Benliğine köle kimlikler

Diz boyu sığ - klorlu havuz sularından çıkıp,

engin, dalgalı okyanusların uçsuz kıyıları arasını kulaçlayabilir olmadıkça  büyümeler;

yetişkin  bedende hapsolmuş  yeniyetmelik kavgasından başka şey olmayacaktır yaşaması

 

İnsan da başlangıçta her şey gibi, sadece bir dirimdir bir anadan bir babadan

 

Ana karnı okyanusunu başarıyla aşan, yaşama doğar

 

Evi sosyal hayata büyütüleceği onu sarıp  sarmalayan bir tür yarı cam fanus gibi, ikinci bir ana rahmidir

benliğini keşfettiği

sonraki sosyal katmanlar da kimliklerini edindiği diğerleri

 

Sağlıklı bir "ben" duygu süreci ve evrimi geçiremeyen birey, "ego"da sıkışıp kalırsa yetişkinlik sağlıklı bir toplumsallaşmaya gidemez...

 

Toplum benliğin gelişip gelişmediğini çok hassas denetlemez, bedence büyüyenlere kimlikler teslim edilir;

ana-baba,öğretmen ,tarihçi, hukukçu, imam, başbakan olur o "benler"

 

"kimliklerinin" yetkilerini kullanma becerileri, benliğin hangi boyutunda olduğunun tek ölçeridir artık...

 

Benmerkezcimidir(egosentrik), bencilmidir(egoist), benliği kimliğinin kölesimidir, kimliklerinin her hangi biri başka benliklere mi köledir?

 

Ya da...!

Çocukluğunun o steril klorlu havuzlarında çoktan geride bıraktığı benliğiyle okyanusları kulaç kulaç aşan özgürleşmiş bir öte benlik, üstbenlikmidir...

 

Aramızda, tam içimizde; evde çocuklarını, örgütlerde kardeşlerini, camide cemaati, okulda öğrenciyi

tv,de vatandaşı etkileme yarışında  boy boy, çeşit çeşit, renk renk benlikler - kimlikler...

 

Onları, (içlerindeki dilcanbazlarını özellikle) söylemleri ve davranışlarını bilim, sağduyu, objektiflikle  harmanlayıp somutlaştırabilir ayırdebiliriz, anlamak tanımak çokta uzun sürmez sandıkları gibi

 

Sığlıktan derin sulara geçiş belli bir yaş döneminde  gerçekleşmediyse, büyümüş bedenler içinde;  asi, beceriksiz, düşünmeden yoksun (-ve ama herşeyi ben bilirim edasındaki) savruk, olur- olmaz hesabı yapılmamış yeni yetmelik davranışlar, gün - koşullar çıkara ne zaman denk düşerse o zaman sergilenir

 

Tutarlılık, güvenilirlik, bütünlük, dürüstlük, doğruluk, açık-seçiklik görülmez söz ve davranışlarında

 

Hatta çoğu kez söyledikleri kendinin değildir; eylemleri- cesareti, kararları, yargıları, usa- mantığa vurmaları kendinin değildir ve de hatta sorumsuzca zarar veren olduğunun bilincinde de değildir

 

Bir gün kendi beyniyle düşünüp konuşsa da, ertesi gün kendini yönetenin ağzından toparlamaya çalışır ürküttüğü fincancı katırlarını... ve o, "O" dur ki; yarar yerine inadına bir zarar verme eğilimindedir, yaş kaça gelmiş dayanmış olursa olsun, işi ya da sorumluluğu nerde olursa olsun, ekmeğini yediği kendi evine - yurduna, çocuğuna, anasına, atasına, ninesine bile...

 

.........................

Büyümek, öyle kolayca olup bitiveren bir şey değildir...

Kendi başına, yalnız bir seyirdir ve ama kendi sınırının ötesindeki başka bir başına sınırlarla da bir arada

 

Kimliğin altından da, üstünden de hatta ben -ben diyen egondan da kendini aşırabilmek, yeni bir tüme ulaşabilmek ve kendinden  bir "öte benlik - üst benlik" yeni bir ben çıkarabilmek

 

Gerçek güçsüz, aciz ve yoksunu iyi tesbitedecek kadar önsezili ve onlara çıkarsız  sunabilecek kadar yüce gönüllü olabilmek

 

Yaşadıklarından süzdüklerinin en iyisini, hiç değilse zararsızını miras etme yürekliliğinde temiz bir vicdanla ölüme "selam" diyebilmektir...

 

Zor iştir yani büyümek

her an her daim, uyanık, dikkatli, önsezili bir biçimde; zararsız, doğru, iyi, güzel kalabilmek...

 

Kötülük kendini albenili biçimde paketler de sunar; ol sebep büyüyemeyen çocuk benlikler için en zoru zarar vermeden kalabilir olmaktır

 

Yaşam öyle dipsiz, öyle uçsuz bucaksız bir derinlik ki..! diriminin  benliğine ulaşamayan, okyanusları düşünde bile göremeden yiter gider...

 

 

*dip not :

 

Dirim; başlangıcının ana babasını seçemez elbet

 

ama biz; sığ sularda fırtına çıkaran  acemi yüzücüleri ayırt edebilmeli, görebilmeli ve de kendi olabilmiş alt üst kimlikleri sınavını başarıyla vermiş, üst benliğiyle hizmet edebilen öncüleri, liderleri, seçmeyi, takip etmeyi becerebilmeliyiz.

Yayın Tarihi
29.05.2009
Bu makale 6524 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Eczacı kimliğimden daha çok öne çıkan fotoğrafçı kimliğim, hep bir insanın doğumdan ölüme kadar geçen zaman içindeki değişimini fotoğraflamam konusunda dürtmüştür beni. O kadar güzel anlatmışsınız ki yaşamı, vazgeçtim fotoğraflamaktan. Fotoğraflarla bu kadar güzel anlatamam. Etkileyici bir yazı olmuş. Siz hem fotoğrafçı kimliğinizle, hem de yazar kimliğinizle insanları etkilemeye devam edeceksiniz. Başarılarınızın sürekli olmasını diliyorum. Saygılarımla.

Reha Bilir 29.06.2009

Zor iştir yani büyümek her an her daim, uyanık, dikkatli, önsezili bir biçimde; zararsız, doğru, iyi, güzel kalabilmek.... Büyümek, ne kadar güzel özetlenmiş... Kalemine, yüreğine sağlık...

Hande Öztemel 08.06.2009

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!