Türk yurdundan selam var

Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin kardeş meslek örgütü Azerbaycan Parlamento Jurnalistleri (Gazetecileri) Birliği’nin davetlisi olarak Azerbaycan’daydık.
Daha ilk adımda, Bakü’nün Haydar Aliyev havalimanında “vize eziyeti”ne maruz kaldık ne yazık ki…
“Tek millet, iki devlet” diyoruz ama birbirimize “vize” uygulamaktan da geri durmuyoruz.
Azerbaycan’da Sovyet etkilerini ilk bakışta görmek mümkün…
Kazakistan ve Gürcistan’da da aynı izleri gören bir kişi olarak, Azerbaycan’ı bize ve batıya yakınlaşma yolunda biraz daha pozitif bulduğumu söylemeliyim.
Polislerin kıyafetlerinden, kentlerin mobilyalarına, binaların mimarisinden, insanların giyim kuşamlarına kadar birçok alanda Sovyet izleri var.
Mesela, Rus alfabesi kaldırılmış olmasına rağmen soy isimlerdeki “ov”lar kalkmamış henüz!
İlginçtir, Azeri Türkleri, soy isimlerindeki “ov”ları kullanmamaya özen gösteriyorlar.
Mesela, Azerbaycan Parlamento Jurnalistleri Birliği Başkanı Elşad Eyvazlı’nın pasaportunda “Eyvazov” yazıyor.
Hayalimde canlandırdığım Bakü’yü bulamadım orada…
Köhne bir şehir bekliyordum açıkçası…
Ancak, son 10 yılda o kadar gelişmiş ki Bakü, bir doğu Avrupa kentine benzemiş…
Sovyet döneminden kalma eski binaların tamamına yakını devlet eliyle restore edilmiş ve taş duvarları zımparalarla parlatılarak gündüz ve gece ışıl ışıl parlatılmış bir Bakü bulmak beni çok mutlu etmesine rağmen ülkemiz adına hayıflandım.
Bizdeki eski binaların halini düşündüm.
Ticari amaçla kullanılmasa, otele dönüştürülmemiş olsaydı; Çırağan Sarayı ne haldeydi örneğin…
Bizde devletin koruma anlayışı, “Ya özelleştir kurtulsun ya da bırak kendi haline yıkılsın!” şeklinde algılanıyor.
Oysa Bakü’de devlet bütçesinden tüm binalar restore edilmiş, yenilenmiş ve ışıklandırılmış…
Bu sayede, çok modern bir şehir olmuş Bakü…
Eskiyle yeninin kaynaşması da çok anlamlı olmuş Bakü’de…
“İçerişeher” denilen eski Bakü’de, yeni yapılan binalar da eski mimariye uygun olarak, ”eskitme” yapılıyor.
Sıfırdan inşa edilen Four Seasons Hotel’in mimarisi eski Rus mimarlık sanatından esintiler taşıyor mesela…
Diğer yandan, eski Bakü’nün biraz uzağında inşa edilen Hilton Oteli ise, Dubai’deki benzerlerini aratmayacak kadar modern izlerle dolu bir gökdelenden ibaret…
Hazar denizinin kıyısında yer alan Bakü'de, o kadar güzel bir kıyı düzenlemesi yapılıyor ki, yer döşemeleri bile granitten…
Heykelleri, sanatsal figürleri, kent mobilyaları ve çağdaş binalarıyla Bakü'nün modern yüzünü yansıtan mimari ve kentsel düzenlemelerin yanı sıra, şehrin iç kesimlerine doğru gecekonduları, şekilsiz yapıları, balkonlarından çamaşırların sarktığı sosyal meskenleri görmek de mümkün…
Bakü’de zenginlerin sayısı giderek artıyor.
Yoksulların sayısı ise giderek azalıyor.
Bu demektir ki, birkaç on yıl sonra, Bakü’yü bir Dubai ya da bir Tayland kategorisine koyabiliriz.
Özellikle, çok zengin doğal gaz ve petrol kaynaklarının paraya dönüşerek Azerbaycan halkına daha fazla yansımasıyla bu hayal gerçekleşebilir.
Azeri Türkleri, adeta Karabağ’daki Ermeni işgaliyle yatıp kalkıyorlar.
Kiminle karşılaşsak bize ilk sordukları, Ermenistan’ın Karabağ işgaliyle ilgili düşüncemiz.
Hangi Türk, Ermeniler ya da Ermenistan'la ilgili olumlu bir düşünce içinde olabilir ki?
Ancak, Türkiye ile Ermenistan’ın yakınlaşması ve sınırın açılacağı kaygısı Azeri Türklerini bir hayli endişelendiriyor.
YARIN: AZERBAYCAN’DA ÇAVUŞOĞLU’NU TANIMAYAN YOK

Yayın Tarihi
08.02.2010
Bu makale 2572 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!