5 ay önce Antalya’ nın merkezinde, Akdeniz’ in masmavi sularının göğsünde, falezlerin üzerinde, panoramik deniz ve muhteşem Beydağları manzarasına nazır Ramada Plaza oteli açıldı. Farklı iç mimarisi ile şehir içinde bulunan diğer otellere fark atan Ramada Plaza’ nın restoranları da görülmeye değer. Yerli ve yabancı misafirlere, FİSH INN restoranında balık, VERONA restoranında İtalyan, INDIGO restoran ve PUB’ nda İspanyol mutfak lezzetlerini tatma imkanı sunulmuş. Ayrıca, Türkiye’ de ilk defa bu otelde açılan BUZ Bar, buz gibi büyülü atmosferi ile çok ses getireceğe benziyor.
Bir otel’ i vazgeçilmez kılan en önemli faktörlerden biri mutfak lezzetleridir. Ramada Plaza oteli bana göre bu konuda başarılı, üç farklı restoran konsepti ile misafirlerinin damak tadını yakalamayı başarmış. Bu başarının en önemli mimarı da Ramada Plaza otel restoranlarının executive şef’ i Ali Dursun’ dur.
Ali Dursun yıllarını aşçılık mesleğine adamış iyi bir usta. İstanbul ağırlıklı, marka olmuş çeşitli restoran ve otel mutfaklarında çalışan Ali şef, zamanında birçok yabancı şeflerle de çalışma imkanı bulmuş.
Mutfak yemek konseptini oluşturmadan önce, orijinallerini yerinde görerek ve tadarak kendi mutfağında uyguluyor. Yani anlayacağınız dünya mutfağı çeşitliliğinin farklı lezzetlerini bizzat yerinde keşfederek mönülerine yansıtıyor.
Ali şef’ in en önemli özelliklerinden biri de boş zamanlarında otelin sahiline inerek bazı balık ve deniz ürünlerini kendi elleri ile tutarak misafirlerine sunmasıdır. Taktire şayan…

FİSH INN RESTORAN’ IN YEMEK KONSEPTİ
Mönü, kabuklu ve kabuksuz deniz ürünlerinden, zeytinyağlı, peynirli, otlu ve sebzelerden oluşan mezelerden, ara sıcaklardan, çorbalardan, salatalardan, farklı pişirme teknikleri ile yapılan balık yemeklerinden ve tatlılardan oluşuyor.
Balık teşhir standından istediğiniz balık ürününü seçtikten sonra, damak tadınıza göre hazırlatabiliyorsunuz.
İçecek mönüsünde, çok çeşitli soğuk ve sıcak içecekler, yerli ve ithal alkollü içecekleri de bulabilirsiniz.
Fish inn Restoran mönüsünden en çok beğendiklerim:
Başlangıç olarak Belçika usulü midye, güveçte karışık deniz mahsulleri
Fish ınn salata
Ana yemeklerden, tuzda levrek balığı
Tatlılardan, şeftalili sufle
NOT
Restoranlarda en önem verdiğim hususlardan biri de sofrada hangi tuzun kullanıldığıdır.
Bu konuda Ali şef’ i tebrik etmek istiyorum, misafirlerinin sağlığını da düşünerek deniz tuzunu tercih etmiş.
Sizler de evinizde mutlaka deniz veya kaya ya da himalaya tuzu kullanmalısınız.
İyot maddesine ihtiyacı olanlar dışında diğer bireylerin rafine tuz kullanımına dikkat etmesi gerekiyor.
İyot maddesi almak için rafine tuzu da doğru kullanmak lazım. Yemek pişirdiğimizde ilk önce yaptığımız şeylerden biri tuzu ilave etmek, dolayısıyla da rafine tuzun içinde bulunan iyot maddesi hemen uçarak kayboluyor.
Bunun anlamı; hem iyot maddesinden yoksun kalmanız, hem de boşu boşuna vücudunuza içinden bütün mineralleri arındırılmış tuz kullanmanızdır.
Rafine tuzlar mutlaka en son yemeye ilave edilmeli, ışık görmeyen yerlerde koyu cam veya porselen kaplarda saklanmalıdır, aksi takdirde içindeki iyot maddesi uçup gider, siz de ardından baka kalırsınız ve sonucunda da hipertansiyon dahil birçok sevimsiz hastalıklarla boğuşursunuz...
Deniz, kaya ve himalaya tuzunun fiyatı diğer tuzlara nazaran daha yüksektir, sağlığınız için değmez mi?
Hastalıkları bulduktan sonra çok çok daha fazlasını ödemiyor musunuz?
Bu tuzları hazır öğütülmüş veya değirmen şeklinde büyük marketlerden ve güvendiğiniz aktarlardan bulabilirsiniz.
Piyasada bu tuzların sahteleri de satılıyor, satın alırken çok dikkatli olun.
ALİ ŞEF’ İN MUTFAĞINDAN İLGİNÇ TARİFLER
BELÇİKA USULÜ MİDYE
Malzemeler
24 adet yıkanmış ve temizlenmiş çiğ, siyah kabuklu midye
1 adet ince doğranmış kereviz sapı ve yaprakları
1 diş ince doğranmış sarımsak
1 su bardağı çiğ krema
1 su bardağı beyaz şarap
½ çay bardağı riviera zeytinyağı
Bir tutam ince doğranmış maydanoz
Yapılışı
1.Önce kerevizi ve sarımsağı derin bir tencerede zeytinyağında orta ateşte sote edin.
2.Midyeleri tencereye ekleyin ve 2- 3 dakika harlı ateşte pişirdikten sonra şarabı ekleyin.
3.2- 3 dakika daha pişirdikten sonra kremayı ekleyin ve ocağın ateşini kısın.
4.Ara ara tencereyi sallayın ve 10 dakika pişirdikten sonra ocağı kapatın.
5.Midyeleri servis yaparken üstlerine maydanoz serpin.
Not
Midyeleri bir gün önce aldığınızda büyük bir kaseye buz ve su doldurun, midyeleri başka bir kapta buzun üstüne oturtun, buzdolabının normal bölümünde saklayın.
Eğer midyelerin ağzı açılmışsa kesinlikle kullanmayın ve hemen atın.
Pişirdiğiniz zaman midyelerden bazıları kapalı kalırsa ve açılmazsa, onları da atın.
FENER BALIĞI ÇORBASI
4 porsiyon
Malzemeler
400 gr fileto kesilmiş fener balığı eti
1’ er adet orta boy kabuğu soyulmuş, iri küp şeklinde doğranmış havuç, patates ve yapraklı kereviz
2 çorba kaşığı riviera zeytinyağı
3 su bardağı sıcak su
1 çay kaşığı karabiber ve tuz
Çorbanın Terbiye Malzemeleri
1 yumurta sarısı
1 adet taze sıkılmış limon suyu
1 çorba kaşığı su
1 çorba kaşığı un

Yapılışı
1.Fener balığı etini geniş bir tencereye koyun.
2.Havucu, suyu, tuzu, karabiberi ve zeytinyağını ilave edin. Orta ateşte 10 dakika pişirin.
3.Daha sonra patatesi, kerevizi ekleyin ve 10 dakika pişirin.
4.Terbiyesi için yumurta sarısını limon suyu ile çırpın, unu ve suyu ilave edip karıştırın.
5.Çorbayı ateşten indirmeden 2- 3 dakika önce, hazırladığınız terbiyeyi yavaş yavaş karıştırarak çorbaya ilave edin.
6.2 taşım daha kaynattıktan sonra sıcak olarak servis yapın.
Afiyet olsun!
TÜRKİYE’ DE BİR İLK “BUZ BAR”
Hani başta Türkiye’ de ilk olarak Antalya Ramada Plaza otelinde açılan Buz Bar’ dan bahsetmişti ya, işte o mekana bir kere de olsa gitmenizi isterim.
Buz Bar, dünyada sadece Amerika, İngiltere, İsveç, İtalya ve Japonya’ da var. Şimdi Türkiye de Buz Bar’ lar arasına katıldı.
İçerisi buzlarla kaplı olan bu barın soğukluk derecesi eksi 4’dür. Misafirlere, içeriye girmeden önce eksi 20 derece soğuğa dayanıklı özel kapşonlu montlar ve eldivenler giydiriyorlar.
Buz Bar diğer normal barlardan çok farklı. Mesela düşünün +40 derece sıcaklıkta -5 dereceği yaşaya biliyorsunuz. Bar’ ın içerisindeki objeler buzdan yapılmış, içeriğe girdiğinizde ilk önce buz adamla burun buruna geliyorsunuz.
Kışın üşüyüp, yazın serinlemek isteyenlere ve de değişik bir ambiyans yaşamak isteyenlere tavsiye edilir.

TURİZM HABERİ
SKAL- INTERNATIONAL ANTALYA KULÜBÜ 2011 yılının ilk toplantısı, Ramada Plaza FISH INN Restoranda yapıldı. Turizm profesyonelleri geçen yılın değerlendirmesini yaptılar. Ayrıca toplantıda, aday üyelik süreçleri tamamlanan yeni üyelerin, rozet merasimi gerçekleştirildi.
Aday üyelik süreçlerini tamamlayan, Ramada Plaza Genel Müdürü Mehmet Mülayim, Hillside Su Hotel Genel Müdürü Tunç Batum, Kemer Magic Life Genel Müdürü Salih Başaran, Kayı Tour Genel Müdürü Hamit Kuk, Kayı Tur Genel Müdürü Yardımcısı Erkut Özen’ e rozetleri takılarak SKAL üyelikleri ilan edildi.
Skal Antalya Kulubü Başkanı Umman Çetinbaş, SKAL Milli Komite toplantısı hakkında bilgi vererek yeni üyelerin kulübe katılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.
SKAL- INTERNATIONAL ANTALYA KULÜBÜ’ nün bütün yeni üyelerini yürekten kutluyorum, ayrıca toplantılarına beni de davet ettikleri için başta Bülent Dokuzluoğlu olmak üzere Yönetim Kurulu Başkanına ve bütün Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür ediyorum…
DENİZLER KİRLENİYOR, BALIKLAR TÜKENİYOR
Bir insan sahrada 3 gün yaşayamaz, ölür. Robinzon Kruzo gibi ıssız bir adaya düşerseniz yıllarca yaşarsınız, çünkü orada hayatta kalabilmeniz için en gerekli olan iki yaşam kaynağı, su ve balık var.
Eskiden denizlerin bereketi fakiri de, zengini de doyururdu, şimdi ise bu bereketten yalnız maddi durumu iyi olanlar faydalana biliyor. Onlar bile kimyevi maddelerle kirletilmiş balıkları yiyebiliyorlar. Yani, temiz sularda yüzen balığı yemek için fazladan para ödemeniz de artık işe yaramıyor.
Türkiye’ nin 4 denizi de kirlenmenin pençesinde boğuluyor ve şampiyonluğu da sıkı sıkı Marmara denizi elinde tutuyor, galiba uzunca bir süre birinciliği elinden bırakmayacak.
Balıklar denizlerden yok olursa dünya farklı bir boyuta geçebilir gibime geliyor. Belki de insanlığın sonu da gelebilir.
İnsanın beslenmesinde en önemli proteinleri içeren, yağ oranının azlığı ve kalitesi ile diğer et ürünlerine fark atan, tabiat ananın sunduğu, beslemeye, yedirmeye gerek kalmayan maliyetsiz bedava bir yiyecek, bir ülke için en önemli yüksek getirili ticari kaynaklardan biri olan balıklar ve deniz ürünleri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Bu kötülüyü kendi kendimize yine biz yapıyoruz. Boşuna dememişler; “İnsanın en büyük düşmanı, yine insanın kendisidir”. Yazıklar olsun bize…
BALIKLARIN YOK OLMASINA NEDEN OLAN EN ÖNEMLİ FAKTÖRLER
Kimyasal atıklar, zehirli gaz atıkları, petrol türevleri, pestesitler (çeşitli böcek, küf vb. öldürücü tarım ilaçları)
Atmosfer kaynaklı kirlilikler
Mikrobik tıbbi atıklar
Her türlü çöp, kanalizasyon ve kirli su atıkları
Tarımsal ve hayvansal atıklar
Toprak erozyonları
Bilinçsizce avlanmalar
Üretim çiftlikleri
Dış kaynaklı kirlilikler
KANSER HASTALIĞININ İLACI “KÖPEK BALIĞI”
Tek kanser olmayan balık türünün, köpek balığı olduğunu biliyor muydunuz?
Köpek balığı eti, dünyanın bazı ülkelerinde özellikle de Çin’ de çokça tüketilen bir ettir.
Birkaç yıl önce ben de tadına bakmıştım fakat beğenmemiştim.
Uzmanların söylediğine göre özellikle de “cam göz” cinsi köpek balığının eti ve karaciğer yağı kanser de dahil birçok hastalığın eşsiz ilacıdır.
Köpek balığı etini bazı balıkçılarda bulabilirsiniz, kg fiyatı 5- 15 TL arasında değişiyor.
Hem çok faydalı, hem de cebinizi yakmayan önemli bir gıda ürününün tadına şimdiden alışırsanız, hastalıklardan koruna bilirsiniz.
Köpek balığı etinin tadı biraz ekşidir, evde iyi bir karışımla marine edip ızgarada veya tavada pişirirseniz ekşiliği hissetmezsiniz ve gayet lezzetli bir balık eti yemiş olursunuz.
Köpek balığı etinden en çok çorba, ızgara, tava ve fırın yemekleri yapılır.
İstanbul’ da sadece köpek balığı eti yapılan restoran açıldı. İlgilenenlerin dikkatine…
BALIKLAR ARTIK MÜZEDE
Balık müzesi, 1991 yılında Kocamustafapaşa çevre koruma ve balıkçılar derneği başkanı Haydar Deniz’ in gayretleri ile İstanbul’ da kurulmuş. Müzede küçük, büyük 350’den fazla balık türü akvaryumda ve kavanozlarda özel bir sıvının içinde tutuluyor. Bilinçsiz avlanmalar ve diğer faktörler yüzünden balık çeşitlerinin %80 denizlerimizi terk etmiş ve bu balıklar müzede cam kavanozlarda sergileniyor.
Gitmek ve görmek isteyenler için;
Adres: Kennedy Caddesi, Kocamustafapaşa Balıkçı Barınağı/Samatya/İstanbul
Telefon no: 0212 587 73 57
Issız Kaldı Denizler
Yosunlar boynunu bükmüş ağlıyorlar
Denizlerin masmavi koynunda
Balıklar suskun, küsmüşler bizlere
Artık kaynamıyorlar sahil boyunda
Asaletli paşa balığı lüfer bile
Uğramaz oldu, pes etti sonunda
Issız kaldı denizler, balıkçı sandalında
Balıklar yok olup giderse eğer,
Yakındır hesap sorulması
Ateşle kaplı, mahşer divanında…
Melek Halil