Yoruldum sonu hüsran yolculuk oyunlarından…

         Sabah saat 05.00 civarı. Aklından zoru olanlar misali  uyanmışım. Umudumu, inancımı öldürmemek uğruna bir gayret daha; yaşamla,zamanla,beynimle cebelleşmeye kararlıyım..! Ama sanırım , son küskünlüklerimin ağırlığı, fazlaca bükmüş belimi... Bir türlü başlayamıyorum yeni bir gezi yazısına.

   

         Fazla büktürmüşüm belimiii..!!!. Oysa ki, daha çocukluğumda evcilik oyunlarından vazgeçip; kız başımla, sosyalcilik  oyunlarında top koşturmuştum erkek kardeşlerimle epeyce...Gene de ve hala, küsüp çekilmelerimden vazgeçemeyişim, dişi cinsin en belalı genetik cezası olmalı bana. Sosyalcilik oyunundaki başarısızlık sebeplerini bilmiyor değilim elbet; isyankar küskünlüklerimin de sebepleridir onlar...

          

         Sabah saatin 06.00,sında baktım ki, iki kelime çıkmıyor klavyemden; ve kahve-çay-sigara hamallığına teslim oluyor zaman, www.antalyabugun.com’a gözatayım dedim. Faik hoca'nın "Şehirler de İnsanlar Gibidir" yazısını okudum, epey bir ilgi görmüş.Güzel de olmuş.

 

         Üç ya da dört ay öncesindeydi, Faik arkadaşla yazılar paslaştığımız bir dönem. Ben onun "Ayakkabı Adam", o da benim "Kalekapısı" yazılarımızda "başka göz" olarak fikir paylaştık. O zamanlar hummalı bir şekilde gezi yazılarımı derleme ve yenilerini oluşturma sürecindeydim. Sanıyordum ki; çok çalışır, çabalar iyi bir şeyler yapar yollarsam, biraz daha para kazanır büyük gezi düşümü gerçekleştirebilirim. Yazdım, yolladım, olmadı. Sildim attım o dosyaları aklımdan. İş yapmıyorlar, beceremiyorum diye... Düşlediğim seyirin yolculuğuna çıktım, tamamlayamasam da, yol beni eylerdi bir süreliğine...Tamamlayamadan döndüm... Ulaşılamayan amaç "eylemiyor" yoksunlaştırıyormuş, bu fırsatla anladım...

 

Bir kahve daha yaptım,düşündüm...! Neydi benim yaşamla ilgili yalın düşüncem... "Hiç bir şeyi başkası ya da tanınmak gibi (popüler olmak yani)amaçlarla değil;kendim için, sevdiğim gibi bir hayatı yaşamak için yapacaktım" !!!?

Bir daha düşün dedim kendime.Sen bu sosyalcilik oyunundaki "kendine biçtiğin paye,yi" bir daha, iyice bir düşün...

Bir daha düşündüm...

Neredeyse sekiz ay önceden ilk fikirleri oluşmuş; ardından önce  elde, sonra bilgisayarda yazılmış ve fotoğraflarımla oluşan "Kalekapısı" ve benzeri diğer birkaç gezi yazısı çalışmalarımı, masaüstümün bir köşesinde atıl bırakmıştım. Canımı kendimden daha çok yakan başka biri daha yoktu...! Yorulmuştum "Sosyalcilik oyunlarından " ve çekilmiştim... Pes etmeden önce bir kez daha düşündüm.

 

Varsın gezgin hayatıma katkı olacak gelir sağlamasındı,

( Belki) okuyup bana moral, güç verecek birileri çıkmasındı,

KEN -Dİ- ME  ve KEN -Tİ-ME  sorumluluğumu, kendime zorlamak adına...

 

Düşündüm  "Kalekapısı"  adlı yazımı  ANTALYABUGÜN'den  sizlerle paylaşmaya karar verdim

Yayın Tarihi
05.10.2008
Bu makale 7440 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!