Başbakan; ben, ben, ben
Ben de ben
İlle de, tek ben diye-diye…
Esti, gürledi, yağdı
Unutup neredeyse
Bir seçilmiş fani olduğunu
Yandaş dilbazları
Kavram cambazları
Söyleştiler, oynaştılar
Kâse-lis imiş gibi vatan
Haklı çıkarmak adına bin takla, ip-top gösterileriyle
Ekranlarımızdan
Hazret kıldılar şahsını…
Veeeeee……,
Geldik bu günlere
Neredeyiz? Türkiye…
Peki şimdi!
Bu gün…
Tarihin sayfasına
16 Aralık 2009 olarak geçen, bu günün akşamı
Oturmuş izliyorsa
Şahsi arenasına dönen hallerimizi
Şu cam, ekran-ı alemden
Ne düşünüyor, kendini nasıl hissediyor? Soruyorum
-----------------------------------------------------------------
Öncelikle, ilk duyanlar olabilir düşüncesiyle açıklayalım
IQ bilimsel terimle zekâ katsayısını, EQ duygusal katsayıyı karşılar.
Ve artık;
Gerçek başarı için tek başına zekânın yetmediği, duygusal katsayıyla bütünlüğünün önemi bilinir, bilmeyenlerin ise kolayca mantığa vurabileceği bir gerçekliktir bu.
Tüm bunlar, salt kişiler için geçerli değil
Toplumlar, yapılanmalar hatta ülkeler içinde geçerli.
Evet, evet doğru duydunuz
Farklı yapılanma ve hatta ülke topluluklarının da ortak bir zekâ ve duygusal katsayısı vardır.
Başarıları da bu katsayılarıyla doğru orantıdadır
Bu açıdan
Birde İsviçre seçilmişlerinin
Seçenleriyle iletişimine bir bakalım
Ülke bütünlüğü içinde
İlk sayılacak bir karar için; tavır-tutum
Yani ki EQ eğilimlerini,
İsviçre minare referandumunu yorumlayalım
Demokrasi ve hukukun beşiği, yurdu bir ülkenin seçilmişi, çoğunluğa danışıp; bütünün eğilimine uyarak, kendi iç meselesinin çözümünü, bütünün uyumunda üretmesi sizce yanlış mı?
Düşünmeden evet demeyin
Çoğunluktan, minareye hayır cevabı alındıysa
Bu; o ülke yöneticilerinin
Seçenine ve halkın bütünlüğüne saygısını gösterir
Değer verdiğini de
Evet diyenler ise; bu değer verişe, değer verme
Yükümlülüğünün bilincinde özgür bireylerdir
Çünkü, halkın çoğunluğunun duygu bütünlüğünün bozulmasını önlemeye öncelik vermişlerdir
Halkın ortak EQ bütünlüğüne yani
Çünkü demokrasi; birey olma gücünün bilincindeki çoğunluğun isteğine göre yeniden boyutlanıp, şekillenmiştir artık
İşte bu sebep; kul- köle zihniyete, feodaliteye hizmet eden, azınlık kitleyi bahane ederek karar alan yöneticilere devretmez bir daha yerini.
Seçilen bunu görüp, görememekte özgürdür
İşte bu EQ tercihidir
Demokrasiyi; nesnel olarak,
Ulus duygu bütünlüğünü bölmekten öte gitmeyecek
Sığ-yüzeysel egoların çıkarına, kalkan etmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalıyor diye
Bu açık gerçeğe saldırmayı, aydın olmak sananlara da bir hatırlatma olsun
Bu fırsatla……..
Demokrasi, hak, hukuk ve benzeri tüm kavramların organik yapıları; içinde bulunduğu koşullara, insan yapısına ve zamana göre değişiyor
Ve biz, bir ömürlük süreçte şahit olabiliyoruz her şeye
Aklın yolu da tek değil
Duygunun da,
Ancak,
İkisini bir arada tutamama cahilliğinin sonucu
Tek…
Asıl olan bu….
Aklın, duygunun kendi içlerinde ve birbirleri arasında bütünlüğünü sağlayabilmek yani
Tabii, amaç gerçekten doğru olana varmaksa…
Hala ve de;
Bunca kışkırtmaya karşın, hatta
Kendi bütünlüğünü koruyarak kalabilmiş, içimizdeki sağduyulu çoğunluğumuza saygılarımı sunarken
Seçilmiş
Ya da, seçilmediği halde demokrasimiz ve de hak hukukumuz üzerinden
Basit politik kurgulara hakkı olduğu zannedenlere
Gelişmemizin önüne on yıllardır engel olma hevesindekilere
Yani;
" Duygu-ulusal bütünlüğümüz için,
IQ ve EQ muz ile bir bütün olduğumuzu hatırlatmak istedim"