PSİKİYATRİST

SİZ KENDİNİZİ İFADE ETMEKTE NE KADAR ETKİNSİNİZ?

Kelimeler cama benzer; görmeye yardım etmedikleri zaman görüşe engel olurlar.” Joseph Joubert

           

Kendini ifade etmek evrensel bir ihtiyaçtır. Şekli kişiden kişiye değişir ve  davranışlarımızın çeşitli öğelerini kapsar.

Sözlü iletişim akıl, mantık ve düşünceyi; sözsüz iletişim duyguları ve ilişkileri en etkili ifade etme aracıdır.

Dünyanın dönmesini bireysel farklılıklara borçlu olmanıza rağmen, hepimiz iyi iletişim kurmak için gerekli becerileri kazanabiliriz.

            Çoğu insan atılganlığı sözlerle ilgili bir davranış olarak görür ve bir durumla etkin bir açık bir şekilde başa çıkmanın ‘’doğru kelimeler’’i kullanmaya bağlı olduğuna inanır. ‘’NASIL’’ ilettiğinizden ziyade ‘’NE’’ söylediğiniz daha önemlidir.

            Etkili iletişim ve davranış tarzını sistemli bir şekilde inceleyen davranış bilimciler, atılganlık üzerine kapsamlı çalışmalar yapmıştır.

            *GÖZ TEMASI;

Bir başka insanla konuşurken nereye baktığınız çok önemlidir. Genelde, konuşulan kişiye bakmak sizin içten olduğunuz anlamına gelir ve söylediğiniz şeyin daha etkili olmasını sağlar. Sürekli başka tarafa bakar ya da gözlerinizi kaçırırsanız karşınızdaki kişi sizin kendinize güvenmediğinizi veya onu ciddiye almadığınızı düşünür. Öte yandan, çok ısrarla bakarsanız, konuştuğunuz kişiye rahatsızlık verirsiniz.

            Göz teması kültürel bir değişkendir. Birçok kültürel grubun, konuşan kişilerin yaşına ve cinsiyetlerine göre değişen kuralları vardır. Karşınızdaki insana, arada bir başka tarafa da bakarak, sakin bir şekilde ve gözlerinizi kaçırmadan bakmak konuşmayı özel bir hale getirir, sizin karşınızdaki insanla ilgilendiğinizi ve ona saygı duyduğunuzu gösterir ve söylemek istediğiniz şeyin etkisini arttırır.

            *VÜCUT DURUŞU;

Başka insanları konuşurken izleyin ve her birinin nasıl durduğuna ya da oturduğuna dikkat edin. Ne kadar da çok insanın birisi ile konuşurken vücutlarını başka yöne çevirdiklerini görüp şaşırabilirsiniz. Konuşurken yan yana oturmakta olan çoğu kişi birbirine sadece başlarını çevirir.

            *EL VE VÜCUT HAREKETLERİ;

Uygun el ve vücut hareketleri ile sözcüklerinizi desteklemek mesajınıza açıklık ve sıcaklık katabilir. Bu hareketler insanın içinde yetiştiği kültür ile ilgili olmakla beraber, konuşulan şeyin içeriğine derinlik ve güç kattığı da bir gerçektir. Doğal bir şekilde yapılan el ve vücut hareketleri ( sinirli ve anlamsız olmamaları kaydı ile), aynı zamanda, konuşmacının açık, kendine güvenli ve spontane olduğunu gösterir.

            *YÜZ İFADESİ;

Hiç gülümserken veya gülerken öfkesini ifade etmeye çalışan bir insan gördünüz mü? Bu çaba sonuçsuz kalmaya mahkumdur.  Mesajınızın etkili olması için, yüzünüzdeki ifadenin de ona uygun olması gerekir. Kişi öfkesini dile getirmeye çalışıyorsa, yüzünde gülümseyen bir ifade olmaması, mesajının daha iyi anlaşılmasını sağlar. Aynı şekilde, bir dostla sohbet ederken de kaşlarınızı çatmamanız lazımdır. Bırakın yüzünüz ve kelimeleriniz aynı şeyi söylesin.

            *SES TONU, İNİŞ VE ÇIKIŞ, YÜKSEKLİK;

Sesimizi kullanış tarzımız insanlarla iletişimizin önemli bir parçasıdır. Aynı kelimeleri öfke ile sıktığımız dişlerimizin arasından veya neşeyle veya korkudan fısıldayarak söylediğimizde farklı mesajlar iletiriz.

            İyi ayarlanmış bir ses tonu ikna edicidir, ürkütücülükten uzaktır. İnişsiz çıkışsız bir fısıltı ile konuştuğunuzda ciddiye alınmayabilirsiniz. Bağırdığınız zaman ise karşıdaki kişi savunmaya geçer ve iletişim sekteye uğrar.

Ses günümüzdeki olanaklar sayesinde, hakkında en kolay ve net bir şekilde bilgi edineceğimiz kullanarak dijital kayıt yapabilirsiniz.

            *AKICILIK;

Her türlü iletişimde, söylemek istediğiniz şeyin karşı tarafça anlaşılması için akıcı bir konuşma yapmak çok etkilidir. Uzun bir süre hızla konuşamayabiliriz; ama eğer konuşmanızda uzun süren boşluklar oluyorsa, dinleyicileriniz sıkılır ve sizin kendinizden pek de emin olmadığınızı fark edebilirler. Aslında hızlı konuşan kişiler de sık sık duraklarlar ve kekelerler. Açık telaşsız bir şekilde söylenen şeyler hem daha kolay anlaşılırlar, hem de daha etkili olurlar.

            *ZAMANLAMA;

Kendinizi doğal olarak ifade ettiğiniz zaman hayatınız daha berrak olacak ve duygularınız üzerine yoğunlaşmaya fırsat bulacaksınız. Ancak, bazı zamanlar, kuvvetli bir duyguyu tartışmak için özellikle fırsat yaratmak gerekebilir. Bunu yaparken, rahatsız edilmeyeceğiniz bir yer ve zaman dilimi seçmeye dikkat edin. Başka insanların yanında bir tartışmaya girmek başka sorunlar yaratabilir.

            *DİNLEME;

Bu davranış öğesi belki de tanımlaması ve değiştirmesi en zor olan öğedir, ancak beklide en önemlisidir. Etkin dinleme yapan bir insan, diğer insanla aktif olarak ilgilenir. Bu dikkat isteyen bir şey olmakla birlikte dinleyen kişinin, göz teması kurmak ve bazı el ve vücut hareketleri, örneğin baş sallamak dışında bir eylem yapmasına gerek yoktur. Dinleyerek, diğer insana saygınızı belli edersiniz. Bunun için bir süre kendinizi ifade etmekten kaçınmalı, hatta beklide ihtiyaçlarınızı askıya almalısınız. Böyle yapmanız, atılgan davranmadığınız anlamına gelmez.

            Dinleme, insanın duyduğu seslere gösterdiği fiziksel bir tepki değildir. Aslında sağır insanlar çok iyi dinleyiciler olabilirler. Etkin dinleme yapan insan karşındakine duyduğu şeyden ne anladığını belirtir. Böylece, doğru anlayıp anlamadığından emin olur.

  • Başka meşguliyetleri bir yana bırakarak, televizyonu kapatarak, diğer çeldirici şeyleri görmezden gelerek enerjinizi konuşan kişi üzerinde yoğunlaştırmak, kendinizi ona ayarlamak;
  • Mümkünse göz teması kurarak, işittiğinizi göstermek için başınızı sallayarak, belki de konuşan kişiye dokunarak söylenen şeye ilginizi belirtmek;
  • Söylenen şeylerin ardında gizli olan mesaj ve duyguları, yorumlamadan veya hemen cevap vermeden, anlamaya çalışmak.

Etkili iletişim, başka insanların haklarına ve duygularına saygılı olmayı da içerir. Başkaları kendilerini ifade ederken başkalarını gözetmeniz anlamına gelir. İyi bir dinleyici olmak kendinizi daha etkin bir şekilde ifade etmenizi sağlayacak ve ilişkilerinizin kalitesini yükseltecektir.

   “Konuşmasını öğrenmek iki yılımızı alır. Sunmasını öğrenmek ise altmış yıl.” Çerkez Atasözü

Psikiyatrist & Psikoterapist

Uzm. Dr. Sevilay Zorlu

Hipnoterapist

Psikanalitik Regresyon Terapileri

HYT (Hipnomedidatif Yeniden İşleme )

İBT (İçsel Bilge Terapisi)

Cinsel Terapist

Kognitif (Bilişsel) Davranışcı Terapist

Çift Terapisti

Aile Danışmanı

Sanat Terapisti

Fonksiyonel Bütüncül (Holistik) Tıp

Rezonans terapisi

İletişim: 02423169899

sevilayzorlu.com

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

https://neorezonansantalya.com/

Facebook: https://PsikiyatristSevilayZORLU

Twitter: https://mobile.twitter.com/DrSevilayZorlu

İnstagram: https://www.instagram.com/psikiyatrist_sevilay_zorlu/

YouTube: https://www.youtube.com/results?search_query=sevilay+zorlu

https://www.instagram.com/neorezonans_biorezonans/...

TikTok: https://www.tiktok.com/@psikiyatristsevilayzorlu?_t=8UeuLaJSGiA&_r=1

 

 

 

 

 

 

Yayın Tarihi
21.04.2024
Bu makale 74 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!