“O an’a kadar herşey çok iyi sonra...”
143 yıl önce:
“Kadının hikayesindeki en belirgin şey çeyrek yy evli olmasına rağmen hala bakire kalması gerçeğiydi... Bu olguyla ilgili araştırmamda vajinal muayene tümüyle başarısız oldu..Vajina ağzına hafifçe dokunma çok yoğun tepkiye neden oluyordu. Sinir sistemi büyük bir karmaşa içindeydi; genel bir kas gerginliği vardı. Tüm vücudu aralıklı kaskatı kesiliyor ve titriyordu.Çığlık çığlığa haykırıyor, gözleri çılgın gibi parlıyordu. Yanaklarından göz yaşları süzülürken terör ve can çekişmeyi andıran görünümü çok acınacak haldeydi”. (Sims MJ, 1861)
Vajinanın cinsel birleşmeyi engelleyecek biçimde, yineleyici ya da sürekli olarak istem dışı kasılması olarak tanımlanan ve bir savunma tepkisi olan Vajinismus, kadınların ancak cinsel birleşme denemesinde bulunmalarıyla ortaya çıkıyor.
Vajinismuslu kadınlar;
“Karı koca olamadık…Görücü usulü evlendik,zamanla eşimi sevdim. İlk gece çok korktum bacaklarım kasılarak eşimi ittim.Çok sayıda kadın doğum uzmanına gittik. Kızlık zarımın kalın olduğunu söylediler.Ameliyat oldum, zarı aldılar, sonra yine bir şey değişmedi.Kanalların dar ameliyatla açalım dediler tekrar ameliyat olmak istemedim. Psikolağa gittim korkmamamı ,korkuyu yenmem gerektiğini söyledi. Psikiyatriste gittim depresyon ilacı verdi. İstanbul’daki doktoru televizyonda izledim,borç para bularak gittik, ücreti çok yüksekti. 11 çiftle birlikte bizi de alıp 30 dakika görüştü, çok utandım, bir şey diyemedim. Reçete verip 13 kez denememizi yapamazsak muayenehanede yaptıracağını söyledi. Uyuşturucu ilaçlarla leğende oturma banyosu yaptım. O ilaçlardan vajinamda yanma oldu, kadın doğum doktoru “rahime ilerleseydi,ileride kısır bile olabilirdin” dedi. Son ümidimiz sizsiniz, düzelebilir miyim? ”
“Üç yıldır ilişkiye giremiyoruz,hacı hocaya gittik, doktora gitmedik, gizledik herkesten.Bir Allah biliyor sorunumuzu bir de siz doktor hanım. Herkes artık çocuk yapın diye baskı yapıyor, bir şey diyemiyoruz”
“40 yaşındayım 25 yıllık evliyim.Cinsel ilişkiye girmeye korkuyorum.Beyim senelerce çaresi olmadığını benim yenmem gerektiğini söyledi. Birbirimizi seviyoruz, haftada iki defa sevişiyoruz, orgazm olabiliyoruz. Eve bazen geç geliyor, eminim hayatında birisi var”
Vajinismuslu eşi olan erkekler;
“Birleşmek için başlangıçta çok deniyorduk, artık bir şey yapmıyoruz,üzgün görünce bir de ağlayınca dayanamıyorum. Ne yapsaydım tecavüz mü etseydim?”
“Giriş aşamasında sanki karşımda bir duvar var.Birleşme aşamasında sertleşme kayboluyor.Hiç birleşme olmadı. Acaba olacak mı diye güvensizlik,istek oluyor ama anında gidiyor, tam sertleşme olmuyor.Bir sınav gibi yapamayacağım diye bütün hayatım bu, işime de yansıyor, eksiklik hissediyorum,tam doyuma ulaşamıyoruz.Giderek isteğimde de azalma oldu.Cinsel terapiden fayda görebileceğimizi söylediler, sizi bulduk”
Kanada’da yapılan bir araştırmada kadınların sadece %1-6’sı vajinismus yaşadığını gösterirken,CETAD(Cinsel Eğitim Tedavi Ve Araştırma Derneği) Araştırması’na göre Türkiye’de HER 10 KADINDAN BİRİ bu sorunu yaşıyor.
Araştırmada “İlk cinsel birleşmeniz ya da birleşmeyi denemeniz sırasında korku,kasılma, acı hissi ya da kaçınma davranışınız nedeniyle cinsel birleşmenin gerçekleşmediği oldu mu?” sorusunu
% 54’ü “EVET, OLDU” diye yanıtlıyor. Araştırmanın bu konudaki bir başka ilginç bulgusu ise “evet” diyen bu kadınların % 17’sinin “Zaman zaman hala bu durumu yaşadığım oluyor” demesi.
Uzmanlara göre bu oran çok yüksek ancak beklenen bir sonuç.Ülkemizde cinsel tedavi merkezlerine başvuran neredeyse her iki kadından birinin vajinismus tedavisi için başvurmasının en temel nedeni ise sorunun bu kadar yaygın olması. Geleneksel tutum, muhafazakar yapı, eğitimsizlik, koruyucu aile yapıları ve kızlık zarının hala kadının namusu olarak görülüyor olması en önemli nedenler.Nitekim araştırmada, eğitimsiz kadınlar arasındaki oran % 68’lere çıkarken, üniversite mezunlarında % 35’lere düşüyor.
Birçok kadın evlilik öncesinde nişanlılarıyla cinsel birleşme denemesinden bilinçsiz olarak kaçınıyor ve bunu ahlaki ya da dini nedenlere bağlıyorlar. Böylece, cinsel birleşme denemesini mümkün olduğunca erteliyorlar. Evlendikten sonra da bir çoğu yorgun olduğu veya başının ağrıdığı gerekçesiyle birleşme denemesini erteliyor.
Vakaların çoğunda, ilk cinsel birleşmesinde korku ve kasılma ortaya çıkınca, birkaç ay içinde cinsel birleşme denemeleri giderek seyreliyor ve cinsel birleşme denemesinde bulunmaksızın “sürtünme” ile boşalma alışkanlığı geliştiriyorlar.
Tedavi arayışı birçok vakada, evlilikten sonraki bir yıl içinde ortaya çıkıyor. Ancak bazı vakalarda 20 yılı bile geçebiliyor. Tedavi arayışı ise çoğunlukla çocuk sahibi olmak isteği veya çevreden gelen “ çocuk yapın” baskısına bağlı oluyor.
Vajinismuslu kadınların kurallara uyan, kızgınlığını dışa vuramayan,sürekli bir kabul ihtiyacı içinde olan “İYİ KIZLAR” olduğu saptanmış durumda.
Bu kadınların bir başka özelliği ise genellikle baskıcı ve otoriter olan babalarının tersi özelliklerini gösteren erkekleri eş olarak seçmeleri.Yani, bu kadınlar genellikle, NAZİK, KİBAR VE PASİF erkekleri koca olarak seçiyorlar.
Vajinismusun tedavisi kolay ve başarı oranı çok yüksektir. Tedaviye devam eden ve verilen ödevleri yapan hastalarda tedavi oranı hemen hemen % 100 civarındadır. Buna karşın, çok çeşitli yanlış tedavi uygulamalarına tanık olduğumuzdan, uygun olmayan tedavi yöntemlerini aktarmak gerekmektedir.
4-10 seans arasında ve 1-4 ay arasında değişen bir sürede ve haftada-iki haftada bir yapılan seanslardan oluşur. Tedavinin esası vajinadaki istem dışı kasılmanın aşamalı egzersizlerle ortadan kaldırılmasıdır.Tedavide gevşeme, imajinasyon, duyarsızlaştırma teknikleri kullanılır. Ayrıca vajinusmusa yol açan etkenlerin çözümlenmesi sağlanır.
TEDAVİDE UYGUN OLMAYAN YAKLAŞIMLAR
1.Kızlık zarının operasyonla alınması: Vajinismusun kızlık zarıyla bir ilişkisi yoktur ve kızlık zarının alınması sorunu çözmez.
2.Genel anestezi altında cinsel birleşme: Genel anestezi ile vajinal kaslar dagevşediğinden cinsel birleşme gerçekleşse bile daha sonraki cinsel birleşme denemesinde vajina kasları gene kasılacaktır. Üstelik iki kişinin haz paylaşımı demek olan sevişme sırasında bir kişi uyutulmaktadır.Bu yaklaşım yararsız olduğu kadar etik de değildir.
3.Uyuşturucu pomadlar:Yararsızdır.
4.Kadının sarhoş edilmesi:Yararsızdır.
5.Anksiyolitik ilaçlar :Yararsızdır.
6.Sıcak su banyosu, anestezik pomadlar, ağrı kesiciler, sıkıntı gidericilerin birlikte kullanımı: Vajinusmusta yararsız olup sadece cinsel birleşme korkusu olan ama vajinal kaslarda kasılma olmayan vakalarda bunun gibi aslında yararsız olan tedavi yöntemleri kişi tedavi olacağına ikna olursa çoğunlukla geçici olmak üzere işe yarayabilir.
7.Vajinaya botoks uygulanması: Botoks vajina kaslarını felç edeceğinden botoks uygulaması ile cinsel birleşme sağlanabilir. Ancak, kadının korkusu, cinsel birleşmeye karşı direnci ve varsa travmaları tedavi edilmeden kalır ve botoksun etkisi geçtiğinde vajinusmus tekrar ortaya çıkabilir. Ancak bunlardan önemlisi kadının iradesini kırmaya yönelik bu girişimin etik olmamasıdır.
8.Tek seanslık, çeşitli yatıştırıcı ve ağrı giderici, kayganlaştırıcı maddeler verdikten sonra, hekimin çifte verdiği telkinlerle ve kendi muayenesinde hatta kendi yanında cinsel ilişkiye girmeye zorlaması ne etik ne de bilimsel bir yaklaşımdır.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
www.antalyaterapipsikiyatri.com
www.antalyacinselterapi.com
Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.
1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5
Tel: 0 242 316 98 99