Moskova’da trajikomedi

Türkiye’nin tanıtım materyalleri henüz çıkmamış kargodan; ne broşür var, ne katalog… Ne poster var, ne çanta… Ne kalem var, ne anahtarlık… Ne takvim var, ne ajanda… Valizlerden, el çantalarından çıkan ne varsa onlar dağıtılıyor şimdilik…

Antalya bölgesine gelen turist sayısı bakımından Almanlarla başa güreşen Ruslar’ın en önemli turizm fuarındaydım.
Türkiye holü kalabalık mı kalabalık…
İnsanlar üst üste alt alta…
Hatta bazı stantlarda kuyruklar oluşuyor zaman zaman…
Orkestranın çaldığı Türkçe şarkılar, türküler ve ezgiler gırla…
Bazen de solistler şenlendiriyor sahneyi…
İlgi var, sevgi var, şefkat var, her şey var…
Ama bir şeyler eksik!
Nedir diye soracak olursanız hemen söyleyeyim…
Ama sıkı durun; söylüyorum:
Türkiye’nin tanıtım materyalleri henüz çıkmamış kargodan; ne broşür var, ne katalog…
Ne poster var, ne çanta…
Ne kalem var, ne anahtarlık…
Ne takvim var, ne ajanda…
Valizlerden, el çantalarından çıkan ne varsa onlar dağıtılıyor şimdilik…
Turizm Bakanlığı yetkilileri, sektördeki derneklere ve birliklere demişler ki, “Moskova’ya tanıtım materyallerinizi biz taşıyacağız…”
Antalya’dan AKTOB ve TUROFED başta olmak üzere Alanya’dan ALTAV ve Kemer’den KETAV da tüm tanıtım materyallerini Bakanlık kargosuna teslim etmişler.
Ancak, fuarın ikinci günü biterken henüz kargodan haber yoktu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, fuarın ilk günü görevlileri fırçalamış güya…
Ancak, sektörün büyük bir çoğunluğu bu işte bir bit yeniği arıyor.
Neredeyse bir yıl öncesinden tarihi ve yeri belli olan bir fuara kargonun zamanında gelmemesi, “Acaba baldırı çıplak Rus hatunlarına karşı bir önlem mi?” sorusunu akla getiriyor.
Paranoyak bir toplumuz ne de olsa…
Bence bu işin içinde bir bit yeniği yoktur; Bakanlık bir kargo şirketinin azizliğine uğramıştır.
Ne olursa olsun, Rusya gibi yılda 5-6 milyon turisti hedeflediğimiz bir ülkenin turizm fuarında, koskoca bir sektörün, tanıtım materyalleri olmadan arz-ı endam etmek zorunda bırakılması, rahmetli Kemal Sunal’ın filmlerine bile rahmet okutacak bir trajikomedi olsa gerek…
ALANYA VE ANTALYA
Türkiye denilince Antalya akla geliyor Rusya’da…
Kemer ve Belek de çok tanınıyor.
Alanya da hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip olmaya başlamış Rusya’da..
Ama henüz diğerlerinin düzeyinde değil…
Alanya ve Antalya’nın stantları, materyalsiz de olsa en çok ilgi gören stantlar…
Kısa adı ALTİD olan Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Gülçin Güner ile kısa adı ALTAV olan Alanya Tanıtma Vakfı Başkanı Faik Kaptanoğlu oradaydılar.
Onlara, “Alanya’nın neferleri” diye boşuna demiyorum.
Geçen hafta Berlin’deydiler, bu hafta Moskova’da, haftaya da Kiev’deler...
Gülçin hanım, “Fuar harika geçiyor. Yorgunluğumuza değiyor. Hele bir de kargonun azizliğine uğramasaydık” diyor.
Kaptanoğlu, “Alanya’nın adı zaten biliniyor. Amacımız, burada tur operatörlerine görünmek ve onların Alanya ile ilgili düşüncelerini almak” diyor.
RUSLAR ARTARAK GELİYOR
Berlin’deki tablonun tıpkısını gördüm Moskova’da…
Hadi Berlin’de “partner ülke”ydik diyelim.
Moskova’da komşumuz ve rakibimiz Yunanistan partner olmuş; ama nafile…
Türkiye holü tıklım tıklım…
Yunanlılar sinek avlıyor.
Tur operatörlerinin yetkilileriyle görüştüm, hepsi de yüzde 12-15 düzeyinde bir artıştan söz ediyorlar.,
Örneğin, Rus pazarında bir numaraya yerleşen Pegas’ın bir yetkilisi, “Geçen yıl 750 bine yakın Rus taşımıştık, bu sene 980 bini bulacağız. Belki bir milyon barajını da geçeriz” diyor.
Hemen hemen tüm tur operatörlerinde ciddi artışlar var.
Daha önce Mostravel olarak fuara katılan TUI, bu yıl ilk kez kendi logosuyla Rus pazarında…
Ve son gözlemim…
Ruslar, bizim onları sevdiğimiz kadar bizi seviyorlar!
Alman’ın paralısı bize gelmiyor ama Rus’un paralısı-parasızı hep bize geliyor.
Fakat, Ruslara tatilde para harcatmak adına daha profesyonel işler yapmamız lazım…
Ayrıca, sayısal olarak Alman – Rus düellosunda bu senenin galibi yine Ruslar olursa hiç şaşırmam