“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” ne güzel sözdür, ne doğrudur
Demokrasi, içi boş bir paket yapıla
Sırtlar sıvazlanıp “biz doldururuz siz kahır keder yapmayın” denile
Anayasa tez elden, hesap-çıkarımıza uygun bir şekle getirile
“Anayı da –yasası da bizden iyi kim koruya? Kim düşüne?”
Deyi kulaklar büküle
Derken, derken
İş bilir AKePe hükümetinin, sözle ektiklerinin hasadı başladı işte…
Çamaşırlar ipe serilmeye başlandı bir başka deyişle
Kendince beğenmedi düzeni ve yenileyelim dedi varsayalım, iyi niyetle
Bir tür bahar temizliği gibi yani, daha basit bir dille…
Ancak sonunda ipe serilen çamaşırları da gösterdi ki
Kendi zihin dağınıklıklarından başka bir şey değil ipe serdikleri
Bu sahnede yumruk kardeşliğine?! Şaşırmak ise
Fazla safça kalır artık sizin de tahmin ettiğinizce
Açıkçası benim en çok merak ettiğim ise
Bunca beceriksizliğin ardını toplayacak beceriklilikte olanımız var mı?
Çıkar mı dersiniz içimizden bu kadar becerikliler?!..
Söyleyeyim hemen
Çıkacak elbet…
Sorunun çıktığı yer
Cevabın da geleceği yer değimlidir
Her şey geçip gidecek
İzi kalmayan gölge gibi
Tek ki, geri dönülemez yanlışlarına izin vermeyelim
Derelerimiz, ormanlarımızı, topraklarımızın satılması gibi
Tek ki, çürüttürmeyelim hoyrat ellerine suyumuzu…
Aptal kutularımızdan, o güzelim zamanlarımıza
Hükmetmeye yeltenişlerine de selam olsun ki
Aslolan ve tek gerçek, her şeye rağmen ilk fırsatta
Dağa, denize, ormana, kırlara, derelere kavuşmaktır bence
Hele birde çağırıp, sesleniyor ise
O ormanın rüzgarı
Denizin meltemi
Alakır vadisinden gelen bir acılı ileti …
Alakır evet…
Alakır vadisi de sonunda
Sancılı bir bekleyişin ardından
İletebildi sesini…
Daha bir yıl öncesi bağrından sökülüp alınan kızılçamlar haykırdığında
Ve ormandan
Denizin meltemine karıştığında gözyaşları
Topu topu üç beş insan idik kulak veren onlara…
Şimdilerde vadi boyu yerleşimlerde yerel halk
Şehirden çevreci ve diğer sivil örgütler
Ve hatta ülke çapında çevreciler dinliyor
ve dinletiyor çevresine vadinin sesini
Sizde duyun duymayanlar!...
Hatta gidin görün ve
Deyin ki biz geldik
Sizi duyduk ve geldik
Yanınızdayız bilin istedik…
Neden mi?
Çünkü üzerindeki baraja rağmen
Vadi boyunca sekiz adet HES( hidroelektriksantrali) yapılmaya girişildi
Ağaçlar kesildi, yerleşimlere ve ekosisteme geri dönüşümsüz zarar başladı
Üstelik dere ve vadi doğal 1. derece sit alanı olduğu halde…
HES,ler sadece Alakır için değil
Yurdumuzun yüzlerce akarsuyunun geleceği için bir kabus projesi
Şu anda kentimize en yakın ve zarar görmeye başlamış olanı ALAKIR…
Kumluca- Alakır hariç, hemen yakınında
Finike Gökbük kanyonu
Akçay deresine kurulması planlanan iki HES daha gündemde…
Her iki kanyon çevresi yerleşimlerinde yaşayanlar
Bu projeler konusunda kendilerine danışılmadığı, bilgilendirilip aydınlatılmadıklarını
Kendi olanaklarıyla bilgilenip, örgütlendiklerini
Durumun gelecekte kaçınılmaz olan zararlarına karşı önlemler almaya başladıklarını ve tüm güçleriyle
Bire bir kendi geleceklerini hedeflemiş bu zararlara karşı
Birlik olup karşı çıkacaklarını söylüyorlar…
“Su için, ağaç için, kuş için, börtü böcek için sizinleyiz
Yanınızdayız” deyin ve
Yüzlerine yansıyan mutluluğunu paylaşın derim…
Moral ve yanınızdayız desteği onlara güç
Sizlere yörenin doğal ve kültürel zenginliklerini tanıma fırsatı olacak
Bundan daha iyi bir neden olabilir mi?
Bu Pazar ve ya bu bahar içinde
Her hangi bir Pazar yolunuzu oralara düşürmenize…
Gerçek ruh ya da beden temizliğinin ancak doğadan kopmamakla
Sadece ve yeniden onun gerçek parçası olabilmemizle…
Mümkün olabileceği düşüncemi belirtmek
Suyumuz satılmasın….

Diyerek, iyi baharlar ve
İyi Pazarlar dilerim