Tarih tekerrürse eğer!

Geçen Cuma gecesi…
Aslında Cumartesi sabahı demek daha doğru olur.
Çünkü saat 02:30 suları…
ANAP adayı Hasan Sipahioğlu ile telefonda konuşuyoruz.
“Bu iş bitti. Beş yüz civarında bir oy farkıyla bu seçimi alırız” diyor.
Ona bu özgüveni veren olay, gündüz yapılan mitingin canlılığı…
Hatta, DYP mitinginin cansızlığı…
Cumartesi gecesi… Yine geç bir saat…
- “DYP’liler para ile oy satın alıyorlar. Beyaz eşya dağıtıyorlar. Elimizde fotoğrafları bile var. Ayıp ayıp…” diyor Sipahioğlu.
Yine de kendinden emin…
Ama sonuç malum…
Aydoğan başkanlığı, Sipahioğlu Meclis’i kazandı.
Sipahioğlu ve belki de tüm ANAP’ı yanılgıya sürükleyen olay, Aydoğan’ın karizmasıydı.
Evde oturan, mitinge katılmayan ve DYP’li bile olmayan Aydoğan seçmenleri vardı.
Bunlara pasif seçmen de diyebiliriz.
İşte bu faktör seçimden sonra ortaya çıkan, “DYP’li Başkan ANAP’lı Meclis” tablosunu ortaya çıkaran faktördür. Sipahioğlu ile dün de görüştüm… Baktım, pazartesi günkü sinirli hali hiç yok…
- “Ben kazanamadım ama ekibim kazandı. Bunun gurur ve mutluluğu bana yeter” diyor.
Düşündüm ve gerçekten haklı…
Bu seçimlerde “ekip” anlayışını ilk defa ortaya koyan O’dur. Onun sayesinde sadece merkezdekiler değil, beldedekiler bile “ekip” kelimesini dillerinden düşürmez oldular.
Öyle ya…
Eskiden, “başkan adayı filanca” denir de, “…ve ekibi” denilmezdi.
Gerçek ekip olayını ortaya koyan Sipahioğlu, “ekibinden kopuk” bir adaya, karizma sahibi olan Aydoğan’a yenildi.
Bu da kaderin garip bir cilvesi olmalı…
Demek ki, Sipahioğlu’nun ekip mantığını Türk seçmeni henüz tam anlamıyla kavrayamamış… Sipahioğlu, Alanya’da programını ilk ortaya koyan adaydır. Diğer adaylar alınmasın ama, programı en çok taklit edilen adaydır da…
“Kırmızı kot” uygulamasını bile ondan öğrendi adaylar. Tophane’nin restorasyonu ve turizme kazandırılması fikrini ilk kez onun programı ortaya koydu.
Kısaca, çalışma programının da ciddi bir proje olarak takdim edilmesi gerektiğini, ilk kez o öğretti tüm adaylara…
Onun eksiği “karizması”ydı bana göre…
Ya da “karizmasızlığı”…
Aslında bir başka önemli özelliği daha var.
O da, politikanın seviyesini asla ayaklar altına indirmemiş olması…
Karalama, suçlama ve iftira kampanyalarına başvurmuş olsaydı; belki bu seçimi alırdı Sipahioğlu…
Ama, ısrarla kaçındı bundan…
Hatta, bu yola başvuranları ikaz etti, engellemeye çalıştı.
Bana göre Aydoğan çok şanslıdır. Karşısına böyle bir aday çıktığı için…
Her ne kadar kendisi, “çok çamur attılar” diyorsa da, geçmişte atılan çamurlara bakılarak bugünküler tükürük gibi kalır.
Sipahioğlu’na teşekkürler.
Alanya politikasına katkıları için öncelikle…
Sonra da, “politikanın nasıl yapılması gerektiğini” kaybetmiş bir örnek olarak da olsa herkese gösterdiği için…

Buraya kadar okuduklarınız, 1994 yerel seçimlerinden hemen sonra yazdığım bir yazıydı.
DYP’li Cengiz Aydoğan’ın ANAP’lı Hasan Sipahioğlu’na karşı 300 oy farkla başkanlığı kazandığı, ancak meclis çoğunluğunu ANAP’a kaptırdığı seçim…
15 yıl sonra hemen hemen aynı tablo…
Bu yazıda Cengiz Aydoğan yazan kelimeleri Hasan Sipahioğlu, Sipahioğlu’nu Kerim Kılınç, DYP yazan kelimeleri ANAP, ANAP yazan kelimeleri de AKP olarak değiştirerek tekrar okuyun dikkatle…
Kim itiraz eder ki?
Belki birkaç noktada farklılıklar olabilir.
Ama, şablon aynı şablon…
Sipahioğlu Başkanlığı, Kılınç Meclis’i kazandı.
“Tarih tekerrürdür” diye boşuna demiyorlar.
Sipahioğlu tecrübeli…
Uzlaşma kültürünü en iyi bilen politikacılardan birisi…
1994 sonrasında Alanya kısır bir döngüye girmişti; Aydoğan ANAP’a geçene kadar…
Umarım, bu defa “kısır döngü” ile “hizmette kısır” bir süreç yaşamayız.
 

 

 

Yayın Tarihi
02.04.2009
Bu makale 345 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!