Neden 2010’u konuşmuyoruz?

1990’lardan sonra “Körfez Krizi” diye literatüre geçen vaka sonrasında, çok bunalımlı yıllar yaşamıştı Türk turizmi…
Özellikle de Alanya, ne büyük darbe yemişti o dönemde…
Ne tesadüf ki, turizmin kıblesinin Alanya’dan Antalya’ya doğru dönüşü de o yıllara rastlar.
Alanya’nın beli o zor zamanlarda bükülmeye başladı yavaş yavaş…
Körfez krizi öncesinde, Alanya turizmi dörtnala koşuyordu; adeta başını kaldırmış bir kısrak gibi…
Tüm büyük acentaların bölge müdürlükleri, hatta genel merkezleri Alanya’daydı o tarihe kadar…
Körfez kriziyle birlikte hepsi de kaçıştılar Antalya’ya doğru…
Haklıydılar…
Alanya tek başına değildi artık sektörde…
Havalimanı da Antalya’daydı üstelik…
D 400 belası da vardı; ulaşım zordu Alanya’ya…
Körfez krizini “fırsat” bildiler ve gittiler peşisıra…
Ve sonraki yıllarda giderek kamburlaştık; artık belimizi doğrultamaz haldeyiz.
Biz bardakken tepsi olduk…
Onlarsa tepsiyken bardak…
Bardak dolup taşmadan tepsiye damla düşmedi turist…
Yıllar var ki, hep Antalya hele bir dolsun; sıra bize gelsin, diye bakıyoruz.
Tüm dünyayı kasıp kavuran “global kriz”le birlikte turizmdeki kriz de büyüyor giderek…
Deniyor ki, “uçak sayısı azalıyor, koltuklar kısıtlanıyor.”
Bu demektir ki, 2010 daha da sancılı bir yıl olacak…
Gelen yolcu sayısı düşecek…
Bütün bunları konuşmamız gerekirken, gündem başka…
Türkiye’nin siyasal gündemi, ekonominin de turizmin de önüne geçmiş durumunda…
Ve turizmi ciddi anlamda tehdit eden yeni bir krizimiz oldu; kaybetmezsek!
Bunun adı, “Domuz Gribi Krizi” maalesef…
Turizmciler açık açık söylemeseler de…
Olmayan krizin, olmayan vakanın adı bu ne yazık ki…
“Kuş gribi salgını” sonrasında yaşadığımız olumsuzlukları bu yıl da yaşayacağız gibi geliyor bana…
Aslında bu yeni bir virüs değil…
Önceden de vardı; önceden de çocuklar ölüyordu.
“Zatürre olmuş, ölmüş” derlerdi.
Kimbilir; belki de laboratuar ortamında geliştirilmiş, şekil değiştirmiş yeni bir virüstür bu…
Ancak, tüm dünyada toplam vaka sayısı bir milyon bile değil…
Bu kadar abartılacak ne var anlamış değilim…
Turizmciler bir araya gelip konuşmamalılar.
Önümüzdeki yıl hiç de “hoş” gelmeyen bir yıl…
Bugünden alınacak tedbirler var mı?
Her yıldan daha az sayıda insan seyahat edeceğine göre, bu insanların daha fazlasını biz nasıl çekebiliriz?
Devletin yüklenmesi gereken ödevler nelerdir?
Bütün bunların oturulup konuşulması gerek…
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Kerim Aydoğan aynı zamanda TOBB Turizm Meclisi Başkanı…
TOBB nezdinde yapılacak girişimler belki daha etkin bir çözüme ulaşılmasını sağlayabilir.
Ancak, sektörün tüm unsurlarıyla bir araya gelerek 2010’u ve sonrasını konuşması lazım öncelikle…
Bilmem yanılıyor muyum?