Yazılarıma başlarken kimi zaman usulca inciler dökülüverir ağzımdan, kimi zaman da zehir gibi otlar dolanır durur dilimin her yerine. Canım yazmak, parmaklarım bilgisayarın klavye tuşlarını ağlatmak istemez olur. İyi, güzel şeyler nakşetmek isterken satırlarıma, zakkum gibi acı işler cümlelerimin anlamlarına. Bazen harmanlarım acıyla tatlıyı bir birine. Karıştırırım cümleleri iyisiyle, kötüsüyle alabildiğine. Gıda ürününün her birini yazmak ister şartlar el verdiğince. Yaşamak için yemek mi, yemek için öldürmek mi?, biri doğru, biri yanlıştır elbet. Varsa zehri şerbet o da zehirleyenin kanına işlemiş bir meret…
Bazen çamur atarsın seni övmek isteyene,
Bazen de çiçek uzatırsın seni sövmek isteyene
Bazen haykırarak yazarsın sadece okumak isteyene,
Bazen de, yazılarda saklarsın mesajları görmek isteyene…
Melek Halil
Gıda sektöründe iyi şeyler olduğu gibi, ne yazık ki kötü şeyler de oluyor. Çiftçi ürününü üretir, hayvanını besler satar, bizleri ve azıcıkta kendi karnını doyurur. Arada kalıp sıkışmış insan suretinde şeytan olanlar da her kesin emeğini, sağlığını, parasını cebinden çalarak kendilerine sahte saltanatlar kurarlar ve “çakma imparator” iş adamı oluverirler, karşılığında da ödül alarak her yerde itibar görürler.
Bu kötü örneklerin yanında iyi örnekler de var tabii ki, tüketicilerin alkışını hak eden, saygısını, sevgisini kazanan, insan sağlığını düşünen, kendi bilgisiyle, bileğinin gücüyle, alın teriyle hakkını kazanan iş adamları.
Son yıllarda çok fazla duyar olduk “Yar Bakliyat” markasını. Yaptıkları hizmetlerle halka sağlıklı, lezzetli, kaliteli, doğal gıda ürünleri sunuyorlar. Öğle ki tüketiciler Yar Bakliyat ailesinin bu hizmetlerini ödüllendirerek “Altın Marka” ismi ile taçlandırmışlar.
Antalya, Altınova’da 1999 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren “Yar Bakliyat” ailesi, tüketicilerine en iyi şekilde kaliteyi sunan firma ödülünü İstanbul'da düzenlenen törende, kendi sektöründe kalitesini ispatlamış Tüm Tüketicileri Koruma Derneği (TTKD) tarafından “Altın Marka” unvanını alarak, ambalajlarında “Tüm tüketicilere tavsiye ediyoruz” logosunu kullanmaya hak kazandılar.

Yar Bakliyat Gıda ürünleri Altınova’ da bulunan 1100 m2 kapalı alana sahip modern tesiste paketlenmektedir. Aynı zamanda “Sağlıklı besinler, sağlıklı nesiller”, “Kalbimdeki Lezzet” sloganları ile kaliteyi kendisine öncelik edinen firma, HACCP ve ISO 22000:2005 kalite güvence sertifikalarına layık görülmüştür.
“Yar Bakliyat” firmasının Genel Müdürü Emrah Kepez başarılarının tesadüf olmadığını, "Kâr alırken, kalite satarken garantilenir" diyor.
Tüketicilere, Türkiye'nin ve dünyanın bakliyat ürünlerini depolama, paketleme, satış noktalarına sevkiyat aşmasına kadar, kaliteden ödün vermeden hareket ettiklerini vurguluyor.
Hedefleri sosyal sorumluluklarını unutmadan tüketicilerine, müşterilerine, çalışanlarına ve iş ortaklarına hijyenik, sağlıklı, doğal, kaliteli, genellikle de yerli gıda ürünlerini sunmak.
Emrah Kepez: İstanbul Işık Üniversitesi İşletme Bölümü Mezunu (burslu okuduğunu özellikle belirtmek isterim).
Yar Bakliyat şirketi Türk halkına sadece bakliyat değil aynı zamanda tüm hububat, ev lezzeti tadında katkısız, doğal tarhana çorbası (çift korumalı ambalajlarda paketleniyor), çay, bal, salça ürünlerini de sunuyor ve Türkiye’ de ilk defa, henüz tek başına Karabuğday (greçka) ürününü paketliyor.
2004 yılında Yar Gıda A.Ş. çatısı altında kurumsallaşan Yar Bakliyat firması 2007 yılında Kepez ailesi bünyesine katılmış. Doğal Yar Gıda firması tarafından üretilen ürünler, kardeş firma ve genel distribütörü olan Kermes Gıda Pazarlama Ltd. Şt’ nin hizmet kalitesiyle tüketicilere ulaşıyor.
Ürün Listesi
YAR KARABUĞDAY (greçka)
YAR KARABUĞDAY UNU
YAR AŞURELİK BUĞDAY
YAR MERCİMEK (yeşil, kırmızı, sarı)
Yar KURU FASULYE (dermason, barbunya)
YAR KOÇBAŞI NOHUT
YAR PATLATMALIK MISIR
YAR LÜKS BALDO (Osmancık baldo, kırık baldo)
YAR PİLAVLIK PİRİNÇ
YAR KEPEKLİ DOĞAL PİRİNÇ
YAR CALROSE PİRİNÇ
YAR KÖFTELİK BULGUR (pilavlık bulgur, kısırlık bulgur)
YAR DOĞAL EV TARHANASI (acılı- acısız, özellikle tatmanızı tavsiye ederim)

EMRAH KEPEZ TÜKETİCİLERİ UYARIYOR
Emrah bey piyasada satışa sunulan açık ve kapalı ambalajlarda satılan bakliyat ve hububat ürünlerinde yapılan hileleri anlattı.
Örneğin çapı 6- 7 mm başlayıp 12- 13 mm’ ye varan nohut çeşitleri bulunuyor. En küçük ile en büyük boy arasındaki fiyat farkları yarı yarıya fark ediyor. Bazı firmalar küçük boy ve büyük boy nohutlarını karıştırarak satışa sunuyor ve tüketiciyi kandırıyor. Ayrıca nohut boy farkları yüzünden tüketici ürünü pişirdiği zaman istediği randımanı alamıyor.
Pirinç ürününün ambalajında yazan pirinç türü ile içindeki ürünün aynı olması gerekiyor. Piyasada fiyat rekabeti yapmak adına paketinde Baldo yazıp içerisinde Osmancık gibi orta taneli ürünler bulunan, ya da ucuz kırık pirinç oranı yüksek olan ürünler kullanılıyor.
Yine fiyatı düşürmek için aynı ambalajda iki farklı pirinç türü karıştırılıyor. Pirinç çeşitlerinin rutubet oranı, saklama sürüleri farklıdır. Bu tür hileler sonucunda pilavlar iyi pişmiyor, içerisinde diri taneler kalıyor, ya da tam tersine bir kısmı tam pişerken geri kalanı lapalaşıyor (pilavın lapalaşmasının en önemli sebebi kırık pirinçlerde nişasta oranının yüksek oranda açığa çıkmasıdır).
Bulgur için kullanılan buğday sert durum buğdayı olmalıdır. Un yapımı için kullanılan ekmeklik buğdaylar bulgur için kullanılırsa bulgur pilavı lapa haline gelir. Kaliteli ve lezzetli bir bulgur, koyu sarı renkte olmalıdır. Buğdayın dışındaki vitamin, mineral ve lezzet açısından zengin olan kabuk kısmı, bulgurun rengini açmak adına soyulmamalıdır.
Bu örnekler fasulye, mercimek, barbunya, patlatmalık mısır gibi ürünler için de geçerlidir.
Tüketicilerin bu gibi sorunları ürün ambalajının içine bakarak fark etmesi mümkün değildir. Buradaki en büyük güvence markanın tüketicisine hissettirdiği güven duygusudur.
Toplam kalite yönetimi çerçevesinde düşünüldüğünde Yar Gıda kalitesi sadece ürün seçiminden ibaret değildir. Ürünlerin paketleme öncesi ve sonrası depolanma koşulları da son derece önemlidir.
Bakliyat ürünlerinde yaz ayları yaşanan böceklenme sorununa karşı firmalar fumigasyon denen ilaçlama yöntemine başvururlar. İnsanlarda toksik etkileri bulunan bu yöntemden kaçınmanın tek yolu ürünleri karanlık, serin ve rutubetsiz ortamlarda muhafaza etmektir. Bu koşulların sağlandığı iklimlendirme sistemine sahip Yar Gıda deposunda bütün yaz en yüksek sıcaklık 25 derece, en yüksek nem oranı ise %45 olarak ölçülür. Ayrıca bütün ürün grupları güneş ışığına karşı koli ve doğada çözülen, ışık geçirmeyen kargo poşetleri içerisinde sevk edilmektedir. Bu sayede fumigasyon ihtiyacı ortadan kalktığı için Yar Gıda ürünlerinde toksik etki bulunmamaktadır.

Ürünlerin depolandığı ortamın fare ve böcek gibi zararlılara, kuşlara karşı korunması şarttır. Bu mücadelenin kimyasal ilaçlar yerine, biyolojik ve fiziksel önlemler alınarak düzenli bir planla yapıldığı Yar Gıda deposunda, kötü sürprizlerle karşılaşmak mümkün değildir.
Umarım ülkemizde halkın sağlığına bu kadar önem veren şirketlerin sayı artar.
Eskiden “Arena” programında seyrettiğimiz insanın insanlıktan çıkmış halini, büyük çabalarla “estirilen gıda terörünü” bir daha görmeyiz.
Malum günümüz koşullarında yeterince et ürünleri tüketemiyoruz ve protein ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Umudumuzu ithal Angus’ lara bağlamıştık ki, onlar da bizi yarı yolda bıraktı. Bu gidişle balığı, tavuğu da unutup, şarkı sözünde de söylendiği gibi onlarla ancak rüyalarda buluşacağız…
Protein almamız için hiç olmazsa bol bol baklagil ürünlerini tüketmemiz lazım. Özellikle de yeşil mercimek, nohut ve kuru fasulye çeşitlerini.
Siz de sadece lezzetli beslenmeyi değil, aynı zamanda sağlığınızı da düşünüyorsanız, bakliyat ürünlerini sofralarınızdan eksik etmeyin…
“Yar Bakliyat” ailesine, tüketicilere sağlıklı, hijyenik, doğal, lezzetli gıda ürünleri sundukları için kendi adıma teşekkür ederim.
Gittim, gördüm, tattım ve gönül rahatlığıyla yazdım…
Firma İsmi: Yar Bakliyat
Adres: Altınova, Sinan mahallesi, Şelale sokak, No:145, Antalya
Tel: 0242 340 35 00
Web adresi: www.yar.com.tr
E- posta adresi: bilgi@yar.com.tr
Karabuğday (Greçka)
Karabuğday tohumu ve karabuğday unu ile tanıştınız mı?, tanışmadıysanız eğer Yar Bakliyat bir ilki başararak, birçoğunuzun bilmediği “Çölyak” hastalarının hiç çekinmeden güvenle tüketebilecekleri karabuğdayı, önemli bir gıda ürününü sizlerle buluşturdu. Yar Bakliyat ailesi ziraat mühendisleri ile iş birliği yaparak, karabuğday’ ın Türkiye’ de üretilmesi için büyük caba harcıyor. Takdire şayan.
Rusya’ da greçka, Türkiye’ de karabuğday olarak bilinir.
En çok Rusya, Ukrayna, Kuzey, Doğu Avrupa, Kuzey Amerika, Uzak Doğu ülkelerinde yetiştirilen ve tüketilen bu üçken kahve renkli tohumlar “Kuzukulağıgiller” familyasına ait çok önemli bir bitkidir. Farklı gıda sanayi ürünlerinde de kullanılan karabuğdayın en önemli özelliyi “glüten” içermemesidir (glüten- çölyak hastaları için zararlı bir protein maddesidir).
Bilindiği üzere Türkiye’ de 300 binden fazla “çölyak” (celiac) hastası bulunuyor.
Çölyak hastaları, glütenli gıda ürünlerini sindiremedikleri için kesinlikle tüketmemeleri gereken bir maddedir. Tüketildiği takdirde hastalarda bağırsak duvarları kızarıp kabarır, tahriş olur, ishal, gaz, şişkinlik ve ciddi ağrılar oluşur.
Karabuğday’ ın Faydaları
Karabuğday aminoasitler, vitaminler, mineraller, lif, yağ, demir (Fe) bakımından çok zengin bir gıda ürünüdür.
Diyabet, obezite, kanser, astım, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıklarına, kötü kolesterolün düşmesine yardımcı, kansızlığa karşı faydalı, karaciğeri, böbrekleri çalıştırıcı, ayrıca çölyak hastaları için sağlıklı ve ucuz bir besin kaynağıdır.
Diyet yapanlar için de sağlıklı ve doyurucu bir gıda ürünüdür.
100 gr Karabuğday’ da Bulunan Besin Değeri Oranları
Kalori 343
Protein 13 gr (karabuğday’ da bulunan proteinin % 74’ ü vücut tarafından kullanılır)
Karbonhidrat 72 g
Potasyum 460 mg
Magnezyum 231 mg
Protein 13 gr
Toplam yağ 3. 4 g
B1, B2 vitamini 7 mg
Fosfor 347 mg
Lif 10 gr
Demir (Fe) 2. 2 mg
Kalsiyum 18 mg
Mangan 1. 3 mg
Karabuğday’ ın Mutfak Lezzetleri
Karabuğday tohumundan en çok köfte, börek, krep, sütlaç, pilav, çorba yapabilirsiniz.
Karabuğday unundan ekmek, makarna, kek, kraker, kurabiyeler yapılır.
Karabuğday tohumu pişirilmeden önce mutlaka iyice yıkanmalı ve durulanmalıdır.
Yar Bakliyat aynı zamanda sizlere lezzetli karabuğday mönüleri sunuyor. Karabuğday’ la ilgili detaylı bilgi almak ve mönü tariflerini görmek için www.karabugday.com adresini ziyaret edin. Bir birinden lezzetli karabuğday yemek tarifleri ile siz de tanışın. Ayrıca Yar Bakliyat, karabuğday ambalajlarında tüketiciler için ince bir detayı da düşünmüş. Küçük bir kitapçık hazırlayarak sizlere karabuğdayla ilgili genel bilgileri ve karabuğday yemek tariflerini sunuyor. Şimdiden afiyet olsun…
Karabuğday Yastığı (Baş ve Boyun sağlığı açısından önemli)
Karabuğday yastıkları, karabuğday kabukları kullanılarak yapılıyor. Sentetik yastıkların aksine kimyasal madde içermeyen doğal bir üründür. Baş ve boyun bölgesinin yapısına kusursuz bir şekilde uyum ve destek sağlar. Karabuğday yastığı ile temas eden tüm bölgelere eşit ağırlık dağılır. Diğer yastık malzemeleri ağırlık neticesinde orijinal şekillerini almaya çalışırlar ve boyun kaslarına baskı yaparlar.
Karabuğday yastığı aynı zamanda yazın serin, kışın sıcak olur, neticede başınız sabit sıcaklıkta kalır, deliksiz ve rahat uyursunuz. Tatlı rüyalar…
Önemli Not
Genellikle yazdığım makalelerimde proteinin önemini detaylı olmasa da özet olarak vurgulamaya çalışıyorum. Protein hücrelerin yapı taşıdır. Bir insanın kg başına günlük alması gereken protein miktarı 0. 8 gr - 1 gr’ dır, sporcularda bu oran daha da fazladır.
Proteinler hayvansal ve bitkisel gıdalarda bulunur.
En çok protein içeren gıdalar: Et ve süt grubu ürünleri, baklagiller, hububatlar.
Buradan bazı hekimlere, beslenme uzmanlarına, bilim adamlarına seslenmek istiyorum.
Lütfen üzümün çöpünü, maydanozun sapını artık rahat bırakın da sık sık proteinin insan hayatındaki önemini vurgulayın. Protein olmazsa insanların hangi hastalıklarla boğuşacağını, nasıl sağlıksız, kafası çalışamayan nesiller yetişeceğini anlatın.
Anlatın ki Türkiye’ de hayvancılık ve tarım bitme noktasına gelmeden önlemler alınsın.
Bu konular bir bireyi değil bütün Ulus’ u ilgilendiriyor.
Anlatın ki, asırlara meydan okumuş, hükmetmiş bir “Ulus” …