Mantuvar* Başı, Adeasan Taşı

Mantuvar başımıyım
Yakut üzük taşımıyım
Mantuvarım gül kokar
Mayıs geldi çok iş var

Ocak ayın da,  Ankara’da idik.
Toroslar’ın en kalabalık ve rengini korumak isteyen
Türkmen Sarıkeçili’ler boyu önderi, Pervin ablanın sesinde
“ANADOLUYU VERMİYORUZ” dedik

Şubat başı,
Tamamen “NASIL BİR ADRASAN” fotoğraf atölyesinin gücüyle
“SAZAKTA bir-İZ, kirli ellere vermeyiz” dedik.

Hemen ardı sıra,
Toroslar’dan bir grup yöre halkına söz verdiğim üzere, umutlu bir cevabın ardına düştüm…
Aldığım resmi cevap tahmin ettiğimceydi
 Anadolu’nun kalbi Toroslar, mermer uğruna ruhsatsız, kanunsuz delinip deşilmekteydi...
 Hem de dinamit benzeri patlayıcılarla
Resmi yetkililerin, en alt küçük masasındaki yetkili
Kimin adına yapmaya çalıştıysa bana bir gözdağı verircesine
“ bu konuda gücümün yetmeyeceği“ tehdidini ihmal etmedi…

Antalya’dan –Ankara yönüne bir uçağa binin ve dağıtıldığı ellerde,
Delik deşik hallaç pamuğu Torosları yukarıdan bir  görün.
Keçiler bitirilip, göçerin yayla hakları gasp edildi
Ve de böylece tutsak edildi ya nasılsa!..
Kapanın elinde şimdi dağlar, ormanlar ve de,
Civarında kurda kuşa yetmeyen küçücük dereler, sular…

Ne yapıyorlar?
Maden çıkarmak için dağı taşı oyuyor, hatta dinamitliyorlar
HES yapma sevdasına dere boylarını şantiyeye çeviriyorlar
Hökümet;
Köylünün, tarımın, hayvancılığın kalkınmasından sakındığı parayla
Kendi zenginlerini yaratmak için asfaltlıyor Toros yayla yollarını
Yeşil kuşağın orta gelirli tabanına verilmiş, zenginleştirme sözü yerine getiriliyor
Yerleşkeye geçmiş köylü de kendisi için sanıp, oy veriyor.
Bir taşla iki kuş hükümet
Siz, birbirinize çelmeye devam muhalefet!..

Altın bulmuş madenciler gibi,
Toroslara üşüşmüş, badem bıyık aç gözlüler
Dağların, suların, kırların nimetlerinden yararlandırılıyor
Onlarda kendine tanınan hukuksuz hakları kıyasıya kullanıyor
Hem de bir büyük kıyımla
Doğa kıyımıyla
Bilgi için başvurduğunuzda, pek çoğunun ruhsatsız
ÇED raporsuz
Pek yeni ve
Usulsüz çalışan ve çarpık, sözde şirketler olduğunu görüyorsunuz.

Şantiyeleri ziyaretiniz de, sizi karşılayan
Badem bıyık şefler, mühendisler
(Ardıç kuşunun dışkısı olmadan türeyemeyecek olan)
Ardıç ağaçlarının fidesi başına
(Gülmek mi, kızmak mı gerek arasında gidip gelirken siz)
Orman dairesine “kuruşlar” değerinde para ödediklerini söylüyor
Ve böylece diledikleri yeri gönüllerince oyup, kazıp
Bir şey yokmuş diyerek iç rahatlığıyla
Çekip gidebileceklerine inanıyor, sanıyorlar…

Konforlu odasında pc başından çevreciliği kullanıp
Dedikodu üzerinden haberler, takma isimlerle yorumlar yazıp;
Çelme takma maharetinden öte gidemeyen,
Politikacılığa oynayan, söz de halkçı, muhalefet kişilerin
Bu zihniyetin beslenmesin de suçu Hükümetten az mı?

Bu arada yalan- yanlış yazılan bilgilerle
Kafası bulandırılan halk ne yapsın!
Kime güvenip tutunsun çevresini sahiplenmek adına?

Sayın erkler?!..
Akılda tutun ki,
Çevre kıyımlarını durdurmanın tek yolu
Yöre halkının sahiplenmesidir
“ kıyımlara dur “ diyecek tek şey,
Bir, araya gelip tek yürekten çıkacak yöre halkının kendi sesidir…
Bunu sağlayacak olan da, halkın kendi içinden çıkan
Sanatsal, kültürel etkinliklerle dayanışmalardır…

Mayıs ayında, doğa kıyımlarına dur demek için
Yöre insanlarından oluşacak
“Büyük Anadolu yürüyüşü” etkinliği yapılacak
Ana amaç yöre halklarının
Ankara’dan “kıyımlara dur” demesi

Çelmeci “erk”ler engel olmazlarsa eğer
Sazak etkinliğiyle oluşmuş güvenle
Adrasan yöresinden de, birkaç kişi götürebilirsek
Biz de sese ses, güce güç olma niyetindeyiz elbet…

Sazak etkinlik notlarına geçmeden önce,
Karalamaktan çıkar gözetenlere, söylenmesi gerekenleri
 Affınızla, buradan sormak istiyorum
Mehmet Çiller bey, Nahide Namal size ne yaptı da, büyük Adrasan mücadelenizden
 Adrasan’lılara umut olmaktan vazgeçtiniz?
Yazılarınızla (ve Adrasan’da bilinmeyen takma isimli) yorumlarla
 Karalamadan, somut belgeli  gerekçenizi açıklayın önce!..
Sizin büyük, Adrasan yıkım davanıza engel olacak ne yaptı Nahide Namal?
Sn. İbrahim bey, kulaktan atma! Mehmet Çiller haberlerine dayanarak;
 İdealist, vatansever, çevreci girişimlerimi karalama yazıları yazmaktan sizi men ederim,
Gerçek bir gazeteciyseniz, belgeleriniz olmadan “duyumlarla” haber yapmaktan da…

Sn. Sedat Tuaç bey, lütfen konunun özününden kopmayınız.
Nahide Namal hangi yazısında, Adrasan yıkımları için bir şey yapmaktan söz
Etti ve siz okudunuz ki?
Yorumlarınızı, kalemimden çıkmamış yalan yanlış bilgi altlarına yapmayınız lütfen.

Şimdi yeniden ve asıl önemli konumuza, “öz”e dönelim.
Ne demiştik?!
 Demiştik ki, doğa kıyımları var
Ve artık, sadece çevrecilerin çabası, eylemi de
 bu kıyımların hızına ve gücüne dur diyemez.
Bu büyük Anadolu kıyımına
Mutlak, her yörenin kendi insanının dur demesi, yaşadığı doğal çevreyi sahiplenme
 duyarlılığını edinmesi gerek..
Bu kıyımlara engel olmanın tek ve koşulsuz yolu bu…
Bu gerçekten kopmadan düşünelim lütfen.

 “nasıl bir Adrasan?” fotoğraf atölyesinin, üstlendiği görev bu gerçekten
 yola çıkıyor…

“SAZAKTA BİR-iz” tepkisel eylemi de, bu temel üzerine kuruldu ve başarılı oldu.

Kıskançlıklarla konunun özünü de, yapılmaya çalışılanın içtenliğini de saptırmanın
Kime ne faydası var?
Diyelim ki, Nahide Namal belediyeden destek aldı
Alabilirdi de, çünkü belediyelerin kültür sanat etkinliklerine destek olması, görevi gereğidir.
Bunun için ayrılmış fonları vardır
En son katıldığım fotoğrafçılar buluşmasında, Beyşehir belediyesi ve diğer destekçiler
 350 fotoğrafçı ve yakınının 2 öğün yemeğini, çevre gezileri ulaşımını karşıladı.
Etkinlik kapsamında gösteri, söyleşi yapacak onlarca misafiri her şeyiyle konuk etti!..
Hatamı etti, suç mu işledi şimdi?
Biz de her yıl fotoğraf günleri, ya da buluşmalar adı altında
Onlarca, misafiri ağırlaması için belediye desteği alırdık.
Geçen yıl Antalya’dan destek belediye bulamadığımız için Finike fotoğraf günleri yaptık
FOTOFİN kapsamında Finike belediyesi, Kaymakamlık işbirliğiyle 300 civarında fotoğrafçı ve yakınını kahvaltı- yemek, çevre gezileri, ulaşım katkısı ile ağırladı! Suç mu işledi?
Nahide Namal, Sazak etkinliklerine ( başka şekilde çözemediğinden) belediyeden istediği,
 eski model devasa jeneratörü köy meydanından, dere boyuna taşıtmak için otostop çekti.
Halk şahit ve sonuçta uygun çözüm ve taşıma için destek olan da, o halk…
Kendimizi kaybedip öze varamasak bile, vicdanımıza gelelim lütfen…
Nahide namal, etkinlik için çalıştığı!(tatil değil) sürece, konaklama masraflarını
 cebinden ödemenin dışında; yaptığı, etkinlik harcamalarını da, üç beş gönüllü desteği ile
 ve çoğunu kendi cebinden karşıladı.
Aksi iddialarınız varsa, belgelemeden yazmayın.

“SAZAKTA BİR-iz” ilk adım olarak büyük bir başarı kazandı,
Devamı için Adrasan halkı ve dayanışma derneği destek isterse tüm gücümle onlarla
 olacağım.
Atölye çalışmaları için çocuklara ve ailelerine sözüm var,
 ilk sakin dönem de devam edeceğiz
Size de engel değil, Adrasan yıkımları mücadelenizde başarılar diliyorum, 
 ve bir Adrasan,  mantuvar manisi hediye ediyorum.

Mantıvar bilir misin
Bu civar eri misin
Çek bir mani görelim,
İçin dışın, bir misin…

----------------

*Mantuvar, Adrasan’da da bilinen,
  Doğal yaşam kültürünün en köklüsüne sahipYörük (göçer Türkmen) boylarınca oynanan bir mani çekme oyunu