Son zamanlarda bana, “Nasılsın?” diye soranlara, cevabım hazır:
“Alanya gibiyim!”
“İyi” demek adet olmuş belki ama, bugün Alanya’nın içine düştüğü ekonomik koşullarda, “iyi” olmak için Toroslar’ın tepesinde yaşıyor olmak lazım!
Kim ne derse desin, Alanya’da işler yolunda değil…
Sıcak para enjeksiyonu yok denecek kadar azalmış durumda… Alışverişte birinci tercih haline gelen hipermarketler yüzünden esnaf siftahsız kapatıyor dükkanını… Alanya, çok ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Bu krizin sonuçları, temenni etmiyorum ama, ekonomik bir afeti de doğuracak gibi…
İcra dairelerinde haciz için bekleyen dosyaların sayısı artıyor çığ gibi…
Kredileri geri döndüremeyen bankalar, muslukları kapattıkları yetmiyormuş gibi, alacaklarını icra yoluyla tahsile çalışarak ve ipotek ettikleri gayrimenkulleri satışa çıkartarak yangını daha da büyütüyorlar bence…
Tefeciler pusuda bekliyor; fırsatını kolluyorlar.
Bu ekonomik krizin en önemli katkısı, ev ve işyeri kiralarının “insaf” ölçülerine çekilmesi oldu.
Kiralık işyeri sayısı artarken, kiralar da paraşüt gibi iniyor yavaş yavaş…
Kiracısını kollamayan, indirim yapmayan, müsamaha göstermeyen mülk sahibi kiracısız kalıyor.
Boş dükkanlar da hep bu tiplere ait…
Devir müsamaha ve hoşgörü devri…
Kısa günün karının peşine düşenler kazık yemeye mahkum…
Yurt dışında yaşayan bir okurum, yüksek kiralara ve işyeri enflasyonuna ilişkin ne yazmış bana:
Alanya'da ticaret yapmak, esnaflar için çok zor olsa gerek diye düşünüyorum.
Yanyana beş butik dükkanı, yanyana beş balıkçı dükkanı, yanyana aynı malları satan 15 manav dükkanı, yanyana beş altıncı dükkanı…
Dükkan enflasyonu var; yani çarpık, neidiği belirsiz hem kaliteli hem de kalitesiz dükkanlar var.
Aynı şekilde bir sürü lokanta var. Lokantada yemek yiyecek insan sayısı belli: Turist olarak gelenler ve kendi nüfusumuz... Bu insanların hepsi lokantadan yemek yeseler bile lokantaların kar yapabilmeleri için bunlara işkembe gerekli! Malumunuz gelen insan sayısı az...
Yani aynı işi yapan iş yerleri çok fazla. Bunlara bir düzenleme getirilmesi zorunlu diye düşünüyorum. Belirli bölgelerde ne kadar dükkan ve ne dükkanı açılabileceğinin düzenlenmesi gerekir ki, her şeyin tesadüfe, ümitlere bağlanmasını doğru bulmuyorum. Hangi mahallede ne kadar dükkan olacak, hangi dükkanlar olacak bilimsel olarak araştırılmalı ve ona göre açılış için müsaade verilmeli.
Şu anda kalmış olduğum ülkede bizim mahallemizde yeni bir birahane açmak istiyoruz; bize müsaade etmiyorlar: "Bir birahanenin kapanması lazım ki, size müsaade edelim" diyorlar
Aynı şekilde; doktorsunuz yeni muayenehane yeri açmak istiyorsunuz... Ya bir doktor ölecek, onun yerine
açacaksınız yahut sizin ihtisas alanınız değişik bir alan, o zaman size açılış müsaadesi veriyorlar.
Alanya’mızda da benzer bir şekilde yeni açılacak işletmelere düzenleme yapılırsa, herhalde göreceli olsa da dükkan enflasyonunun azalabileceğini düşünüyorum.
…
Alanya’da kontrolsüz bir şekilde işyeri ya da dükkan üretimi devam ediyor.
Her binanın altında dükkan ya da dükkanlar var.
Belediye Meclisi bir karar alarak, bu pervasızlığa acilen son vermeli…
Bu kadar dükkana ihtiyacımız yok…
Önümüzdeki 30-40 yıl yetecek kadar dükkana sahibiz çünkü…
Hiç kuşku yok ki, gemi su alıyor.
Batarsa hep beraber batacağız!
SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR
Dünya Atletizm Yürüyüş Takımlar Şampiyonası’nda ALKÜ damgası
Dünya çocukları Antalya’dan barış mesajı verdi
BAKA ürünlere erişim kolaylaşıyor
Yürüyüş yolunda bisiklet ve motosiklet kullananlara taviz yok
Alanya protokolü TGC GÖKSU Fırkateyni’ni ziyaret etti
59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun Kemer-Kaş etabını Max Kanter kazandı
Okul duvarları sanatla buluştu
Alanya Kestelspor’dan Siirtspor maçı açıklaması
Dünya çocukları 23 Nisan’da Alanya’da buluştu
Alanya’da bir turist sahilde ölü bulundu
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ