Psikoterapi insana nasıl kendi içine giden bir kapı açabileceğini ve buralarda nasıl gezebileceğini gösterir.
Psikoterapide, psikolojik sorunların, belirtilerin ve rahatsızlıkların tedavisinde konuşma kullanılır. Bunu öğrenen insan hayatının sonraki dönemlerinde de sorunlarını çözmede aynı yolu kullanabilir.
Psikoterapi yeni öğrenmeler yoluyla algı ve tutumlarda değişim sağlayarak bireyin yaşam kalitesini yükseltme, belirtilerini azaltma amacıyla bir profesyonel tarafından yapılan konuşma tedavisidir.
Psikoterapist ise bu süreci bilimsel yöntemlerle destekleme, kolaylaştırma ve değişimin kalıcı hale gelmesi konusunda bilgi, beceri ve tutum eğitimi almış uzmandır.
PSİKOTERAPİNİN KEŞFİ
Psikoterapi, psikolojik sorunların, belirtilerin ve rahatsızlıkların tedavisinde konuşmanın kullanıldığı tedavi yöntemidir. Bu yöntem 19. yüzyılda Freud ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş, yaygın bir biçimde kullanılmaya başlanmış, üzerinde ciddi bir bilgi birikimi oluşmuş ve daha sonra farklı uygulama biçimleri ortaya çıkmıştır. Psikanalitik psikoterapiye başlarda “konuşma tedavisi” denmiştir. Ama bir süre sonra bu sadece bir konuşma tedavisi olmaktan çıkmış, bir bilim dalı haline gelmiştir. Günümüzde uygulanan birçok psikoterapi türü bulunmaktadır. Psikoterapide hasta ile karşılıklı ilişki ve iletişimi kullanan, kişinin ve belirtilerin geçmişinin detaylı olarak araştırıldığı bir takım uygulamalar kullanılır. Bu tedaviye başlarda konuşma tedavisi dense de aslında burada temel alınan şey dinleme ve anlamadır.
TERAPİDE NE OLUR?
Terapide hastanın anlattıkları dikkatli bir biçimde dinlenir, hasta, hastanın geçmişi ve belirtisinin ortaya çıkış nedeni anlaşılmaya çalışılır. Bu dinleme ve anlama çalışması bir arkadaşlık ilişkisinden farklıdır. Terapist görüşmeyi değerlendirirken zihninin gerisinde psikoterapi için kullandığı bir kuram ve bu kurama dayalı yorumlamalara sahiptir. Aslında terapist kendi benliğini bir tanı ve tedavi aracı olarak kullanır.
Görüşme sırasında hastanın hikayesinde açık olmayan, anlaşılamayan noktalar vurgulanarak hastadan daha detaylı ve anlaşılır bilgiler edinilir. Burada bir sorgulama değil hastayla beraber bir merak ediş vardır. Karmaşık noktalar üzerinde çalışılarak hastanın bilincinde olduğu ve bilinçdışındaki malzeme arasında bir senkronizasyon sağlanır.
Psikoterapide ikinci adımda, hastanın anlattıkları arasında çelişkili ve zıt gibi görünen konular hastaya gösterilir. Böylece hasta yavaş yavaş bir içgörü kazanır, olaylara bakış açılarını, ilişkilerini ve ilişkilerdeki yerini yeniden tanır ve tanımlar, farklı bakış açıları geliştirir.
Terapi sırasında terapist ve hasta arasındaki ilişki de sık sık gündeme gelir. Çünkü bu ilişki hastanın dışarıdaki yaşamındaki ilişkilerin bir örneğidir ve bu ilişki üzerinde çalışılarak hastanın temel ilişki kurma kalıbında değişiklikler yapılır.
Yorumlama terapinin en önemli araçlarından birisidir. Hastanın geçmişi, ilişkileri, psikolojik belirtileri ile anlattıkları üzerine yapılan yorumlamalarla bilinçdışı ile bağlantılar kurulur. Yorumlamalarla, çatışmaların kökenleri, benliği nasıl etkilediği, kaygılar ve kaygılara karşı kullanılan savunma düzenekleri, arzuların ve dürtülerin hastanın yaşamındaki yeri ortaya çıkarılır.
Mesela terapist hastanın anlattıklarından şüphelendiğini fark ederek hastaya, anlattığı davranışların onun şüphelendiğini gösterdiğini söyleyebilir ve bu konudaki farkındalığını tartabilir. Bu bir yüzleştirmedir. Bununla beraber, hastanın kurtulmak istediği “kötü” bir şeyi terapiste atfetme sebebinin, hastanın kendi şüphesi ve korkusu olduğunu öne sürmek bir yorumlamadır.
Aktarımın yorumlanması da terapi sırasında kullanılan bir araçtır. Aktarım, hastanın görüşmede, kendisi için önemli kişilerle geçmişinde kurduğu çatışmalı ve sorun yaratan ilişkileri, farkında olmadan, tekrar sahnelemesini yansıtan uygunsuz davranışların var olmasıdır. Aktarım tepkilerinin yorumlanması, hastanın burada-ve-şimdi karışıklık yaratan sorunlarla orada-o zaman yaşadıkları arasındaki bağlantıyı kurma olanağı sağlar.
TERAPİ VE ZAMAN
Psikoterapi yöntemleri kullanılarak kişinin psikolojik belirtileri ortadan kaldırılır ve eğer kişi bu çalışmaya devam ederse kişisel gelişimi devam eder. Tüm bu süreç için acele etmemek gerekir. İyileşme zamana ve çalışmaya ihtiyaç duyar. Terapide hem hasta hem de terapist emek vermeden istenilen değişimi yakalayamaz. Bazen hastalar veya terapistler aceleci davranırlar ve hızlı sonuç elde etmek isterler. Zaman açısından beklentinin yüksek olması hastalarda hayal kırıklılığı yaratır. Şunu unutmamak gerekir ki insandaki değişimler yavaş olur. Eğer kişi içindeki motivasyonu ve merakı canlı tutarsa psikoterapi çok zevkli ve kalıcı bir uğraş ve deneyim olacaktır.
BAŞLICA RUHSAL VE FİZİKSEL ARAÇLAR
1. DOLAYSIZ ARAÇLAR:
Daha çok bastırıcı ve destekleyici psikoterapi türünde
– Eğindirme (telkin, suggestion)
– İnandırma (ikna, persuasion)
– Yol gösterme, rehberlik (guidance)
– Danışma (counseling)
Bastırıcı, destekleyici ve derinliğine araştırıcı türlerde
– Uyutum (hipnoz)
– Uyuşturma (narkoz)
– Boşaltma (catharsis)
Genellikle derinliğine araştırıcı, çözümleyici (psikanalitik) türlerde
– Güdümsüz görüşme (non-directive interview)
– Serbest çağrışım (free association)
– Düşlerin çözümlenmesi
– Sürçmelerin (parapaxis) çözümlenmesi
– Simgelerin (sembollerin) çözümlenmesi
– Direnç (resistance) ve aktarımın (transference) çözümlenmesi
– Açıklama ve yorumlamalar
Daha çok davranışçı psikoterapilerde
– Gevşeme, koşullama,
– Edimsel koşullama (operant conditioning)
– Alıştırma (exposure)
– Ödül ve ceza teknikleri
– Pekiştirme, söndürme
– Çeşitli öğretme teknikleri
2. DOLAYLI ARAÇLAR:
Çevrenin değiştirilmesi (aile düzenlenmesi, hava değişimi, iş değiştirilmesi…)
İlaçlar, fizik sağaltım yolları, (faradi, banyolar, spor…)
Çeşitli uğraşı, iş ve uyumlandırma (rehabilitasyon) yolları.
KİŞİ NE ZAMAN PSİKOTERAPİYE GEREKSİNİM DUYAR?
İnsanlar yaşamlarındaki sorunlardan olumsuz yönde etkilendiğinde, ilişkilerinde, iş ve ev yaşamında sorunlar yaşadığında, yaşamlarını olumsuz yönde etkileyen duyguları, düşünceleri ve deneyimleri varsa ve bunlar uzun süredir kendilerini olumsuz yönde etkiliyorsa psikoterapiye başvurabilirler. Eğer yaşadıkları olumsuzluklar ağır düzeydeyse ve sorunlar yaşamlarını bozmaya başladıysa tedavilerine ilaç da eklenebilir. Buna hekim olarak psikiyatrist karar verir ve tedaviyi sürdürür.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
www.antalyaterapipsikiyatri.com
www.antalyacinselterapi.com
Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.
1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5
0 (242) 316 98 99