Bu yıl tarihin en büyük 'lastminute yılı' olacak. Bunun ilk sinyallerini, hatta teyidini Utrech Turizm Fuarında aldık. Daha uçak anlaşmaları bile tam yapılmamış, kim nereye, ne zaman kiminle uçacak?, bu bile bilinmiyor.
Herkes yeni arayışlar, modeller ve planlamalar peşinde:
Stutgart ve Düsseldorf fuarlarına da kısa bir zıyaretten sonra şu gerçeğe şahit olduk:
Piyasalar çok temkinli ve gergin:
Ocak ayının 3. haftasında pazar beklenen hareketliliği göstermiyor.
2009 oda kentanjanları ve uçuş planlaması yeniden klasörlerden çıkarılıp masanın üstüne konuluyor:
Soru: Bu planlama tutar mı?
Tur operatörleri ve uçak şirketleri'nin sorumluları ellerinde 2009'un uçuş planlaması ile yatıp kalkıyorlar.
Ürün ve planlama müdürleri kendilerine soruyorlar: Bu durumda şu veya bu ülkeye planlanan uçakların hangisini gerçekten uçabiliriz, başka opsiyonlar ne?
Devamlı olarak pazarlama ve satış departmanlarından bilgi ve forcast talep ediyorlar: Şu tarihteki uçuşda doluluk ne durumda. Rezervasyon geliyor mu?
Yeni yılın ilk ayını deviriyoruz:
Fuar duygusallığı ve turizmcilerin kendi kendilerine aşırı umut pompalama zamanı bitiyor, bitmeli..
Şimdi destinasyonlar arası sartanç oynama devri başlıyor: Nasıl mı?
Akdeniz çanağında bu yıl kendi destinasyonuna uçakları koydurabilen ve devamlı uçmasını sağlayabilen, uçak şirketlerinin sıkıntılarına en yakın duran yerel yönetimler, birlikler ve hükümetler en akıllı işi yapmış olacaklar:
Bu yıl en dikkat edilmesi gereken konu: Uçuşların devamlılığını sağlayacak çok özel yaklaşımlar:
Bu yıl uçak şirketlerinin yanında durma, oları destekleme devri.
Bu konuya anlamış her destinasyon kendi hesabını yapıyor: Yeni teşvik ve dolaylı destek modelleri üzerinde gizli görüşmeler yapıyorlar:
Anlamayanlar fuarlarda devamlı yeni senaryolar veya tahminler üretiyorlar:
Ülkeler krize karşı alınan önlemlerde ve piyasalara yaklaşımlarda farklılıklar arz ediyorlar:
Mısır Turizm Bakanı Avrupa turunda Tur operatörleri ile tek tek saatlerce teknik görüşmeler yapıyor, Zira, Mısır Turizm Bakanı Zohair Garranah'ın kendisi 30 yıllık turizmci. Garranah dünya piyasaları en iyi bilen kişilerin başında geliyor:
Hakkını verelim: Garranah ayın iki haftası Avrupa'da ve dünyada devamlı piyasa yollarında. Sorunları bizzat turist gönderen ülkelerde toplantılar yaparak çözmeye çalışıyor:
Komşumuz Yunanistan gerçekten ilginç bir ülke:
Piyasalardan inanılmayacak kadar kopuk bir şekilde, hiç bir şeyi umursamıyor gibi görünselerde elini taşın altına koymuş Yunanlı turizmci arkadaşlarımız çok gergin:
Yunanlı turizmci arkadaşlarımız hükümete kızgın:
Ada Yunanlıları "bir avuç turiste ben nasıl uçak kaldırayım*" sözleri ile dert yanıyorlar: Umutları gemi taşımacılğı ve ve kruvaziyer'lerde..
Deneyimli Yunanlılaın çoğu biliyor: Yunanistan bu yıl kendisi için planalanmış uçakları ilk kaybeden ülke olabilir:
Şimdi Türkiye için en önemli rakip'e bir göz atalım:
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın ''Mısır değil rekabet ettiğimiz ülke, Fas değil, Tunus değil. Biz bunların toplamından fazla turist alıyoruz. Bizim rekabet ettiğimiz ülke İspanya'dır, İtalya'dır, Fransa'dır. Yunanistan bile değil..sözlerinin doğruluğuna vurgu yaparak gerçek rakibimiz olan Ispanya'nın çok değişik sıkıntılar, kederler içinde tarihinin krizini yaşıdığını gözlemliyoruz:
İspanya'nın boş kalan yatakları Avrupa piyasalarda sıkıntı yaratıyor:
İspanya, İngiltere pazarındaki korkunç düşüşden dolayı satılmayan odaları büyük kampanyalar ile Kontinental Avrupa'da piyasaya sürerse özellikle Türkiye satışları ne olur diye piyasalarda sorular sorulmaya başladı:
Seyahat acentaları da son derece gergin ve neşesiz:
Düşen satışlar ve azalan satış komisyonları onları iyice geriyor: Hepsi aynı sözler ile:
"Zaten her yer yatak doldu, müşteri şımardı. Elini atsa ellisi, Avrupa'da ve Türkiye'de dağ tepe otel oldu, biz artık tanıdığımız, bildiğimiz, güvendiğiiz oteller ile birbirlerimizi destekleyerek işimize devam etmek istiyoruz: Zira binlerce Onlinci'nin yanında Akdeniz de kuştan fazla yatak oluştu. Akdeniz çanağı 10 milyon yatağa dogru hızla ilerliyor: Piyasaları takip edemez hale geldik" dert yanıyorlar..
Bu yıl her turizm biriminin son derece dikkatli ve ihtiyatli olması gerekiyor:
Tur operatörleri, Uçak şirketleri, Oteller ve Seyahat Acentaları bu zamana kadar hiç görülmemiş kampanyalar ile birbirlerini vurmaya çalışabilirler: Arada kalabilirsiniz...
Gözler hala İspanya'nın üstünde:
İspanya en zorlanan ülkelerin başını çekiyor ve çözüm yolları arıyor: Diğer destinasyonları çok zorlayacak çılgın kapmpanyalar ile piyasalara saldırıya geçebilirler:
Zira, buna mecbur kalabilirler: Ispanya'da şu an yaprak kıpırdamıyor..
Tüm Charter ve Low-Cost uçak şirketlerinin hem kuyruğu, hemde kanadı İspanya'ya bağlı. İspanya en büyük kapazite. İspanya'da yüzde birlik dişüş bile baz airline'lar için iflas anlamına gelebilir:
Şu an büyük sorun İngiltere, Peki, birkac hafta icersinde Almanya nasıl bir satış sergileyecek: Soru üzerine soru:
Ekonomik krizden dolayı hiçbir İngiliz tur operatörü, kış mevsiminde bu Mollorca'ya uçmuyor. İspanyol otelciler endişeleniyor. Haklı yere. Pound'un Euro'ya karşın değer kaybetmesi, bu seyahatleri oldukça pahalı kılıyor.
İyi zamanlarda Mallorca'da çılgınca partiler veriliyordu – ama bu kriz Adanın parti sektörünü de vurdu.
Alman, İngiliz ve İspanyol medyaları bu konuda hergün bilgi veriyor. Müşteriler yatakların hale boş olduğunu öğrendikçe tatil rezervasyonlarını ileri tarihe alıp "belki daha iyi fiyat yakalarım" düşüncesi ile bekleme pozisyonuna geçiyor:
Bu durum karşısında İspanyol otelcileri, dehşete kapılmış şekilde gözlerini ovuyorlar.
Sol Media'nın Genel Müdürü Sebastian Escarrer Madrid:
"İnanılacak gibi değil, ama bu kış hiçbir İngiliz tur operatörü Balear Adalarına uçmuyor, "Böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı" diyor.
İspanya'nın en büyük Lobi birliği olan Exceltour'daki meslektaşlarıyla kriz'den çıkış yolları aramak için Madrid'te toplandılar:
Başkan Escarrer haklı yere endişeleniyor:
Güneşe susamış Britanyalılar bugüne kadar her yıl İspanya'ya gelen 55 milyon turistin çoğunluğunu teşkil ediyordu. Ama geçen sene İngiliz Pound'u Euro'ya karşı yüzde 22 değer kaybetti. "İngilizler artık daha ucuz paketlere yöneliyor ve bunları Türkiye veya Mısır'da buluyorlar" diyor Escarrer. Rakamlar, söylediklerini teyit ediyor: Geçen sene bile sadece 15 milyon Britanyalı turist geldi İber Yarımadasına, bu rakam, bir önceki yıla göre 1 milyon daha az.
Turizm tarihin milletlerarası büyük hesaplaşması bu yıl Mollarca adasında:
Almanların hala en güçlü turist grubunu oluşturduğu Mallorca Adasında, İngilizlerin bugünlerdeki eksikliği özellikle hissediliyor.
Britanyalı turistlerin kalesi sayılan Pollenca, Andratz, Palma Nova veya yatak kalesi olan Magaluf ne yapacak? Bir zaman kaçırdıkları Alanları gerimi çağıracaklar?
Tüm İspanya'da endişe büyüyor:
İflaslar durmak bilmiyor:
İspanyol turizmindeki gerilemenin, acentaların iflasını hızlandırdığı da vurgulanırken, 2008 içinde bin kadar şirketin, krizin etkilerine paralel olarak iflas sürecine girmesi satışlarıda ayrıca menfi olarak etki yapıyor:
Havalimanlarında trafik hergün biraz daha azalıyor: 2008'de 203 milyon dolayında yolcuya hizmet veren limanlarda trafik şimdisen yüzde 3'ün üzerinde geriledi.
Britanyalı turistlerin eksikliği sadece Mallorca ve Menorca'da değil, aynı zamanda Costa del Sol gibi İspanya karasında da hissediliyor .
İspanya'nın turizm sanayisi, bu sene önemli bir sınav verecek.
Exceltour Sözcüsü José Luis Zoreda, "Mayıs ayına kadar 100.000 kişinin işi tehlikede olabilir" diyor ve Başbakan José Luis Rodriguez Zapatero'nun hükümetini harekete çağırıyor ve soruyor: Ne bekliyorsunuz?: Geçen sene bile gelirler yüzde 5,1 küçülerek 40,5 milyar Euro'ya düştü. Bu seneki düşüş şimdiden hergün büyüyerek önümüzü, yolumuzu kesiyor" diyor ve ekliyor güneş-deniz-kum olarak adlandırılan alanda Türkiye ve Mısır gibi rakipler karşısında gerilemeye devam ediyoruz. Bunu durdurmak mecburiyetindeyiz" derken ayakta alkışlayanlar oluyor:
İspanyollar açıkca talep ediyorlar:
2009 yılında Türkiye ve Mısır ile rekabet edecek desteği sağlayın. Bankalarda olduğu gibi, turizm sektörünün de destek verin, Gayrisafi Milli Hâsılanın (GSMH) yüzde 10'u turizmden geliyor, en büyük istihdam sahası turizm:
Bu gelişmelerin karşısında Türkiye tarafına baktığımızda: 2009 yılında Dünya turizm pazarlarda nöbet tuttmaktan başka seçeneğimiz kalmıyor:
Ülkemizde geçen yıl 26 milyona yakın misafir ağırladık. Sadece Antalya'da 9 milyon turist sayısını aştık:
Artık büyük düşünmemiz lazım: Ürünü işleten büyük bir işletmeci ordumuz var. Ya, Pazarlama ordumuz ne durumda?
Pazarlama ordumuzu büyütüp onlara maddıi ve manevi destek vererek Avrupa pazarlarında onlar koştururken dik durmalarını sağlayalım:
Bundan hiç süpheniz olmasın:
Biz insan yapısı olarakda diğer ülkelere nazaran daha iyi bir güce sahibiz. Birçoğumuz Avrupalılar'ın on kat altında kazanmasına rağmen, onlardan on kat daha fazla çalışıyor, çabalıyoruz: En zor şartlarda bile çalıştığımız şirketlerimiz için Avrupa'da çabalıyor netice almaya çalışıyoruz.
Bu insan gücümüz ile Türk turizmini çok daha ilerilere götürebiliriz..
Türkiye hiç gelmemiş turistleri ülkemize kazandırabiliriz,Türkiye'te hiç uğramamış yatırımcıları ülkemize çekebiliriz:
Fırsatlar ve gerçek büyümeler hep kriz yıllarında oluşur, bunu unutmayalım:
Ama, yine vurgulamak durumundayım:
Türkiye bu sektör yapısı ie artık ilerleyemez.
Bunu herkes biliyor, herkes söylüyor:
En kısa zamanda 'Bakanlar Kurulu'nun Pazartesi toplantılarından birinde
'Türk Turizm Sektörü'nün Sorunları ve Piyasalardaki Türkiye için Yeni Fırsatlar'
başlığı altında görüşmesi gerekmektedir:
Devletimizin en büyük icra kurulu olan Bakanlar Kurulunun tüm sorunları masaya yatırıp, hem kurumsal kimlikleri, hemde yatırımsal tıkanıklıkları ivedikle çözüme kavuşturması ve gerçek bir sektörel üst yapı kurması halinde Türk turizmi kimsenin tahmin bile edemeyeceği başarılara doğru koşacaktır