Sevgiye Kapatma Yüreğini

Sevdan tırmaladı yüreğimi, yeniden dirilttin beni

Kırılıp düştüğüm yerlerden kaldırdın şu bedenimi.

Gözlerinin girdaplarında ışığa çıktı batık şehirler

Binlerce siyah inci kaplayıverdi kutsal denizlerimi.

 

 Gece gibi siyah gözlerine tutunarak iliştim yanına. Hayata, sevgiye ve aldanışa dair kaldırılan kadehlerin ıslattığı dudakları ıpıslak, üzerine örttüğü şal gecesefası kokular saçıyordu içerime. Tutukluydu, sonsuza dek taşımayacağı kelepçeyi okşuyordu elleriyle. Mırıltıyı andıran sözcüklerinden sevgi kartları yapıp yapıp yüreğime açıyordu. Hayata küskün duruşlarına içten içe sövüyor, hükümlü yüreğinin özgürlüğünü bekliyordu.

Gizli dünyasının bahçesini açıp, acının dizginlerini tutuyordu elleriyle. Ilık nefesinin baş döndüren yeliyle binlerce şehri kuşatabilir, gözlerinin girdaplarıyla nice batık şehirleri gün ışığına çıkarabilirdim. Bir yangın yerinin ortasında kalıp, dilsiz bir sevdanın soluk alıp verişleriyle izliyordum inanılmaz güzelliğini. Yanımdaydı ve yazılmamış bir şiirin sözcükleri gibi yüreğime acılarını zerk ediyordu.

Sevgiyi sıraladı bıkmadan, usanmadan. Sürekli verdiklerini, verip verip alamadıklarını söyleyemiyordu. Bütün hesaplarını dolu dolu olan gözlerine yüklüyordu inadına. Çiğnenen binlerce çiçeğinin, tarumar edilen bahçelerinin ve gözlerini zorlayan millerinin hiddetinden kaçmıyor, belki de kaçmak istemiyordu. Acıyordu canı ve kucağına alıp sevdiği bir kediye bile şefkatini ışınlıyordu.

Birer birer tırmanmayı düşlediği merdivenler ne kadar dik, ne kadar uzundu oysa. Başını gökyüzüne kaldırarak adını tarıyordu yıldızlarda. Ürperen bedenini ısıtacak bir şeyler arıyor, dizlerinin titremelerine aldırmıyordu. Lâcivert kanatlı bir kuştu kim bilir beklediği ve o sarhoş kelimelerden muhteşem ağıtlar yakıyordu.

Aşk, sevginin anlık korkaklığından çekinerek yanındaydı oysa. Anlattıklarından ve aldığı cevaplardan bir çırpıda yeni sorular üretiyor, zaman zaman da ilk heyecanının gözlerindeki ışığa takılıyordu. Öyle güzel, öyle muhteşem bir şölendi onu susarak dinlemek, gözlerinin girdaplarında gezinmek. Yeniden gizli bahçesine döndü. Muhteşem çiçekler yetiştirdiği, yıllarca emek verdiği, eşi benzeri olmayan o sevgi bahçesine yeniden daldı. Dağılmış, talan edilmiş güzelim bahçeyi anlatmak istedi, gözlerindeki yaşlar buna izin vermedi.

Gece ağlamış, gözyaşlarını döküyordu biz yürürken üzerimize. Adımları küçük, bakışı büyüktü. Sokaklarda körebe oynayan çocuklar geldi gözlerinin önüne ve ip atladığı çocukluk günlerini anımsayınca hıçkırdığını hissettim. Saatler gidişine ve yokluğuna doğru hızla yol alıyordu. Zamanı durdurmak, ya da giden zamana yetişmek imkânsızdı ve biz bu şehrin pembe sokaklarında birlikteydik ve hızla akıyorduk.

Asla sevmediği veda sarılışlarından ve ayrılık şikâyetlerinden soyutlamıştı kendini. Yarın nefessiz bir ney gibi duruyordu masanın üzerinde ve o üşüyen bedenini ısıtmak için yeniden anılarına sarılacaktı. Yanaklarına kondurduğum buseleri, yüreğine sürdüğüm sevgi büyüsünü okşadı elleriyle. Kucağında getirdiği sokak kedisine anlattı hikâyenin geri kalanını. Saatler uykuya sarılmış onu bekliyordu ve kapattı gözlerini sonra gizemli rüyalar lâbirentlerine.

 

Yayın Tarihi
07.04.2012
Bu makale 10757 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!