Kaplan doğruyu yaptı

Ermeni tasarısına "hayır" oyu vermediği için eleştirilen İsveç Parlamentosu'nun Türk asıllı milletvekili Mehmet Kaplan'ı geçen Aralık ayında THY'nin düzenlediği Stockholm gezisinde tanımıştım.
Aslında bizim medya haksız yere Kaplan'ın üstüne gidiyor.
Tasarıya "evet" oyu veren Türkiye asıllı ama Kürt kökenli diğer üç milletvekili ile Kaplan'ın aynı kefeye konulması son derece yanlış...
Kaplan, İsveç Parlamento binasını gezdirmişti bize...
İsveç Parlamentosu'nun çalışma şeklini anlatmış, yaşadığı zorluklardan bahsetmişti.
Aslen Gaziantepli olduğunu söylemiş ve Türkiye'nin çıkarları için çalıştığını gururla anlatmıştı.
Kaldı ki, THY gibi devletin bir kurumu ile iyi ilişkiler içindeydi. Diğer Türk asıllı milletvekillerinin aksine Türkiye aleyhine faaliyetlerin odağında yer almamıştı hiç bir zaman...
Yeşiller Partisi'nde yıldızı parlayan Kaplan'ın eş başkanlığa doğru giden bir yolda olduğunu da söyleyenler vardı.
Ermeni tasarısıyla ilgili partisinin gurup kararına rağmen, kürsüden tasarının aleyhinde konuşma yapması ve oylamaya katılmaması bence ciddi bir risk almadır.
Partisinde geleceğe ilişkin planlarını erteleme ya da yok etme pahasına bunu yapması bile tek başına "vatanseverlik" ölçütüdür.
Kaldı ki, Kaplan'ın konuşması sonrasında Yeşiller Partisi'nin iki eş başkanının da oylamaya katılmayarak salondan çıkmaları bile başlı başına bir siyasi başarıdır.
Partisinin gurup kararına rağmen, "hayır" oyu verseydi, partiden ihracı bile gündeme gelebilirdi.
"Hayır oyu veriyorum, ama işte istifam" deseydi elbette büyük bir kahramanlık örneği olurdu.
Ancak, İsveç Parlamentosu'nda vatanını, devletini ve milletini seven bir insanımızı kaybetmiş olurduk.
Mehmet Kaplan'lara çok fazla ihtiyacımız var bizim...
Sevgili Kaplan, sıkma canını...
Senin gücün yetseydi eminim bu tasarı gündeme bile gelmezdi.
İnşallah gücünün yeteceği günleri de göreceğiz.