Başbakanla yüzyüze gelsem, ne yapardım?

Yaşamın içinde eriyip karışabilmek mutluluktur

 

 Ancak, bir gün olana bitene yön, şekil vermek gereken anlarda,  gerçek 

“Ağustosta kara kış gibi kapına dayanıyor ve mutsuz bir tanrıça gibi hissettiriyorsa kendini “

 

Sorgulama vakti gelmiş oluyor ve düşünüyorsun

 

Yaşadıklarının içinde eriyip gitmek mi?

 

Yoksa kaybolup gitmek midir başarı…

Gerçek başarı tabii

 

Gerçek de nedir peki?

 

Yumurta mı tavuktan,  tavuk mu yumurtadan?

 

Ya da

 Sevgi mi saygıyı, saygı mı sevgiyi?

 

Örnekleri gibi içinden çıkılamayan bir diğer hal de  “ gerçek “ olsa gerek

 

Mutluluğun ise bütünün içinde erimek olduğunu biliyorum, kaybolmak değil ama.  

 

Yukarıda yazdıklarımla,

Aşk ve ya karşı cinsle bir paylaşım içinde eriyip gitmekten söz ettiğim sanılmasın,

İlgisi yok.

 

Allahtan ki, eriyerek yaşama karışabilişlerim kısıtlı değil.

 

Bir çileğin, göz görüşü süresinde kızarabildiğini izlediğim gerçek bir andan tutunda; şu satırların arasında bambaşkalaşan varoluşum kadar geniş yelpazeli ve çeşitli erime noktaları var yaşamımın

 

Bazen aklıma takılır,

Bir çocuğun mutluluk duyumsamaları mı daha gerçektir?

Ve ya; Ortalama zekiliğiyle, belli bir sosyal düzeye gelebilmiş yetişkin birinin duyumsayabildiklerimidir asıl gerçek?

 

Asıl ve gerçek mutluluk sadece en saf, yalansız, kurgusuz ve temiz erime noktasında yaşama karışabilmek ise ki öyle; 

O halde gerçek olan çocukların mutluluğu olmalı ve ama tabii büyükler bozmadıkça

 

Kendimden bildiğim bir şey var.

Yetişkin yanımın gerçeklik sezgileri ve duyumsamaları;

Yetişkin yaşamının yapay ve yalan kurgusallığına öfkelenip, sürekli uyanıklığıma ve mutsuzluğuma sebep oluyor.

Bunu aklın mutsuzluğu diye tanımlıyor bazıları

 

Eriyebildiğim yaşamalarımı azaltmadan koruyabilen bir yetişkin olduğumdan, iki halimi ayırt etmem zor değil.

 

TV de olup bitenlerin hükümet politikasıyla, tüm ülke insanlarının tek gerçeğiymiş gibi sunulması örneğin

 

Ve ya peygamberim diye yola çıkan bir kadına ruh sağlığı kontrolü yerine hapis cezası verilirken; söyledikleriyle peygamberleştirilen diğer tarikat şeyhleriyle program yapan hükümet TV programcılarının yargılanıp içeri atılmaması…

 

Tamam; biliyorum ki bu çağda peygamber çıkmaz,

 

Ayrıca bir kadın peygamber olabilecekse de, o kadar zeki kadının kocası olmaz.

 

Ayrıca, erkeğin aklına uyacak kadından derviş bile olamaz…

 

Kocası olan kadının da kendi aklıyla peygamberliğe soyunacağına, kimse beni inandıramaz,

İhtimal ki; bir kafa yeme durumu söz konusu ise (ki işte o durumda koca faktörünün etkisi kabul edilebilir)

Ama ki olmuş bir kere, kadın çıkmış işte peygamberim diye

 

E peki de! Onu içeri atmaya yeltenen zihniyetin, değer verip, peşinde koşup, ağzından çıkan safsataları halka TV den dinlettiği bunca mollanın söylemlerine, serbestliklerine ne demeli?

Hem de aynı günlerde

 

Bu ne yaman hükümet çelişkisi?

 

Ve ya,  neredeyse herkesin tek bir enerji halinde bu zırvalar için aynı noktaya odaklanıp toplu kayboluşları nedir?

 

Eski günlerin birinde başbakan Erdoğan karşısına çıkarıldığı savcıya “sarhoş kafayla karar veremezsin demiş”

 

Bu afyonlanmış kafaların sandık başında verdiği karara ne diyor?

 

 Nasıl güvenmemizi bekliyor?

 

Alkol afyondan daha mı kötü? Kim karar verecek?

 

Bu hallerse gerçeğimiz anlamam da mümkün değil, anlayış göstermem de,

Bu zihniyet, saf mıdır? Temiz, dürüst, samimi geleceğini çizdiği ülkenin mutluluğuna mı çalışır?

 

Herkes iyi sorgulamalı

 

Aklın pek çok yolu varken ve de herkesin farklı yoldan giderek aklı ve doğruyu bulması mümkünken

 

Yanlışın yolunun tekleştirilip, robot mutsuzluklara hep beraber tek yoldan gidilmesi demek bu bence

 

Yaşadıklarının gerçek güzelliklerinde eriyebilmek mutluluğu değil, yitik bir benlik olup sürüce kaybolup gitmek?

 

Gerçek diye sunulan yalan kutularının, yalan politikaların;

 

Yarışların – yarıştırmaların, hırsların, yalan ve yapay duyguların içinde kaybolup, yitmeyi sorgulamayan ve de

 

Altmış- yetmişine gelse bile hala mutlu olmanın yollarını iktidarsal, erksel, TL sel, TV sel veya tensel, cinsel zevklerde arayan tüm yetişkinlere sormanın içimden geçtiği gibi,

 

Başbakanla karşılaşsam ona da sadece;

 

Nasılsınız? Eşiniz nasıl mutlu mu? Ya, çocuklarınız?

 

Diye sorardım

 

Çünkü en güçlü bilgilerimden ve tecrübemden derleyip inandığım gerçek şu ki

 

Kurduğu aileden tek bir bireyin bile mutsuzluğu ataerkin huzuru bulamamasına yetiyor

 

Huzur bulamayandan ise,

 

Takdirinize…

 

Devletinin başından hayır bekleyen her vatandaş bence, sık- sık bu soruyu muhataplarına sormalı

 

Ha, ama zaten hayır gelmeyeceğine inancınız kökleşmişse de ne halleşmeye, ne helalleşmeye gerek ola mı ki?

 

Yayın Tarihi
29.07.2009
Bu makale 6954 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Handecim; en basit haliyle, kurulu Devlet ilkeleri ve sistemini beğenmeyişini, kendisi gibi düşünen bir terör örgütü başıyla işbirliğine girip, halkı; Atatürkçü cumhuriyet mi? Osmanlıcı ümmetçilik mi? karar noktasına getirmeye çalışan tehlikeli adımlar atabilen bir başbakanı ben kötü bir aile babasının çocuklarını,- annesini seven sol tarafa beni seven sağ tarafa geçsin- ayrımcılığına getirmekten bir farkını göremediğimden…o baş baba rolünün ne kadar mutluyum, huzurluyum dese bile…içtenliksiz, iki yüzlü, yalancı bir babadan farkı olmadığını görmezsem zekamdan kuşku duymam gerekir düşüncesiyle, kendisine mutlumusun? diye sormam… eserine dönüp yaptıklarını görmesini sağlamak için karısı çocukları mutlu mu? Onu düşünüp kendini terazide tartsın isterim..

nahide namal 30.07.2009

Merhaba, Söylediğiniz gibi mutluluğun bir tanımı da; saf, yalansız, kurgusuz ve temiz erime noktasında yaşama karışabilmekse ki kendi adıma ben bunu yapabildiğimi düşünüyorum...Karışamayanlar içinse, zaten mutluluk diğer tanımıyla,karışamayışlarıdır... Sanırım herkes bir şekilde mutlu, Başbakanımıza da, cevabının ''evet'' olacağını bile bile yine de mutlu olup olmadığını da ilaveten sormalı mı...:)) Dilinize yüreğinize sağlık.

Hande Öztemel 30.07.2009

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!