile ilgili güzel mesajlar vereceğine, kendisi için böylesine önemli bir günde çok ama çok dramatik ifadeler kullandı:

 

Ryanair Başkanı Michael O'Leary daha güzel ifade edebilir miydi:

"Petrol fiyatları herkese acı vermeye başladı"

O'Leary'nin ifadesinde iki "satır arası" var: Artık sadece ticari zarara sebep olmuyor – acı veriyor, yani iflasın eşiğine sürüyor. Diğer ifade ise; -herkese-, yani sadece havacılık sektörüne değil, onunla bağlantılı bütün sektörlere…

 

Bu durum Easy Jet'te, AirBerlin'de ve diğerlerinde farklı değil.

Avrupa'da yapılan tahminlere ve borsalardaki analistlere göre:

Havacılık sektöründe iflaslar artacak, Uçak şirketleri arası birleşmeler hızlanacak, özellikle LCC'ler masraf indiren her türlü bölgesel 'sinerjik-kooperasyonlar'a açık olacaklar. Bazı kuruluşlar ise el değiştirecek. Kar ratio'su  yüzde 1-3 arasında olan uçak şirketlerinin  bu durumda zararına uçacak ve  taze cash paraya ihriyaçları hergün artacak.

Daha 2-3 yıl önce çok özel uçak alımı ve işletme modeli vizyonları ile patronlarını ve borsayı etkileyen ve kahraman gibi omuzlarda taşınan, alkışlanan Airline Ceo'ları işlerinden olacak. Büyüme vizyonu değil, işletmede tasarruf etme becerisi ve uçuşlarda innovatif ek kazanç ve değer yaratan ürün geliştirme yetisi olan Ceo'ların devri başlayacak.

Avrupa piyasalarında havayolu şirket alımlarında Dubai ve Rus yatımcıların arasında bir yarış yaşanacak. Zamanında Rusya'yı önemsemeyen bazı Batı Avrupalı Airline gruplarının patronları şimdi kendileri Rus ortak bulabilmek için bizzat Moskova'ya uçacaklar.

 

Türkiye'de ise durum pek farklı olmayacak:

İç piyasaya ciddi bir canlılık getiren LCC'lerin bazıları rekabeti fiyat yarışından hizmete çekerek, öz ve kar bırakan uçuş programlarına yönelecekler. Belirli hatlarda yatırımlarını artırarak, güç kazanarak, bölgesel ticari ve siyasi otoritelerin desteği ile 'regional partnership' bölgesel ortaklıklara gidecekler. Arayış içinde olan yatırım grupları ile yeni ortaklılıklar kuracaklar. Bazı uçuş hatlarında güçlü otel zincirleri ile bölgesel hat bazında kooperasyon ve sponsorluklara giderek yeni 'maliyet katılım projeleri'ni hayata geçirecekler.

Konu sadece bir veya birden fazla LCC'lerin iflas etmesi değil, konu, bunların küresel turizme ve özellikle kimi tatil destinasyonlarına olabilecek etkileri…

 

Etkiler çok derin olabilir…

Küresel turizm sektörü, personel, enerji veya çevre koruma gibi kimi kalemlerdeki fiyat artışlarını, LCC'lerin doğuşu ve çoğalması sayesinde kompanze edip, tüketiciye fazla yansıtmamayı başarmıştı. Özellikle önemli derecede artan gıda fiyatları, uzun süredir otelcilik sektörünün başını ağrıtıyor. Tur operatörleri için fiyatı sabit tutmanın tek yolu olarak, LCC'lerin çoğalması, yani ulaşım giderlerinin düşürülmesi yönündeydi.

 

Artık bu tür imkânları kalkacak ve tüketici için fiyat artışları zaruri olacak.

İster LCC, ister kendi havayolu, büyük tur operatörleri, 2007 başında petrol fiyatları 50 dolar iken yaptıkları fiyat anlaşmalarını göre düzenledikleri 2007/8 katalog fiyatlarını, günümüzde 130 doları bulan petrol fiyatlarında, daha fazla sabit tutamazlar.

Daha da kötüsü tanıdığım ekonomistlere ve Avrupalı tur operatörleri Amerika'nın yıl içersinde İran'a saldırması halinde petrol'ün 200 dolara tırmanacağını söylüyorlar.

Ayrıca Goldman Sachs: "2010 yılına kadar 200 dolar olabilir" diye piyasaları uyarıyor.

Bu arada ABD ham petrolünün varil fiyatı Temmuz ayı teslimi 130,47 dolara kadar yükseldikten sonra 130,36 dolardan işlem görmeye başladı.

Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 129,72 dolara kadar yükseldi.

Enerji piyasalarındaki en aktif yatırım bankası Goldman Sachs, geçen hafta bu yılın ikinci yarısı için ortalama petrol fiyatı tahminini 107 dolardan 141 dolara çıkarmıştı.

 

Goldman Sachs, bu ay başında, petrolün varil fiyatının 2010 yılına kadar 200 dolar olabileceğini de açıklamıştı.

Bu da ilk planda yine Amerika'ya bağlı:

 

Peki Amerika İran'a saldırır mı?

Bu soruyu geçen hafta Kemer'de karşılaştığım Amerikan siyasetini uzun yıllar en yakından takip eden Cumhuriyet gazetesi yazarı Lale Tavşanoğlu'na soruyorum:

'Amerika seçimler öncesi İran ile iyice dalaşacak ve sonrada saldıracak' diye cevaplıyor.

O zaman bu durumda petrol fiyatları 200 dolara tırmanacak: Buda 2009 yılı tur operatörleri kataloglarına charter uçak payı olarak 10-20 bir ayrı yük getirecek. Gelecek yıl için yüzde 2-10 arasında yatak fiyatlarını artırma düşünceleri olan otelcilerin bu talebi de eklendikten sonra neredeyse yarı yarıya artacak olan transfer ve genel giderleri müşterinin ödeyeceği paket fiyatlarına yüzde 25'lere varan fiyat artışları getirerek. Ekonomik otellerin paket fiyatlarında uçak ve transfer oranın oda fiyatına karşın yüksek oluşu: özellikle kişi başına 300 ile 1000 Avro arasında satılan paketlerde ciddi bir artış olarak kendisini müşteriye daha çok hissettirecek. Zaten ekonomik ciddi sıkıntılarla zor durumda yaşayan Avrupa’daki 'orta direk tüketim gurupları' tasarrufa gidecekler veya bir kısmı tatillerini son anda erteleyecekler.

Gelecek yıl erken satışların, erken rezervasyonların ve 'Early Bird'lerin önemi ve oranı artacak.

 

Özellikle ucuz uçak biletine dayalı Last Minute ürünler sezon ortası iyice pahalılaşacak.

Ayrıca bu gelişmeler karşısında harekete gecen Avrupa'nın en büyük ve etkili seyahat acenteleri ve tur operatörleri birliği DRV, sonunda üyelerine "Petrol fiyatları böyle artmaya devam ederse, kara gün dostu olan yurtiçi satışlarına ağırlık vermeniz gerekir" diye telkinde bulunuyor : Diğer Avrupa ülkelerinin seyahat otoriteleri de buna benzer açıklamalar yapıyorlar.

 

Şimdiden yurtiçi (Almanya) tatil satışlarının arttığına dikkat çeken DRV Başkan yardımcısı Hans Doldi, "Almanya tatillerinden daha çok faydalanmanız, acentenizin daha canlı kalmasına fayda edecektir" diyor ve hemen  personelin yurtdışı satışlarına çok yoğunlaşarak, yurtiçi satışlarını ihmal etmemeleri konusunda uyarıyor.

 

Bu fiyat artışlarından en çok etkilenecek olanlar ise, başlıca LCC'lerle gelen müşterilerden yaşayan ve buna göre altyapı hazırlayan destinasyonlar:

 

Bremen, Marsilya, Barselona veya Napoli gibi orta büyüklükteki kültür ve alışveriş şehirleri, sadece birkaç örnektir.

 

Akdeniz çanağındaki ülkelerin  satış kampanyaları iyice agresifleşecek:

 

Aynı şekilde Mallorca, İbiza, gibi çok yüksek ziyaretçi ve müşteri sayısına kilitlenmiş destinasyonlar da fazlasıyla bu gelişmeleri hissedecek, dolayısı ile daha agresif ve saldırgan pazarlama kampanyaları ile Türkiye'nin önüne dikilecekler.

Deniz ulaşımında ciddi anlamda atağa geçerek uçak ile ulaşımdaki daralmaları ve pahalılığı kompanse etmeye çalışacaklar.

Balkan Avrupa'sında henüz kitle turizmiyle tanışan ve LCC'ler sayesinde 1-2 gecelemeli milyonlarca turist bekleyen Budapeşte, Prag, Sofya veya Belgrat gibi kültür şehirlerinin alternatif arayışlar içersinde demiryolu ve nehir taşımacılığını kozunu oynayacaklar. Sıkıntıyı avantaja dönüştürerek zamana ve müşteri yapısına uygun olarak gerçek bir kalıcı çözüm yaratacaklar. Ulaşım imkanlarını tamamı ile elden geçirip, modernize edip, ciddi yatırımlar yapıp Avrupa'nın göbeğinde yaşayan 200 milyon üstünde bol vakti olan '50 yaş üstü'ler için yeniden düzenleyecekler.

 

Petrol ve dolara esir olmak istemeyenler altenatif arayisinda yeni bir dünya ekonoimisine doğru ilerliyorlar.

 

Peki ne oldu da Petrol fiyatları bu kadar  artı?

 

Doların değerinin düşük olması

ABD Doları'nın diğer önemli para birimleri karşısında değerinin düşmesi, dolar varlıklarını nispeten ucuz olarak gören yatırımcıları petrol gibi diğer emtia alımlarına yönlendirdi.

 

Hedge fonların yönelimi

ABD Merkez Bankası'nın (FED) geçen yıl Ağustos ayının ortasından itibaren faiz oranlarını düşürmesi ve kredi krizinin etkilerini hafifletmek için merkez bankalarının mali piyasalara milyarlarca dolar pompalaması, petrol ve altın fiyatlarını artırdı.

Emeklilik ve hedge (yüksek riskli) fonlardaki yatırımların petrol dahil diğer emtiaya yönelmesi petrol fiyatlarını yükseltti.

 

Talep etkisi

Petrolde daha önce fiyatlar arza ilişkin kaygılar yüzünden artarken, şu anda fiyatların yükselmesinde dünyanın en fazla petrol tüketen ülkeleri ABD ve Çin'in petrole olan talebinin büyük etkisi bulunuyor.

 

OPEC'in arzı sınırlaması

Dünya petrolünün üçte birinden fazlasını üreten OPEC'in, fiyatların düşmesini engellemek için 2006 yılının sonunda petrol üretimini azaltmaya başlaması da fiyatların düşmesini engelledi. Geçen yıl Aralık ayındaki toplantıda günlük üretim kapasitesini değiştirmeme kararı alan OPEC, tüketici ülkelerin daha fazla petrol üretmesi çağrılarına rağmen, piyasadaki petrol arzının yeterli olduğunu ifade ediyor.OPEC'in 9 Eylül'de toplanması bekleniyor.

 

Nijerya, İran, Irak

Dünyanın sekizinci büyük petrol üreticisi Nijerya'da petrol üretimi, petrol endüstrisine yönelik saldırılar nedeniyle Şubat 2006'dan bu yana kesintiye uğruyor. Petrol şirketlerine göre, saldırılar ve sabotaj nedeniyle Nijerya'nın günlük 559 bin varil petrol üretimi durdu.

Dünyanın dördüncü büyük ihracatçısı İran'ın, nükleer programı nedeniyle Batılı ülkelerle yaşadığı gerginlik, petrol tüketicilerinin İran'ın petrol arzına ilişkin kaygılarını artırıyor.

Irak'ın yıllardır süren ambargo, savaşın ardından bitmek bilmeyen çatışmalar ve yeterli yatırım olmaması nedeniyle petrol endüstrisinden tam verim alamaması da fiyatların artmasında etkili oluyor.

 

Yoksa başka sebebler de olabilir mi? Ne dersiniz...

OPEC kendisini petrol fiyatlarının yükselten asıl nedenin jeopolitik etkenler ve kaynağı belirsiz spekülasyonlar olduğunu söyleyerek savunuyor. OPEC Genel Sekreteri Abdullah el-Bedri yaptığı açıklamalarda "petrol piyasaları çıldırdı, OPEC fiyatları aşağıya çekme konusunda bir şey yapamaz" diyor.

Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez'e göre ise petrol fiyatlarının rekor seviyelere gelmesinden OPEC değil "Açgözlü ABD" sorumlu olduğunu vurguluyor.

Küresel turizm bu iyi başlayan sezonda  hiç beklenmedik bir taraftan köşeye sıkıştırılıyor. Kafalar son derece karışık. Uçaklar dolu. Kasalar boş Bakalım neler olacak....

Yayın Tarihi
26.05.2008
Bu makale 1808 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!