Bir söz, der ki;
“Tayfanın akıllısı geminin dümeninden uzak durur”
Sorunumuz bu,
Her yönden, çağın gereklerini karşılayacak teknik donanımda bir gemi var elimizde
Ancak dümen, o kapasite ve donanıma sahip kişilerin, işbirliğinin elinde değil
Yelkenleri her bir rüzgarı; hatta aynı anda, karışık yönlerden esecek rüzgarları göğüsleyerek yol alabilecek teknik ve malzeme kalitesinde iken,
Bir süredir, dümenin başına bu niteliğin kıymetinden bi-haber, karayol şöförü zihniyetlilerden biri oturup, öteki kalkmakta malum
Ancak; ve buna rağmen hala, üstün özellikleri sayesinde, yönü belirsiz ilerleyen bir gemi durumuna düştü yurdumuz…
Nasıl bir hazine gemisinde olduğunun farkında olmayan ve asfalt yol dökmekten öte düşünemeyen sayın vekiller...!
Bu söze dikkat
Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur…
Farkında ancak; personel oluşturup, sistem, düzen kurma becerisi güdükleşmiş sayın vekillerimiz, size de özellikle dikkat, lütfen…
Denizler, bu günlerde tek yönden esen bir rüzgar değil,
Her yönden esen; günbatımı, keşişleme, poyraz, yıldız, lodos ve hatta karayelli bir çalkantının etkisinde
saygılarımla
Göz ister ki
Yağız bir kara at benzeri
Yelelerini savurup geçsin gitsin
şu kara yel de
Baharımızı serinletip
kısa bir an
Gözdür,
bakar görür
doyar geçer
Ten diler ki
Hoyrat hırpalayışlar yorgunu değil
Sevecen dokunmalardan
bitkin düşsün
Düşecekse de
baş yastığa
Tendir,
baş alıp giderse
kalır öksüz
Lakin bu bahar
Öyle değil
Böyle değil
Karayele esir
Karayele teslim
bir bahar
değil göz
değil ten
değil baş
yürekleri
kafeste kuş
suya zincirli
balık gibi
kapkara esir alan bir bahar
bu bahar
Gören göze
Seven ele
Terleyen tene düşman
bin yıllardır içimizden beslenip
içimizde
çöreklenmiş
karanlık
coğrafyaların
yağmur damlalarında gizlenip
baharımıza sızan
başı bozuk
bir karayele
Aşk-a, seviye
gönüllere düşman bir karayele teslim
bu bahar
tenden de içeri
bedeni çürüten
kemikten inleten
bir karayele…..
Canı dermansız bırakan, soğuk yüzlü yel
Bil ki
En uzun ömrün
Ancak yenden içimizi
Bir tek yelkenimizi
Altüst eder o kadar…