9 Eylül 1922 ve Antalya Gazetesi!..

9 Eylül 1922…
Bir elin parmaklarını birlere, beşlere ve onlara katlayıp neredeyse bir ömre, yetmedi bir yaşam değirmenine uzattığımız ve ondan aldığımız asırlık güçle anlamlara, değerlere ve bilinmezliğe yöneldiğimiz bir düş ruleti…
9 Eylül 1922…
Bir ulusun bağımsızlık ve özgürlük savaşının içerisinde kendini bulduğu, son bir hamleyle gücünü ve onurunu sınadığı, “Ya İstiklal, Ya Ölüm” dediği bir tarihin sayfalarından kopan tarih…
9 Eylül 1922…
Bir yurdun onlara, binlere ve yüzlere bölündüğü, parçalanmanın eşiğinde kimliğini yüreğinde gizlediği, geceler boyu geleceği adına korkuyla beklediği, ama umutlarını asla kaybetmediği bir süreç…
9 Eylül 1922…
9 Eylül 1922 ve 24 Temmuz 1923 tarihleri, yakın dönem Türkiye Tarihi açısından, büyük bir önem taşır. Bu tarihlerin birincisi, yok olmanın eşiğine gelmiş olan Türk milletinin ve batılı devletlerce parçalanıp yutulmak istenen Türkiye’nin, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlattığı özgürlük ve bağımsızlık savaşı sonunda, fiilen kurtulduğu tarihtir. İkinci tarih ise, bilek gücüyle, fiilen kazanılan bu zaferin sonunda Türkiye’nin; Lozan’da imzalanan uluslararası bir antlaşma ile hukukî alanda meşru varlığını, dünya devletlerine tanıttığı tarihtir. Bir anlamda bu bir yıllık dönem, Türkiye’nin hukukî varlığının tescîl ettirilme uğraşılarının verildiği dönemdir, denilebilir.
9 Eylül 1922…
Eylül günü 1 nci Kolordu Kemalpaşa’ya, 2 nci Kolordu Manisa’ya, 4 ncü Kolordu Turgutlu’ya ulaştı. Kuzeyde Kazancıbayırı’nda Yunan mevzilerine taarruz eden 3 ncü Kolordumuz düşmanı atarak Bursa’ya ilerledi. Türk süvarileri üç yılı aşkın süredir yas çeken İzmir halkının sevinç gözyaşları arasında İzmir’e girdi. Süvarilerimiz, İzmir’e girerken birkaç yerde hafif ateşle karşılaşmaktan başka bir olay olmadı, Kordonboyu’ndan geçerken bir İngiliz müfrezesi tarafından selamlandı. Türk bayrağı Hükümet Konağına ve Kadife kale’ye çekildi.
9 Eylül 1922…
Antalya için, bu kentte yaşayan insanlar için, bizim için çok farklı bir tarih. Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin verildiği, ihbarlar, kundaklamalar ve baskılar gördüğü için yayınını mahzenlerde basılarak sürdürmek zorunda bırakılan. Kuvay-i milliyecilere birlik ve beraberlik mesajları ileten, Mustafa Kemal Atatürk’ün dilek ve emirlerini halka bilgi olarak ileten Antalya Gazetesi için bu tarih çok kutsal bir tarih.
Mehmet Emin bey’in baskı ve dayatmalara aldırmayarak elinde ısrarla taşıdığı o kutsal meşale ile gelindi bu günlere. Hedeflerinden, ideallerinden, ilkelerinden asla taviz vermeden, asla ilk günkü gazetecilik anlayışını yitirmeden ve asla kimsenin kalemşoru olmadan haftalar, aylar ve yıllar geçti.
Tarih: 1 Ekim 2012…
O günlerden bu günlere gelinen noktada şimdiden sonra da amacımız, yolumuz ve ilkelerimiz aynı. Yüce Türk Milletinin emrinde, onun hizmetinde yol alacağız daha nice 9 Eylül’lere… Halkımıza doğru, tarafsız ve farklı haber sunmanın, onunla bir bütün olmanın amacını taşıyacağız yüreğimiz, gücümüz ve aklımız yettiğince…
Biz Antalya Gazetesiyiz…
Doğrunun yanında ilkelerimizle, haberin kaynağında bilgili ve cesur kadromuzla, yalanın dolanın karşısında doğruları çekinmeden yazan Mehmet Emin bey’den devraldığımız kalemimizle.
Biz Antalya Gazetesinin işçileriyiz. Mevsim ne olursa olsun, şartlar ne gösterirse göstersin, yılmadan, usanmadan akıl ve gücümüzle ve her şeyden önemlisi yıkılmaz inancımızla bu meşaleyi sonsuza dek taşımaya söz veriyoruz…
 
Yayın Tarihi
09.10.2012
Bu makale 8835 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!