Kul Hakkı Yiyenler ve İçimizden Biri!..

"Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir"
(Nisa Süresi 10)
 
Yaşamla yüzleşmek vakti gelince, kendi dalımızdan düşerek gerçeğe tutunmak istedikçe, yaşamak uğruna onurumuzdan, karakterimizden ve gururumuzdan tavizler verip, yalan ve riya ile nefsimizi kandırmak istedikçe bizler, bu dünya ahirinde yaptıklarımızın sevabını ve vebalini ödemek günü gelince nasıl bir imtihana tabi tutulacağımızı doğrusu hiç bilmiyoruz.
Bu küçücük atlasta bize ikram edilen bir tadımlık nefes. Ne çok gezsek, ne çok yaşamayı dilesek ve ne kadar ölümsüzlüğü düşlesek de, gideceğimiz yer bir karışlık toprak parçası, ona sarılmak için bize biçilen kefen ise mutlaka helalinden olmalı.
Yaşamın o uçsuz bucaksız coğrafyasında dolaşırken farkında olmadan imtihan ediliriz yüce yaradan tarafından. Birkaç şans verilir her şartta. Kullar olarak bizler, o şansı kimi kullanırız, kimi elimizin tersiyle geri iteriz. Kolayına kaçarız her şeyin. Elmanın bile dalda olgunlaşma süresi vardır, gözden kaçırırız ve kestirme yollardan sonuca gitmek için onurumuzdan, kişiliğimizden, kimliğimizden ve karakterimizden ödünler veririz.
Yangının dili uzundur. Nereye kaçarsak kaçalım önce yüreğimizdeki alevi söndürmeliyiz. O yangın ki, dünyanın bir ucuna da gitsek sönmeyecekse, bizi taciz edecek şekilde büyüyecekse denizlerden kovalarla sular taşısak da sönmez, rüzgâr ve fırtınanın işbirliğiyle cehennem ateşlerinde kor eder de, asla acıları tattırmadan öldürmez.
"İnsanlar çeşit çeşit, en akıllısı ne Berber Reşit, ne Kasap Ferit!". "Ne kadar sinek varsa yeryüzünde, o kadar da inek" felsefesiyle yaşamını idame ettirenlere sözüm; "İnsan olmayı başaramayanlara diyeceğim yok, ancak bu yaşam coğrafyasında amaçsızca dolaşarak, insanların diktiği değerleri yalanlarla yıkarak,hayvanların bile yaşamadığı ahırlarda yaşayamayanlaradır sitemim"!..
Elindeki kuranla, dilindeki sahte imanla; "Yüce rabbim bana kul hakkı, yetim hakkı yedirmeyi nasip etmesin" diyerek çevresindekilere fetva veren, çaresiz kulaçlarıyla bir karışlık aldatı suyunda can çekişen, son bir gayretle çevresindeki kişileri de o çaresizlik sularına çekmek isteyenler rüzgârın savurduğu yapraklar gibi önce kanalizasyonlara çürümeye, daha sonra da yeniden arınıp dünyaya gelmeleri için kâinatın o gürül gürül sularına aktarılırlar.
Helalleşmenin ne olduğunu bilmeyen, birkaç dakika içerisinde binlerce kelimeyi bir yalan tespihine diziveren ve karşısındakilere "Ya Sabır" dedirten imzası net olmayan, kimliği belirlenemeyen, sözleri dinlenmeyen ve samimiyetinden her mecliste şüphe edilen insanlar çoğaldı ne yazık!.
Ekmeğini kana banarak yutan, çoluğunun çocuğunun rızkı için dirsek çürüten, ömür tüketen insanların suçu ne!. Doğamızda var olan yardımseverleri kullanarak, "Darda olana yardım etmezsen kulum değilsin" diyen Allahın izinden yürüyen kullarını kandırarak, "Sahte eylemlerle, sahte şekilsizliklerle projeler üreten, yosun tutmayan taş misali bu kutsal coğrafyada sürüklenenler de çoğaldı!.
Kişilik arızalı böylesi kişilere itibar etmemeniz konusunda sizleri uyaracak, sizleri yönlendirecek yaşta değilim. Ancak yaşadıklarınızın, bu kutsal coğrafyada zaman zaman yukarıda sözünü ettiğim şeylerle karşılaşmadan önce hatırlatma gereğini duyduğum mini bir öneridir sözlerim. Hayatınıza jet hızıyla giren biri sizden maddi ve manevi bir istekte bulunuyorsa peşinen şüpheci davranın ve şöyle düşünün; "Benim hayatımda ne kadar rolü var ki, benden ne istiyor"!.
Verip de gelmesini umduğunuz şeyler gelmedikçe, irtibat kanallarınız kesildikçe ve tüm arayışlarınız neticesizliğe dönüşünce gerçeklerle yüz yüze kalırsınız ve işte o gün hayatı daha net şekillerle, harflerle anlar ve tanımlarsınız. Emanet verdiğiniz biri hiç yoktan telini kapatıyorsa, telefonlarınıza çıkmak şöyle dursun ona ulaşılamıyorsa, kayıtlarda ne bir mail adresi, ne bir ikametgah adresi yoksa ve hele ki bu kişinin o  iyi günlerinizde sürekli çaldıran telefonu artık hiç çalmıyorsa "EYVAHH!" demeden önce çok iyi düşünün, "Ben nerde hata yaptım!..diyerek.
Hatalısınız!.. İnsanca düşündüğünüz için…
Hatalısınız!.. İnsan olduğuna karar veremediğiniz birine yardım elinizi uzattığınız için…
Hatalısınız!.. Diline kul hakkını, yetim hakkını dolayarak, elinde herhangi bir matbaadan geçirdiği kuranı sallayarak ve ruhundaki bütün çaresizlikleri birbirini tutmayan sözlerle tıkayarak sizi kandırdığı için…
Hatalısınız… Kısacık bir beraberlikte onu tanımak için daha fazla çaba sarf etmediğiniz ve onun yalanlarına ve dolanlarına anlam aramadığınız için…
Hatalısınız… Bir ömre yaydığınız, gecenizi gündüzünüze katarak harmanladığınız ve sonrasında da ne idüğü belirsiz bir insana onu sunarak yardımseverlik yaptığınız için…
Sözünü ettiğim (o kişi), "adı şimdilik bende saklı", kendine bir köşe seçip dakikalarca düşünsün şimdi… Kendine şiar edindiği "Kul Hakkı"nı yalanla ve riyayla yediği için, kaldırdığı her lokmada, yutmaya çalıştığı her zehir zıkkımda boğazına düğümlenen o yutulamaz kan torbasıyla yaşamaya mahkûm olduğu için…
Aynı yöntemle kandırdığı, canlarını acıttığı ve o hiç ayrılmadığı saz arkadaşlarıyla birlikte illa ki birini veya birilerini kullanarak ve sonunda hiçbir mutluluk oyunu oynayacak bir karışlık yeri kalmayacağı günler için…

Peki NEDİR KUL HAKKI!.


- Kul hakkı mânevî ise helâlleşmek, maddî ise onu iade etmek gerekir. Yâni kul hakkını âhırete bırakmamalıdır. Nitekim Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in tatbikatı da böyledir. O, önüne borçlu, yâni üzerinde kul hakkı bulunan bir cenaze getirildiğinde onun namazını kıldırmaz, ancak borcu ödendiği takdirde imamete geçerdi. Ebû Katâde -radıyallâhu anh- anlatıyor:
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'e, namazını kıldırıvermesi için bir adam(ın cenâzesi) getirildi. Ancak -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz:
"-Onun üzerinde borç var, arkadaşınızın namazını siz kılın!" buyurdu.
Dinimizde Kul Hakkı - Kul Hakkı Nedir?

Sual: Hak sahibi ölmüşse veya sağ ise kul hakkından nasıl kurtuluruz?
CEVAP
Kul hakkı beş türlüdür:
1- Mali [Parasal]
2- Nefsi [hayati yönden]
3- Irzi [Haysiyetle ilgili]
4- Mahremi [Namusla ilgili]
5- Dini.
Üzerinizde KUL HAKKI kalmaması dileğimle, sağlıklı, mutlu, huzurlu günler…

Yayın Tarihi
16.10.2012
Bu makale 8311 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!