Menopoz ovulasyonun (yumurtlamanın) kesilmesi ve adet kanamasının sona ermesidir.
Oluşan östrojen eksikliği, sıcak basmaları, uyku bozuklukları, vajinal atrofi
ve kuruluğa neden olur. Ayrıca kognitif (bilişsel) bozukluk, duygudurum bozuklukları
,osteoporoza(kemik erimesi) ve kalpdamar hastalıklarına yatkınlığa yol
açabilir.
Birkaç yüzyıl öncesine kadar, kadınların ortalama
yaşam süreleri kısa olduğundan menopoz, ölümden hemen önceki döneme denk
geliyordu. Yani menopoz ve ölüm neredeyse eş zamanlı olarak gerçekleşiyordu. Bu
durum menopozla ilgili olumsuz çağrışımlara yol açıyordu. İnsan ömrünün
uzamasıyla, kadınlar üreme kapasitelerinin sonlanmasından sonra da yaşamdaki
güçlüklerle başa çıkmaya ve uyum sağlamaya devam etmek durumunda kaldılar.
Günümüzde bu dönem, kadının yaşam süresinin 1/3’ünü kapsar.
Bu dönemde birey,
fiziksel, ruhsal ve toplumsal değişiklikler yaşar. Orta yaş dönemiyle menopoz
örtüşmektedir.Menopoz uyum sağlanması gereken gelişimsel bir kriz olmasına
karşın, normal bir süreç olarak görülmelidir. Gelişim psikologlarına göre orta
yaş döneminde yaşlanma, ailevi ve sosyal değişikliklere giden gelişimsel bir
kriz görülür ve uyum için çabayı gerektirir.
Bu dönemde yaşlanmadan
kaynaklanan, eşin ölümü, ebeveynlerin ölümü ya da bakımı ile ilgili
sorumluluklar, emeklilik, destek gerektiren değişiklikleri de beraberinde
getirir.
Orta yaş döneminde ortaya çıkan bir diğer tablo da
‘’BOŞ YUVA SENDROMU’’ dur.
Menopoz dönemindeki kadın , çocuklarının büyüyüp evlenmesi ve evden
ayrılmasıyla yıllar sonra evde eşiyle baş başa kalmaktadır. Büyüyen çocukların
giderek artan bağımsızlık istekleri kadınlarda anksiyete ve depresyona neden
olabilmektedir. Önceden mental ya da
fiziksel sağlık sorunları ve yetiyitiminin bulunması, ideal vücut ağırlığına
sahip olunmaması durumu ile orta yaş dönemi sıkıntıları arasında ilişki bulunmuştur.
Ayrıca bu dönemde ergenlik çağında ya da
daha küçük çocukları olan kadınlarda daha fazla ruhsal sıkıntı görülmektedir.
Sosyokültürel
ve ekonomik düzeyi yüksek olan toplumlarda gençliğe, genç kalmaya, cinselliğe
aşırı önem verilir. Menopoza yaklaşırken bu durumu üreticiliğinin,
kadınlığının, cinsel çekiciliğinin sonu olarak görebilirler. Özellikle herhangi
bir nedenle çocuk sahibi olmamış kadınlarda bu düşünceler daha fazla yoğunlukta
olabilir.
Kadın
çöküntü içine girebilir. Karı-koca arasındaki iletişim bozulabilir. Erkek de bu
dönemde "ORTA YAŞ KRİZİ”ne
girebilir. Menopoz döneminde bulunan eşine yeteri kadar destek veremeyebilir.
Daha
önceki yaşamında düşünceye önem veren ve bu alışkanlıkta olan kadınlarda, menopoz
döneminde düşünme eğilimi daha da artar. Bir yandan yaşamlarının akıp gitmekte
olduğunu üzüntü ve şaşkınlıkla gözlerlerken öte yandan konu ile yüzleşmekten
kaçınamazlar. Zaman zaman kendilerine "HAYATIM BOYUNCA BUGÜNE DEĞİN NE
YAPTIM?", "BUGÜNE KADAR ÜRETİCİ, YARARLI BİR HAYAT SÜRDÜM MÜ?",
"BUNDAN SONRA NE YAPACAĞIM?" gibi sorular sorarlar.
Menopoz her insanda soruna yol açmayabilir. Bazı
kadınlar bu dönemde kendilerini daha iyi hissettiklerini belirtebilirler. Sorumlulukların
azalması, çocukların yetişmesiyle gelen özgürleşme, kendine daha fazla zaman
ayırabilme, evlilik kalitesinin artması, geçen zaman içinde hedeflerine ulaşmış
olmanın keyfini sürme gibi olumlu yaşantılar olabilir.
Menopozun algılanmasında kişinin bireysel
farklılıklarının yanı sıra , yaşadığı çağın ve kültürün de etkisi vardır Yaşlılığın
ailede ve toplumda beraberinde saygınlığı, söz hakkı kazanmayı, özgürlüğü
getirdiği toplumlarda ise menopoza sorunsuz bir şekilde uyum sağlamak
kolaylaşır. Geleneksel toplumlarda yaş ile birlikte kadının statüsü artar ve
olgunluk kadına yeni bir güç verir.
Amerikan
toplumunda menopoza karşı olumsuz beklentiler vardır. Gençliğe aşırı önem veren
toplumlarda menopoz kadın için BİR CEZA olarak algılanır. Oysa Hint,
Arap toplumunda ve ülkemizde kırsal alanlarda yaşayan kadınlar ise menopoz ile
birlikte statü farklılaşması, hamile kalma tehlikesinin ortadan kalkması gibi
nedenlerle menopozu BİR ÖDÜL olarak
algılayabilirler
Arapların
menopoza olumlu bakış açılarının olduğu, çünkü daha fazla çocuk istemedikleri saptanmıştır.
İran’da
yapılan bir çalışmada ise , kırsal kesimde yaşayan kadınların şehirli kadınlara
göre menopozla ilgili daha olumsuz tutumlara sahip oldukları saptanmıştır. Bu
durum, kırsal kesim kadınlarının yaşamında doğurganlığın önemli olmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Guatemalalı kadınlar ise menopozu hoşnutlukla
karşılamaktadır, çünkü menopozla birlikte gebelik ve bebek bakımının yükünden
kurtulmanın yanı sıra köy törenlerine, dini etkinliklere, idari işlere daha
fazla katılabilmektedirler.
Menopoz dönemindeki belirtiler ve tutumlar ,
beslenme, biyolojik , psikososyal, ekonomik, politik, coğrafik ve kültürel
etkenler gözönünde bulundurularak değerlendirilmektedir. Değişik ırk ve
kültürler arasındaki farklılıklar, tedavi yaklaşımlarını da
etkileyebilmektedir.
MENOPOZDA EN SIK GÖRÜLEN CİNSEL
YAŞAM SORUNLARI…
Kadınlar menopoz döneminde en sık
yaşadıkları sorunlar şunlar;
v Cinsel
ilgi kaybı
v Orgazma
ulaşmada zorluk
v Klitoral
uyarılmada azalma
v Cinsel
ilişkide azalma
v Ağrılı
cinsel ilişki sıklığı sorunları
Çünkü;
v Bu
dönemde kadınların çoğu kendilerini çekici bulmazlar.
v Kendilerine
dokunulmasından hoşlanmayabilirler. Dokunulsa da derinin kuruması ve
kalınlaşmasıyla zevk alma duygusu azalmıştır. Östrojen eksikliği dokunuşun
bedende yarattığı güzel, hoş duyguların azalmasına yol açabilir.
v Cinsel
yaşamın bozulmasına vajinal kuruluğunun da büyük rolü vardır.
v Öte
yandan idrar yolları ve mesane enfeksiyon olasılığı, idrar kaçırma korkusu ve
gerçekten kaçırma, kadınların cinsellikten uzaklaşmasına neden olur.
v Kalp
hastalığı, inme gibi durumlarda fiziksel hastalık kadında ve/veya partnerinde
kaygıyı aşırı arttırarak cinsel aktiviteyi olumsuz yönde etkiler. Artrit’te olduğu gibi fiziksel hastalık
cinsel birleşmenin zor, yorucu veya ağrılı olmasına neden olabilir. Fiziksel
hastalık (Alzheimer hastalığında olduğu gibi) doğrudan doğruya cinsel istekte
azalmaya yol açabilir.
MENOPOZDA ORGAZM SORUNLARININ
NEDENLERİ…
v Eşteki
cinsel işlev bozukluğu
v Cinsel
sevişmenin kısa sürmesi
v Eşin
veya partnerin kendisini yeteri kadar uyarmaması
v Kişinin
yaşa bağlı değişiklikler konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması
v Dini
inançlar
v Cinselliğe
bakış açısı
v Anksiyete,
depresyon, eşin ölümünden sonra yeni partnerle ilişkide bulunmaktan dolayı
yaşanan suçluluk
v Fiziksel
hastalıklar (kalp, diyabet, artrit, inme gibi) ve geçirilmiş ameliyatlar
v Daha
önceki cinsel yaşamın kalitesi
MENOPOZDA HORMAN TEDAVİSİNİN CİNSELLİĞE ETKİSİ
Hormon Replasman Tedavisi’ndeki (HRT) tartışmalar
meme kanserine karşı kalp hastalığından korunma gibi çok dar bir alana
indirgenmiş durumda.
Ancak, Hormon Replasman Tedavisi’nin cinsellik
açısından gerçek ve önemli yararları var:
v Örneğin,
sıcak basmaları ve gece
terlemeleri nedeniyle kendini rahat ve çekici hissetmeyen bazı kadınlar
cinsellikten kaçınabiliyorlar.
v Ayrıca,
Öte yandan HRT ile vajina daha elastik olurken, vajinanın doğal ıslanması
tekrar başlıyor ve cinsel birleşme daha rahat oluyor.
v HRT
ile cinsel organlara kan akımı cinsel uyarılma esnasında artıyor, sevişme
sırasında dokunmalara karşı duyarlılık artıyor. Cinsel organlar alanında sinir
uçları daha duyarlı hale gelerek, kadının önceden bildiği dokunma duyusunun
verdiği zevk tekrar yaşanmaya başlanıyor.
MENOPOZLA BAŞA ÇIKMADA ANA NOKTALAR
v Kadın ve aileye menopoz hakkında eğitim durumuna uygun şekilde gerekli
bilgilerin verilmesi
v Menopozla ilgili bakış açılarının tartışılması,aşırı kötümser fikirlerin
gözden geçirilmesi
v Diyet, egzersiz, sigara gibi konularda öneriler, osteoporoz gelişimi ve
genel sağlıkla ilgili bilgi verilmesi
v Stresle başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesinin teşvik edilmesi
v Orta yaş kadını etkileyen kişisel, sağlık ve sosyal konuların grupça
tartışılması
v Düzenli egzersiz programları, duygudurumda yükselmeyi ve somatik ve
vazomotor belirtilerde azalmayı sağlayabilir
v Menopozdaki kadının değerlendirilmesinde çocukluk yaşantıları, kişilik
özellikleri, yakın çevresi, kişiler arası ilişkileri, sosyal desteğin varlığı gözden
geçirilmelidir
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
www.antalyaterapipsikiyatri.com
www.antalyacinselterapi.com
Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.
1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5
0 (242) 316 98 99