BAKIŞ

Madrid-Moskova-Antalya Hattı

Medeniyetler İttifakı için gittiği Madrid'den ayağının tozu ile TÜROFED genel Kurul toplantısı için Adalet, Kültür ve Turizm ve Ulaştırma bakanlarımız ile birlikte Lara'ya gelen Başbakanımız Tayyip Erdoğan'la, kendimi siyaseten en yakın hissettiğim haftayı da yaşamış oluyordum.

Benim en çok özlediğim çalışmaya 'Medeniyetler İttifakına' öncülük ediyordu başbakanımız. Yırtılmış, uçları koparılmış, kemirilmiş dünyamızı birleştirecek, üzerinde yaşayan her milletten, renkten, dinden ve kültürden insanları, insani bir davetle karşılıklı: 'müşterek sevgiye-hürmete-merhamete' davet edecek kutsal bir çalışma başlatıyordu.

Çok sevinçliyim: Hani derler ya: İstese canımı veririm, işte tam o durumdaydım.Zira Türkiyemizin diğer dünya insanlarına dostluk elini uzatması, hatta bu konuda öncü duruma geçmesi beni çocukluğumdan beri hep mutlu kılmıştır.

Birde bu güzelliğe...

Türofed'te yaptığı konuşmayı eklediğimde, bir turizmci için geçen hafta ideal bir Başbakan örneği sergiliyordu...

Başbakan, kendisine yazdığım açık mektuba atfen turizmde 4 milyar dolarlık bir kayıp olduğunu belirtmesi ve bu kaybın kaldırılması için özellikle Antalya'da kongre ve spor merkezleri ve cazibe merkezlerinin inşa edilmesinin son derece önemli olduğunu vurguluyor, kış turizminin bu zamana kadar göz ardı edildiği, bunun devlet tarafından da kabul edildiği ve ivedi olarak değiştirilmesi gerektiğini enerjik ve inandırıcı sözlerle, bine yakın turizmcinin gözlerinin içine bakarak söylüyordu.

Yaptığı konuşmayı bitirip öğlen yemeğine geçtiğimizde, konuşmasından dolayı güneş bile kış ayında olabileceği kadar kendini göstererek Antalya'yı tam bir yaz gününe dönüştürüyor, aydınlatıyordu.

Başbakanımız aramızdan ayrılırken, hepimiz arkasından el sallıyor, şükranlarımızı ifade ediyorduk. 
 
Zira hepimiz SON YILLARIN EN VERİMLİ TOPLANTISINI yaşadığımızı biliyorduk.

Başarı tamamıyla TÜROFED'indi.

Birkaç akıllı, çalışkan ve saygın adam, sektörümüzün yıllardır hasretini çektiği bu güzelliği tüm Türkiye'ye sergilemişti.

Darısı diğer sektörlerin başına diyerek; Rusya Federasyonu tur operatörleri ile 2008 sezonu için Moskova'da buluşmak üzere yola çıkıyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türofed Başkanı Ahmet Barut, Aktob Başkanı Sururi Çorabatur, Turob Başkanı Timur Bayındır, Türsab Genel Sekreteri Talha Görgülü, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni, Aktav Başkanı Nizamettin Şen, OTI Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş,  Bakanlığımızın Tanıtma Genel Müdürü Özgür Özaslan ve yardımcısı Levent Demirel ve Antalya turizminin en dost ve yapıcı insanı Osman Ayık ile hep beraber Moskova'ya uçuyoruz.

Akşam Rusya Federasyonundaki en önemli tur operatörleri ile bir yemekte bir araya geliyoruz:

TUI'nin de ortak olduğu Türk Kökenli tur operatörü Turtess'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ak, Rusya piyasası ile ilgili bizlere uzun bir brifing sunuyor:

 

Özetliyorum:

Turtess Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ak:

"Önümüzdeki en büyük tehlike uçak sıkıntısı; Gelecek yıllar için Türkiye Moskova ararsı ulaşımın iyileştirilmesi için çalışmalar başlaması gerekiyor".

 Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay:

"Rusya'dan gelecek 10 milyon turist sayısına ulaşmak için çalışıyoruz.140 milyon Rus'un birçoğunun daha pasaportu bile yok, pasaport sayısı artıkça Türkiye ye gelen turist sayısı da artacak. 2007 yılının başarısı, geçen yıllarda yapılan çalışmaların neticesidir. Türkiye turizmde ciddi anlamda atağa geçerek gelecek yıllarda dünyanın en çok turist çeken 5. ülkesi olacak."

TÜROFED Başkanı: Ahmet Barut:

"Türk otelcileri verdikleri hizmet ile Rusların gönüllerini fethetmiştir. Bu gece burada Türkiye'ye 2,2 milyon Rus turist gönderen tur operatörlerine, 2007 yüksek Türkiye performansı için teşekkür ederim. Biz turizmde Ruslarla beraber büyümek istiyoruz, hizmet ve ürünü beraber oluşturmak istiyoruz. Ruslar ile beraber, Ruslar için hizmet etmek istiyoruz, tesislerimizde hizmet kalitesini artırmak için Rus personel çalıştırıyoruz. Onları eğitiyoruz. Bunlar olurken pazarda maalesef bazı tesisler abartılı slogan ve tanıtımlar kullanarak sunanlar var, yanlış anlamalar, şişirilmiş beklentileri beraberinde getiriyor. Türk otellerinin Ruslara sunduğu hizmet-fiyat dengesi makuldür. Bizler Rus-Türk Turizm pazarının dürüst bir anlayış içersinde beraberce gelişmesini istiyoruz. Bunu hem karşılıklı müşterilerimiz, hem de iki ülkenin turizm sektörü için istiyoruz."

Moskova Büyükelçimiz Kurtuluş Taşkent:

"Rusya ile ilişkilerimiz çok güçlü ve en yüksek seviyede."

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Sururi Çorabatır: Türkiye'nin Rus pazarında tanıtımının 4 aya sıkıştırılmaması, 12 ay boyuca devam etmesi gerekiyor. Rus pazarında kendimiz 365 gün göstermeliyiz. Ruslara en iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz. Müşterek çalışmalar açığız, birbirimize destek olarak pazarı hem büyütelim, hem kalite ve markaya oynayalım.Sizlerle hertürlü yeni ürünler ile ilgili çalışmalara açığız.

Antalya gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni:

"Antalya Moskova Gazeteciler cemiyeti kuracağız. Rus meslektaşlarımız ile hem Türkiye de hem de Rusya da devamlı olarak bir araya gelerek, iki ülke arasında doğru bilgi ve haber akışını sağlayacağız."

 Rusya Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Turgut Gür:

"Rusya ile bir büyük bir vizyonumuz ve misyonuz olmalı ve bunu da büyük bir cesaretle günlük takip etmemiz gerekiyor."

Oti grubu başkanı Ayhan Bektaş:

"Rusya pazarındaki öncü konumumuz yeni yatırımlar ile devam edecek. 2010'dan itibaren Rusya'dan Türkiye'ye gelecek olan yolcu sayısının 3,5 milyona ulaşmasını bekliyoruz. Tek amacımız, Rusya'da zamanında Alman pazarında yapılan hataların yapılmaması. Sürdürülebilir bir fiyat politikası için önlemler almalıyız."

Kayı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü:

"Rusya ile ilgili çalışmalarımızı hızlandırdık. Ulaşım için yeni modeller üzerinde çalışıyoruz. Rusya - Türkiye arası gelişecek trafik, herkesin tahminlerinin üstünde gerçekleşecek."

 Bende yaptığım konuşmada:

 "İki büyük ülke, Rusya ve Türkiye, Turizm sektöründe birbirlerine yüksek derecede ihtiyaç duymaktadırlar. Türkiye olmasa, Rusya'da turizm anlayışı gelişmezdi. Rusya olmasa, Türkiye'deki yatırımlarımızdaki bazı vizyonlarımızı gerçekleştiremezdik. Ortak markalar yaratarak dünya pazarlarında yer kapabiliriz. Rusya yüzyıllık büyük bir Pazar ve bu pazarı sezonluk tesadüflere, iddialara ve tahminlere bırakamayız. İvedi olara bir Rus-Türk turizm geliştirme komisyonu kurup iki komşu ülke arasındaki turizm sektörünün tüm katmanları ile kurumsal ve sağlıklı büyümesini sağlamalıyız. Turizm Rusya ile çok daha büyüyecek ve ihracatımızın vitrini olacaktır."

 Yemeğin sonuna doğru:

 Tüm katılımcılar Moskova Turizm ve tanıtma ataşesi Nermin Batmaz'a, son 7 yılda yaptığı çalışmalarından dolayı takdirlerini sunuyorlar ve Nermin Batmaz'ın Rusya'daki kanaat önderleri ile geliştirdiği ilişkilerin önemine dikkat çekiyorlar.

 Ertesi günün akşamı 1200 Rus Tur-manager'inin katıldığı Metropol oteldeki ödül töreninde konuştuğum Rus turizmciler maalesef pek hoş şeyler söylemiyorlar: Bazıları Ruslara Almanlara kıyasla daha düşük hizmet verildiğini, diğerleri ise sabah uçakla erken saatte gelen yolcuların alarına girebilmek için akşama kadar bekletildiklerini bana anlatıyorlar.

Genel olarak hızla büyüyen Rus pazarında eskiye göre heyecanın azaldığını ve yeni fikirlerin oluşmadığını, her tur operatörünün kendine bağlı ve bağımlı blok seyahat acenteleri ile, artık gösteri yaptığı ve neticede yine sadece fiyat ve otel eksklusive kontenjan gücü üzerinden bir pazar oluşturulduğunu izliyoruz.

 Türk hava Yolları ile Moskova'dan İstanbul'a dönerken muhteşem bir Havayolu yaşıyoruz. Hizmet ve Servis 168 yolcuya bir numara, yemekler leziz, anons ve duyurular son derece profesyonel.

 Bu mutluluk duyguları içersinde 10 bin feet'ten Kırım yarım adasının güzelliklerine bakarken elimdeki gazetenin manşeti içimi karartıyor. Uçak düşüyormuş gibi korkuyor ve üzülüyorum. Gözlerime inanamıyorum; manşete yeniden bakıp, elimdeki gazetenin bir parçasını ellerimle koparıp yanımdaki koltuğa :

'bu kadar da olmaz kardeşim diyerek' atıyorum:

Manşet:

Erdoğan: Batının ahlaksızlıklarını aldık  

Başbakan Erdoğan, "Biz Batının ilmini, sanatını almadık. Maalesef değerlerimize ters düşen ahlaksızlıklarını aldık" dedi.
 
 
Bu sözleri birkaç defa okuyorum ve bu sözleri kulanmasaydı 'meddeniyetler ittifakı' ve 'insanlığın bir araya gelip müşterek çıkış ve gelecek arayış cabaları' için çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
 
İstanbul' da uçak değiştirip Antalya uçuşumuza devam ediyoruz. Bir bakıyoruz uçakta Vural Öger'de var. Kendisine Rusya'yı anlatıyoruz. Dikkatle bizleri dinliyor.
 
Bir ara sözümüzü kesip:
 
'Herşey güzel ama Rusya bir veriyor on alıyor' Bakın,  Rusya Türkiye için son derece önemli olan adeta gelecekte Türkiye'nin can damarı olacak Nabuco Gaz Boru Hattı'nı Türkiye'yi pas geçerek Sırbistan'a kaydırdı. Rusya ie Enerji konusunda ciddi bir ortaklığımız olmadan diğer sektörler marjinal kalır. Rusya ileTürkiye arasında muhakkak iki ülkenin kaderini birbirine bağlayacak kalıcı, iki ülkeyede eşit çıkar sağlayacak yatırımlar son derece önemlidir' diyerek dikkatimizi çekiyor'
Yayın Tarihi
29.01.2008
Bu makale 1949 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Bu kadar açık yürekle yazmış olmanızdan dolayı sizi kutlarım,en derin saygılarımla,başarılar diliyorum.

HALİME MELEK AYDOĞDU 05.03.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!