Cennet Nedir?
Bazen cehennem içinde cenneti göremez insan
Çoğu zaman cennet içinde cehennemi yaşarsın
Hayatının her anında mutsuzluğun izlerini taşırsın
Melek, sence “Cennet Nedir” diye sorsalar bana
Bilmem ki, elimle tutmadım, gözümle görmedim derim
Sadece yaşadım, hissettim, içime çektim kokladım onu
Damarlarımda taşıdım, hücrelerimde yaşattım onu
Bana göre cennet ayak bastığım topraklardır
Konuştuğum, “Kalp Gözümü” paylaştığım insanlardır
Yediğim, içtiğim, tanrının sunduğu nimetlerdir cennet
Kuyunun dibinden insanı göklere çıkarandır cennet
Ha daha görmedim ama, bir de ahretin kapısıdır cennet
Kapısı yüreğimizde saklı, anahtarı beyin gözümüzde
İyi kullanırsan “Cennetin”, yanlış kullanırsan “Cehennemin” olur…
Melek Halil
Değerli okurlarım makaleme şiirle başlamak istedim ve bu şiiri de yazmama sebep Cennet Antalya’ nın, şirin Aksu ilçesinde bulunan, saklı cennet köşesi olan “Anadolu Park” ın yeşilliği, güzelliği, yemeklerin lezzeti oldu. Hani derler ya şiiri yazana değil, yazdırana bak…
Nedendir bilmem, bazen gözümüzün önünde olan güzellikleri keşfetmekte zorlanıyoruz. Başarıda olduğu gibi cennetin güzelliği de detaylarda saklıdır, yeter ki görmesini bil. Bu saklı cennet gözlerimi kamaştırdı, gönlümü coşturdu, başımı döndürdü… Gitmeyenler mutlaka gidin, gidenlere de bir daha keşfedin diyerek, bu nadide cennet köşesini daha geniş kitlelere tanıtmak isterim…
Anadolu Park ilk defa 2006 yılında iş adamı Uğur Yeğinaltay sayesinde Antalyalılara ve dünya insanına merhaba diyerek kapılarını açmış.
Alanya karayolu üzerinde, şehrin trafik ve stresli atmosferinden uzak, 225 dönüm orman alanı içerisinde yer alan bu saklı cennetin her köşesi, huzur ve keyifle dolu. Arazinin içinde çam ağaçlarının asaleti, mekanın tarih kokan iç ve dış mimarisi, A’ la Carte restoran yemeklerinin, kuzu çevirmenin, kuyu, tandır kebabının lezzeti, barbekünün, hafta sonu yapılan brançların unutulmaz zevki, düğünlerin, büyük organizasyonların vazgeçilmez şöleni, bol oksijenli orman havasında Paintball, Fun, Climbing, Trekking yapılan eğlence ve sağlık aktiviteleri, yorulduktan sonra da kahvelerinizi yudumlarken dinlenebileceğiniz Kır Kahvesi bulunuyor.
Antalya halkı, yerli ve yabancı turist misafirler, bunların hepsini ve daha fazlasını Anadolu Park cennetinde yaşaya bilir ve ailenize, sevdiklerinize yaşata bilirsiniz.
ANADOLU PARK A’ LA CARTE RESTORANIN YEMEK KONSEPTİ
Anadolu Park restoranı sizlere çorbalar, soğuk sıcak meze çeşitleri, ara sıcaklar, salatalar, sote, tava ve güveç yemekleri, 20’ e yakın kırmızı et ve beyaz et kebap, ızgara çeşitleri, sıcacık balon ve pide ekmeği çeşitleri, kabuklu kabuksuz deniz mahsulü salataları, soğuk sıcak mezeleri, ızgara çeşitleri, lakerda, taze deniz balıkları, tatlı ve meyve çeşitleri sunuyor.
Not: Anadolu Parkta açık havada, mutlaka kahvaltı yapmanızı tavsiye ederim.
İÇECEK KONSEPTİ
Soğuk sıcak içecekler, taze sıkma meyve suları, yerli ve ithal alkollü içecekler.
NOT: Anadolu Park restoranının Aşçıbaşısı Vahap Yüce’ yle tanışmanızı isterim. İşinin ehli, mütevazı, beyefendi biri. İşini o kadar büyük sevgi ve mesleğe sanki yeni başlamışçasına heyecanlı bir şekilde yapıyor ki, bu tutkusu yemeklerin lezzetine de yansımış.
Senin gibi ustalar saygının en büyüğünü hak ediyorlar. Ellerine, sevgi dolu yüreğine sağlık, sağ ol, var ol Vahap usta…

Mekan: Anadolu Park Restoran
İşletme Sorumlusu: Yıldız Yeşilnacar
Web adresi: www.anadolupark.com.tr
Adres: Serik caddesi, Konak mahallesi, Aksu girişi; Aksu/Antalya
VAN’ IN “LEZZET HAZİNESİ”…
Van’ ın lezzet Gecesinden Yansımalar
VAN VAKFI Antalya şube başkanı, Antalya’ nın önde gelen iş adamlarından biri olan Recai Kırmızıtaş ve değerli eşi Filiz hanım, 18 aralık cumartesi günü Anadolu Park Restoranında, Antalya’ da yaşayan Van ve Antalyalı iş adamlarına muhteşem bir “Van Gecesi” yaşattılar. Sazlı sözlü Sıra gecesi, tarih kokan, Van ilinin yemek kültürünü yansıtan Barkovizyon gösterisi misafirleri adeta mest etti.
Hani bir söz vardır ya “Sanatçı olunmaz, Sanatçı doğulur”, işte bu cümle, çok renkli bir kişiliğe sahip, kendine münhasır, içinden sanat ruhu fışkıran Recai Kırmızıtaş için söylenmiş desem yeridir. Recai bey ciddi bir o kadar da yerinde duramayan, içi kıpır kıpır, şiirler, yanık sesiyle türküler söyleyen, özel bir insan. Kendi memleketinin tarihini ve yemek kültürünü anlatırken gözlerinin içi hem ağlıyor hem de gülüyordu.
Vanlı aşçı Meryem Yardım’ ın da hazırladığı Van yemekleri herkesin damağını okşadı.
Recai ve Filiz Kırmızıtaş çiftine, kendileri için büyük manevi değeri olan bu özel geceye, beni de davet ettikleri için teşekkür ederim.

Bir ülkeyi tanıtan en önemli unsurlar o ülkenin sanatı, sporu ve yemek kültürüdür. Türkiye’ nin nadide illerinden biri olan Van, zengin tarihi ve yemek kültürüyle birçoğumuzun gönlünde taht kurmuş.
Van, mavi ile yeşil rengin buluştuğu eşsiz doğal güzelliklere sahip bir ilimiz. Kent, acı tatlı hikayeleri ile, bazen deli dolu coşan bazen de durulan masum Van Gölü’ nü, ihtişamlı duruşuyla Van kalesini, tanrının yarattığı mucizesi Van kedisini, hastalıkların “Doğal İlacı” Van otlu küp peynirini, değeri fark edilmeyen sağlık için yenilmesi gereken Van gölüne has bol havyarlı inci kefal balığını (Van balığı), daha nice sayamadığım hazineleri içinde barındırıyor.
Van Mutfağı
3000 yıllık yemek geçmişine sahip Van mutfağı, değişik, sağlıklı ve çok çeşitli yemekleriyle Türkiye’ nin genel lezzetleri arasında, kendine önemli bir yer edinmiş.
Van mutfağının en önemli kimliği, coğrafi ve iklim koşulları, Van halkının becerikli ve araştırmacı ruha sahip olmaları, misafirperver, dayanışma ve paylaşma içinde olan kişilik yapılarının sentezidir. Meşhur aile yemekleri, kahvaltı sofraları, semaverde yapılan çay merasimleri her bir Vanlı ailenin vazgeçilmez bir kültür geleneğidir.
Van mutfağında en çok kırmızı et, Van balığı, yerel sebzeler ve tahıl ürünleri tüketiliyor. Ayrıca yemeklerde dağlardan ve yaylalardan toplanan değişik otlar da kullanılıyor.
Van’ da kavurma kültürü de çok gelişmiştir, bunun için olsa gerek, Vanlılar etsiz yapılan yemeği yemekten saymazlar.
Kışa hazırlık Van halkı için adeta bir seremonidir. Yaz ve son bahar aylarında başlayan hazırlıklarda en çok kavurma, otlu peynir, tuzlu balık, erişte, hayvansal yağ, kışlık kurut, kurutulmuş sebze ve meyve yapılır. Geleneksel Van evlerinin en önemli bölümleri tandır evi ve kiler’ dir.
Van’ ın Bazı Yöresel Yemeklerinin İsimleri
Ayran aşı; Keledoş; Kurut Köftesi; Şile; Murtuğa; Dövme Köfte (Acem Köftesi); Van Balığı Yemekleri; Tandır Balığı; Van Kebabı; Mıhla; Sengeser; Van Kavurması; Cılbır (Van’ a özel Çılbır); Üzüm aşı; İçli Pilav; Çireşli Bulgur Aşı; Ekşili; Fırın Ağzı Güveç; Ciğer Köftesi; Kavut; Helise; Çömlek Yahnisi; İşbabyan; Van Saç Kavurması; Paluza; Gül Reçeli; Erik Tatlısı (Kayısı Tatlısı); Van Baklavası.
Van’ ın Kahvaltı Kültürü
Van halkı hem evde hem de dışarıda çok sayıda bulunan kahvaltı salonlarında, kahvaltı yapmayı çok severler.
Meşhur Van Kahvaltısında, yörede üretilen doğal ürünler sunuluyor.
Kahvaltıda en çok otlu peynir ve diğer peynir çeşitleri, yoğurt ve süt kaymağı, bal, reçel, zeytin (zeytun), köy yumurtası, Van cacığı, kavurmalı, sucuklu yumurta, murtuğa yeniyor.
Not: Van’ a gider gitmez ilk önce sabah kahvaltısı yapın, öylen yanında buz gibi ayranla içilen keledoş yemeğinden yiyin, akşama doğru Van balığının sağlıklı lezzetinden nasiplenin, eee bir de Adilcevaz cevizinin tadına bakmayı unutmayın.
Van’ da Çay Kültürü
Vanlıların çay kültürü çok zengindir, samaver çayı, tekeş çayı, ara sıcak çayı, ağır çay, kıtlama içilen çaylar çok meşhurdur.
Van Otlu Peyniri (Doğal İlaç)
Hatırlarsınız peynirle ilgili yazdığım makalemde “Van Otlu” küp peynirinin insan sağlığı için ne kadar değerli olduğunu belirtmiştim. İçinde 25 çeşit ot bulunan, bin bir türlü zahmetle yapılan bir peynire de bu yakışır.
Van otlu peynir yapımında 6 familyaya ait 25 çeşit ot kullanılır: Sirmo (yabani sarımsak), mendo, handuk, çöven, helis, sirik, çünk, itsoğanı, hağız, yabani kekik, tere, kuzukulağı, tarakotu, siyabo, catır, zater, kenger, hiltik, sirim, nane, yarpuz, pünge, reyhan, çiriş, çatlangus.
Bilim adamları Van otlu peynirinin “Doğal İlaç” olduğunu söylüyorlar.
Van halkı binlerce yıl öncesinde bile bu otlarlarla yapılan peyniri, uzun ve çok soğuk geçen kış aylarında bolca tüketmişler ve vitaminsizlikten ileri gelen hastalıklardan kendilerini korumuşlar.
Van Otlu Peynirinin yapılışı: İlkbaharda sütün ve otun bol olduğu zamanlarda, koyun sütüyle yapılır. Koyun şirdeni üzerine bir miktar şap, karabiber, zencefil, tarçın, karanfil, şeker, su ilave edilerek karıştırılır ve küplerde saklanarak peynir mayası elde edilir, daha sonra bu mayayla peynir yapılır.
Süt, çiğ veya çok az ısıtarak 30 derece sıcaklıkta, 2 saat süreyle mayalandırılır. Süt pıhtılaştıktan sonra bir kat pıhtı, bir kat da önceden doğranmış çeşitli yabani otlar katılarak yıkanmış, temiz bez bir torbaya alınır. Torbanın ağzı kapatılıp iki taş arasına sıkıştırılarak ya da üstüne ağır tahta konularak süzülmeye bırakılır. Beş altı saat süzüldükten sonra elde edilen teleme, kelle olarak veya el büyüklüğünde 2- 4 cm kalınlığında dilimlere bölünerek tuzlanır. İyi bir küp Otlu peyniri yapmak ustalık ister.
Not: Van Otlu peynirinin yıllık üretim miktarı 1 tondur.
Van Balığı (İnci Kefali- sadece Van Gölü’ ne has bir balık türü)
Uzmanlar inci kefalinin orijinal bir balık olduğunu ve bu orijinalliğin ise Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı olmasından kaynaklandığını söylüyorlar.
Prof. Dr. Mustafa Sarı Van balığının çok önemli diyetik bir besin değerine sahip olduğunu belirtiyor.
100 gr İnci Kefalinde 18 gr protein bulunur, bu oran kırmızı ve kanatlı hayvan etlerinin protein oranı ile eşdeğerdir.
100 gr İnci Kefalinde bulunan yağ oranı 4 gr’ dır, bu oran kırmızı etlerde 12- 18 gr, kanatlı hayvan etlerinde 6- 10 gr’ dır.
Buradaki önemli detay İnci Kefalinin protein oranının diğer etlerle eşit, yağ oranın ise düşük olmasıdır. Bu özellikler de inci kefalinin, diyet yapan insanlar için önemli bir besin olduğunu gösteriyor.
Not: İnci kefal balığı, Van gölü çevresinde yaşayan 15 bin insanın geçim kaynağıdır
Bilirsiniz genellikle makalelerimin sonunda sizlere, tarifleri ve yapılışı bana ait olan yemekleri sunuyorum. Bu defa konseptte bir değişiklik yaparak Van halkının ve benim de yedikten sonra çok sevdiğim, Meryem ustanın ağzından kaleme aldığım, Dövme Köftesinin tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Meryem usta ellerine sağlık…
Van’ ın Meşhur Yemeği, Dövme Köfte Tarifi (Acem Köftesi)
4 porsiyon
Malzemeler
1 kg dana veya koyun bonfile eti
100 gr kuyruk veya döş yağı
200 gr pilavlık bulgur
1 adet büyük baş kuru soğan
3 adet tatlı sivri biber ve yeşil soğan
1 adet yumurta
1’ er tatlı kaşığı acı veya tatlı pul biber, karabiber, tuz
Bır tutam taze veya kuru reyhan, zeyturun
2 lt sıcak veya soğuk su
Sos Malzemeleri
125 gr tuzsuz tereyağı
1 adet büyük baş fare dişi doğranmış kuru soğan
3 adet tatlı sivri biber
1’ er çorba kaşığı domates salçası ve tatlı pul biber
1 çay kaşığı karabiber

Yapılışı: Önce et iyice mutfak çekici (tokmak) ile dövülür ve kıyma haline getirilir.
Bulgur, yumurta ve kuru baharatlar hariç diğer malzemeler de çekiçle dövülerek kıyma haline getirilir.
Bulgur, yumurta ve kuru baharatlar da kıyılmış malzemeye karıştırılarak iyice yoğrulur.
Diğer tarafta derin bir tencerede yüksek ateşte su kaynatılır.
Su kaynadıktan sonra köfteler içine atılarak orta ateşte 10- 15 dakika pişirilir ve ocağın altı kapatılır.
Sos malzemelerinin yapılışı: Ayrı bir tencerede orta ateşte tereyağı eritilir ve soğanlar ilave edilerek az yumuşayıncaya kadar kavrulur.
Salça ve baharatlar da ilave edildikten sonra kısık ateşte bir az daha pişirilir.
En son hazırlanmış sos malzemesi, diğer tenceredeki suda olan köftelerin içine ilave edilerek bulgur iyice yumuşayıncaya kadar orta ateşte pişirilir.
Şimdiden hepinize afiyet olsun!