Asla Hayal Değil..

34 haftalık maratonun ilk ayağını tamamlayan ve 17 haftada 23 puan elde ederek bana göre iyi bir performans serglleyen Medical Park Antalyaspor’un bu sezonki hedefi ligi olabilecek en iyi yerde bitirmek ve kupada da gidebildiği yere kadar gitmek olacaktır.
Mehmet Özdilek’in takıma kazandırdığı ve aşıladığı futbol mantalitesi, futbolcuların oynadıkları oyundan zevk alması ve taraftarlarına da keyifli bir futbol sunması hep bir birlik ve dayanışmanın örneği. Yönetim, teknik heyet, futbolcu ve taraftar çerçevesinden çıkan mutlu bir gülümseyiş ve bu sezon elde edilen olası başarı yine bana göre işini iyi bilen bir yönetimin ürünü ve bu başarıya giden en önemli yol.
Cumartesi günü sahasında oynadığı Ankaragücü maçı ile sezonun ilk yarısını noktalayan ve sahadan 2-2’lik sonuçla ayrılan kırmızı beyazlı takımın bu maçtaki performansı, maçın kırılma anları, alınan sonuç ve lig sıralamasındaki pozisyonunu konuşmak istemiyorum bugün.
Bugünkü yazım daha çok Medical Park Antalyaspor’un 2. Yarıdaki konumu ne olur, bu zorlu yarışta pozisyonu olumlu olarak nasıl değişir, ya da takıma gelecek veya takımdan gidecek olan oyuncuların bu duruma artı veya eksi ne gibi etkileri olabilir? Bunları konuşacağız.
Takım olarak çok iyi bir kadroya sahip olan kırmızı beyazlı takımın birkaç oyuncusunun devre arasında, ya da lig sonunda ayrılabileceklerini duydum. Bazı oyuncuların bazı takımlarla anılması normal, ancak etik olarak devre arasında bu gidişlerin olmaması için yönetim başta olmak üzere teknik direktör Mehmet Özdilek’in de sağlam bir duruş sergilemesi gerekiyor. Adı geçen oyuncuların lig tatile girer girmez görüşme yapmasına kimse mani olamaz, ancak bu takımın önemli parçalarının kopuşa neden olmaması için, ya da bu takıma gelecek oyuncuların bu kopmaları yamayabilecek kapasitede olabilmesi için çok iyi analiz yapılmalı diyorum.
Durum ne olursa olsun öncelikle olarak bu takımın 2. Yarıda kendi işini kendi gören takımlar arasında gösterilmesi, adının bu ligin dişli ekiplerinden biri olarak anılması, taraftar ve futbolcu sevgisinin daha üst taraflara taşınması, teknik direktör Mehmet Özdilek’in hedef belirlemesinde ve takım üzerindeki otoriterliğinde daha fazla yetkilerle donatılması gerekiyor.
Haklı bir kariyer elde ederek bu takıma çok şeyler katan, bu takımın futbol mantalitesini bilgi ve birikimleriyle üst seviyelere taşımasına neden olan Mehmet Özdilek’in 23 puanı ligin 2 yarısında katlamasını, hatta ligin ilk 5’inde kendine yer bulabilecek bir kariyer oluşturmasını bekliyorum.
Eskiden olsa hayal derlerdi.
Şimdi asla hayal değil.
Sevgiler kırmızı beyaz renklere.
Saygılar bu takıma bu kimliği verenlere.