Fahri Baysal

Haberi aldığım anda, dört kişinin öldüğü Okurcalar’da yaşanan su sporları kavgası geldi aklıma…
O bölgede ne zaman bir olay olsa hep aynı kişi veya kişiler var arkasında…
Demokrasiyle elde edilemeyen kazanımları, cebir ve şiddetle, şantaj ve tehditle, silah veya bıçakla elde etmeye kalkan zavallılar…
İncekum Belediye Başkanı Fahri Baysal’a yapılan saldırı, her ne kadar basit bir icraata tepki olayı gibi algılansa bile, derinliğinde seçimde yaşanan hezimeti hazmedemeyenlerin “azmettirici” izleri vardır mutlaka…
Fahri Baysal’ı yıllardır tanırım.
Belediye Başkanı olmadan öncesini de bilirim.
Kimseyi kıracak, incitecek, kimsenin yüzüne karşı kötü bir söz söyleyecek, hakaret veya küfür edecek adam değildir.
Kendisini hınçla ve hırsla, bir anlık öfkeyle öldürtecek kadar akılsız da değildir.
Belediyenin icraatından rahatsız olan saldırganın bu olayı çok önceden planladığı apaçık ortadadır.
Planlı olarak, hukuk dilinde, “tahammüden” denilen adam öldürmeye tam teşebbüstür bunun adı…
En ağır cezaya çarptırılacağından eminim…
Saldırıdan sonra soğukkanlılığını koruyan ve kendisini acilen bir sağlık kurumuna getirten Fahri Baysal’ın da sağlığına kavuşacak olması ayrıca tesellimizdir.
Ancak, asıl yarayı kamu vicdanında hep taşıyacak olmamız üzüntü kaynağımızdır.
“Bir belediye başkanı bıçaklanan Alanya” imajı bize hiç yakışmadı.
Basında hep bu tip haberlerle yer almak Alanya’nın “huzurlu tatil kenti” imajını yerle bir ediyor.
Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu aradı dün…
Olayı öğrenir öğrenmez kendisini de arayanlar olmuş spor camiasından…
“Alanya’ya gelmeye korkuyoruz” demişler arayanlar, “Acaba bizim de başımıza bir şey gelir mi?” diye…
İşte kötü olan bu…
Fahri Baysal’ın yaraları er geç iyileşir.
Ama, Alanya’nın “imaj yarası” asla iyileşmez.
Alanya’da yaşayan herkesin sağduyulu olması lazım…
Bu tip olayları teşvik edenler yahut engel olmayanlar, günün birinde silahın kendilerine de doğrultulacağının bilincinde olmalılar.
Sevgili Fahri Baysal Başkan’a büyük geçmiş olsun diyorum.
Allah ne O’na ne de bizlere böyle bir olayı bir daha yaşatmasın.

Kardeşim olur musun?

Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, kardeş şehir ziyareti için gittiği Polonya’dan aradı geçen Cuma…
“Burada koca koca şehirler, Alanya’nın kardeş şehri olmak istiyor. Ben de ne diyeceğimi şaşırdım” diye anlattı.
Polonya’da Alanya’nın çok farklı bir imajı var.
Peki, nasıl oluştu bu imaj?
Kendiliğinden değil elbette…
Sipahioğlu, göreve geldiği günden bu yana Polonya pazarında Alanya’nın tanıtımı için çalışıp çabaladı.
Nurkan Şaşmaz’ı sık sık Polonya’ya yollayarak büyük küçük demeden her fuarda Alanya’yı ön plana çıkarttı.
İlk yıllarda Polonya’dan yılda 5-10 bin turist geliyordu ancak…
Sonraki yıllarda, bıkıp usanmadan yapılan tanıtım, ekilen tohumlar gibi yavaş yavaş meyvesini vermeye başladı.
Şimdilerde Polonya’dan sadece Alanya’ya 200 binin üzerinde turist geliyor.
Turizmle, tatille, yurtdışı seyahatiyle yeni yeni tanışmaya başlayan Polonyalılar için Alanya’ya gitmek, Paris’e gitmek gibi bir şey…
Ve Polonya’da, Alanya’ya, “Kardeş olalım” diyen şehirlerin artışı işte bu 10 yıla uzanan imaj ve tanıtım çalışmasının bir ürünü…
Teşekkürler Başkan…
Teşekkürler Nurkan…