Sipahi’nin işi zor değil

1994 yerel seçimlerinden sonra kaleme aldığım yazımda, “Aydoğan’ın işi kolay değil” demişim başlığında…
15 yıl önce bugünkü belediye meclisi tablosunun benzeri vardı malum…
DYP’li Cengiz Aydoğan başkanlığı kazanmıştı ama belediye meclisinde çoğunluğu elde edemediği için sıkıntıya düşmüştü doğal olarak…
Aydoğan’a karşı başkanlığı kaybeden Hasan Sipahioğlu, o tarihte belediye meclisinde en çok sandalyeye sahip siyasi partinin ilçe başkanı olarak “muhalefet ittifakı”nın da mimarıydı.
Bakın ne yazmışım o günlerde:
ANAP grubunun ağır toplarından bir üye dün bana Meclis’in ilk toplantısında olabilecekleri ya da bir başka deyişle “Muhalefet ittifakı”nı anlattı.
Meclis’te 12 ANAP’lı, 8DYP’li ve 5 MHP’li var. ANAP ve MHP’nin birlikte hareket etmesi durumunda mecliste 17 muhalefet üyesine karşılık, Aydoğan’la birlikte 9 DYP’li bulunacak. Bu durumda, meclis bünyesinde bulunan komisyonlarda, geçmişte DYP’nin yaptığı gibi, meclisteki salt çoğunluğun temsil edilmesi gündeme gelebilir.
Fakat, ANAP’lı bu üyenin yaklaşımı, komisyonların öncelikle sayısının belirlenmesinden sonra (3, 5 ya da 7 olabiliyor) dağılımının partilerin üye sayısına orantılı olarak yapılması yönünde… Özellikle de 7 üyeli komisyonlar üzerinde duruluyor. Bu komisyonlarda ANAP’tan 3, DYP ve MHP’den 2’şer üyenin bulunması öngörülüyor. Zaten bu şekilde oluşturulması gereken İmar ve Bütçe komisyonları var. Bu iki komisyonun oluşumu bu şekilde olduktan sonra, geriye Meclis Başkan Vekillerinin durumu kalıyor.
Meclis’ten encümende görev yapacak iki üyenin seçiminde, sanırım bir sorun olabilir. ANAP ve MHP, şu anda iki olan encümen üyeliği için kendilerinden birer üye öngörüyorlar. Üç üyelik olduğu takdirde, bir üye de DYP’den alınabileceğini düşünüyorlar. Bu noktada DYP diyebilir ki, “Madem şimdilik iki üye, öyleyse mecliste birinci ve ikinci partilerden, yani ANAP ve DYP’den birer üye alınsın”… ANAP’ın iki üye için mantığı ise, encümenin doğal üyesi olan Belediye Başkanı Aydoğan’ın zaten partisini temsil ettiği şekilde olacaktır kuşkusuz…
Belediye Başkanı Aydoğan, dün DYP’li kadınlara, “Merak etmeyin mecliste hiçbir sorun çıkmaz. Gerekirse yetkilerimizi sonuna kadar kullanırız” diyor. Bu sözler ister istemez, “Aydoğan acaba bugüne kadar yetkilerini yeterince kullanmadı mı? İdaresini zaafa mı düşürdü?” sorularını akla getiriyor.
Bence, hem mecliste çoğunluğu elinde tutan partilerin üyeleri, hem de Başkan Aydoğan, “Aba altından sopa göstermekten” özenle kaçınılmalıdırlar. Ne Aydoğan, ne de meclisteki iktidar güç gösterisine kalkmamalıdır. Çünkü, bu millet onları birlikte hizmet etmeye ve uyumlu olmaya zorlamak bir yana, adeta mahkum etmiştir.
Yazımı ANAP’lı bu üyenin şu sözleriyle noktalayayım:
-“Sayın Aydoğan merak etmesin… Bu meclisle eskisinden daha çok uyumlu ve çok daha başarılı bir dönem geçireceğinden emin olsun… Hatta, geçmiş dönemde kendi partisine mensup üyelerden gördüğü baskı da olmayacağı için, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda kalmayacağını da bilsin…”
…
Son seçimin ardından Cengiz Aydoğan, “Ben çok sıkıntı çektim ama, aynı sıkıntıyı Hasan beyin çekeceğini sanmam” diyordu Yeni Alanya’ya verdiği demecinde…
Aydoğan ne demek istedi acaba?
Hiç düşündünüz mü?
Bence bu sözün tercümesi şu:
“Hasan Sipahioğlu işini bilir!”
Seçimin ardından Sipahioğlu ile konuştum meclis tablosunu…
“Meclis eskisi kadar etkin değil… Ama, bu tablodan kriz çıkmaz. Uyumlu bir çalışma süreci yaşarız. Kimse endişe etmesin” diyor.
Siğahioğlu’nun, Belediye Meclisi’nde AKP dahil her partiyle işbirliği yapabileceğini düşünüyorum ben de…
AKP İlçe Başkanı Hüseyin Güney, “Bizim arkadaşlar da uyumdan yana… Ama, seçmenin tepkisini ve mesajını dikkate almak gerek” diyor.
Kerim Kılınç, “Söz verdiğimiz gibi Alanya adına Meclis’te ne gerekiyorsa onu yapacağız” diye konuşuyor.
10 Nisan’daki ilk toplantıda taşlar yerine oturmasa da Haziran’da daha sağlıklı bir tablo ile karşılaşırız gibi geliyor bana…
Bekleyelim görelim.