Turizme bisiklet dopingi

Çocukluğumun en popüler sporlarındandı bisiklet…
Bu yıl 45’incisi yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun 1970 ve 1980’li yıllarında Alanya ayağını izlerken imrenirdim o bisikletçilere…
Bir gazeteci ordusu izlerdi turu…
Hem yerli hem de yabancı…
Konyalı milli bisikletçi Erol Küçükbakırcı’nın ismi hâlâ hafızamdadır mesela…
Her turun birincisinin, bir sonraki turda giydiği “sarı mayo” da beynime kazınmıştı adeta…
“Sarı mayo”yu en çok giyen turu kazanır ve birincilik kürsüne çıkardı finalde…
Yıllar geçtikçe bisiklet sporu gözden düştü ne yazık ki…
Aslında gözden düşürüldü desek daha doğru…
Bisiklet sporu, Türkiye Bisiklet Federasyonu’nu yönetenlerin (yönetemeyenlerin) basiretsizliğinin kurbanı oldu maalesef...
Federasyon, “günümü gün edeyim” diyenlerin eline geçti 1990’lardan itibaren…
Ne zaman ki, Alanyalı Emin Müftüoğlu, 3 yıl önce Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı seçilerek, “yüreğini koydu” bu spora, bisiklet yine eski günlerine dönmenin sinyallerini vermeye başladı.
“Kişi makama göre değil, makam kişiye göre değer kazanır” özdeyişinin haklılığını bir kere daha kanıtlarcasına…
Unutulmaya yüz tutmuş Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, Müftüoğlu’nun olağanüstü gayretleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de inanılmaz desteğiyle yeniden canlandırıldı geçen yıl…
Alanya’ya gelerek turun finaline bizzat katılan Gül’ün bu yıl da gelmesi bekleniyor finale…
Geçen yıl ki tur, profesyonel bir anlayışla ilk kez organize edilmişti federasyon tarafından…
“Kız kulesinden Kızıl kuleye” sloganıyla, İstanbul’dan Alanya’ya uzanan tur, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarının doğal güzellikleri havadan helikopterle yapılan çekimlerle, canlı yayında TRT2’den Türkiye’ye ve banttan da özet olarak sunulmuştu dünyaya…
Bu bir başlangıçtı elbette…
Emin Müftüoğlu, hedefini daha yükseğe koymuştu bir kere…
“Bu turu, tıpkı dünyaca ünlü Fransa Bisiklet Turu gibi Eurosport’tan tüm dünyaya canlı izleteceğim” demişti.
Ben bile inanmamıştım, gülüp geçmiştim; ne yalan söyleyeyim.
Ama, Emin Müftüoğlu varsa, “imkansız” yoktur.
Çok değil bir yıl sonra, yani bu yıl 12-19 Nisan’daki Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, Eurosport’tan canlı olarak dünyaya, TRT1’den de Türkiye’ye naklen veriliyor işte…
Düşünebiliyor musunuz, bir hafta boyunca dünyanın gözü, İstanbul’dan Alanya’ya uzanan coğrafyamız üzerinde olacak…
Buna vesile olan kişi ise bir Alanyalı Emin Müftüoğlu…
O’na ne kadar teşekkür etsek azdır.
Hele ki, turizmi sadece sektör olarak değil bir yaşam biçimi olarak benimseyen Antalya ve Alanya bölgesine, parasal değeri ancak milyar dolarlarla ölçülecek kadar kallavi bir tanıtım hediyesidir bu…
Düşünebiliyor musunuz, dünyanın en çok izlenen spor kanalında bir hafta boyunca, neredeyse günün 12-13 saati Türkiye’nin doğal, tarihi ve turistik güzellikleri, “bisiklet sosu”yla takdim edilecek!
Kaç fuara, kaç katalog ya da broşüre eş değerdir acaba?
Turizm sektörünün Emin Müftüoğlu’nun olağanüstü çabaları ve özverisiyle gerçekleşen bu organizasyona katkısı bile tartışılır.
Şu unutulmamalı ki, Müftüoğlu ve arkadaşları kocaman bir teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.
Ben bir Alanyalı olarak kendisiyle gurur duyuyorum.
Tebrikler Başkan…
Sana yakışan da bu zaten…
İnanıyorum ki, senin kaptanlığında Türk bisikleti çok daha iyi yerlere gelecek…
Türkiye’de esamesi bile okunmayan bisikleti, bugün itibariyle voleybolu, güreşi, halteri, boksu bile geçerek, futbol ve basketboldan sonra en popüler spor haline getirebildiysen sen daha neleri başaracaksın, “Emin”im adın gibi…
....