Kim korkar Ser’deki-hoşluğundan

Kim olacak?

Meclisimizdeki adı ak

İçi karalar…

 

Oysa ki, nedir ki 

Ser-hoşluk?

Kafanın hoşluğu

Hepsi, hepsi bu…

 

Demeyeceğim

 

Çünkü kafanın hoşluğundan korkmamak

Gerçek güçlü kişiliği elde edebilmek seyrindir

 

 

Dün, ben şahsen

Bülent  Arınç beyin

Eteğinden dökülen incilerle eğlendim

Eğlenirken tanıdım, öğrendim

 

Kendisi sarhoşluğun taklidini bile yapamazmış

Bunu, ona yakıştıranlar çok olacağından

“korkarım” diyemezdi ya hoş 

Anlamak lazım tabii..

 

Ben yakıştıramadım

Neden

Çünkü içebilmek bir kültürdür

İçip edebiyle ser hoş olabilmek kültürüdür

Meclisimizdeki gövdelerinse her kültürü bilmeleridir

Şahsi tercihim

 

İnsanlığın varoluşundan beri

Seri hoş tutmak cazip kalabildiğine göre

Kültür olduğunun aksine, kimse kimseyi ikna etmesin

Komik oluyor bu durumlar

Dolayısıyla bu kültürün gölgesinden bile korkan birinin

Beni temsil ediyor duygusunu hazzetmedim

 

Öyle ki yeri geldiğinde

Şöyle edebiyle

İçkinin ser hoşluğunun bile

Kişiliğinin önüne geçmeyeceğini ispatlayacak denli

Güçlü olsun isterdim

Beni temsil edeceklerin

 

Ben o kültürde olabilenlerle içmeyi hep sevdim

Doyumsuz sohbetler, felsefi yoğunlaşmalar

On yıllarda edinilemeyen

Hayat derslerinin özeti vardır bazen “o sohbetlerde”

İşte ben bu gün hala,

Onu yakalayabileceğimi düşündüğüm insanlarla

Sırf o noktaya gelebilme şansımız adına

Bir arada olmayı istedim

Ayrıca da bu fırsat buradan

Her birine tekrar teşekkürler ederim

 

Özeti;

 Severim, o kültürü edinmişlerle içmeyi

Ama, her içenle aynı keyif yaşanmaz

O kültürü alan da, gayetiyle iyi bilir

Kimlerle iyi içileceğini…

 

Serini herkes önünde,

Zayıf bir kişiliğin ayakları altına aldıranla içmek

Hoş olmaz…

Ben sevmem

 

Ol sebep öylesi, aman gel

“İçelim hadi, benden” deyip yalvarsa da

Vallahi içmem…

 

Ammavelakin,  birisi

Öğrenmek istiyorum gel öğret bana içmeyi derse de

Öğretmekten çekinmem

İçerken, salt bir öğreten olarak kalırım yanında

Gerçek ser-hoşluğumun doyumsuz sohbetini paylaşmak istemem…

 

Ve gene

Ve hatta, hiç tanımadığım

Amma içişinden o kültürü almış olduğunu anladığım biriyle

Felsefenin ufuklarını çizen sohbetlerin

Ser-hoşluğundan da kaçınmam

 

O ortak bir dildir çünkü

Onu doğru kullanabilenden korkulmaz, bilirim

 

O öyle bir dildir ki,

Seksen yaşını devirdiğinde

Adını bile çoğu insanın bilmediği, duymadığı ülkenin birinde gezgin iken sen,

Destekle çıkarıldığın yüksek bir bar taburesinden

O coğrafyanın meyveleriyle süslü yerel içkisi eşliğinde

İlk kez duyduğun

O ülkenin dilinden şarkıları bastırmaya çalışarak söyleştiğin

Ve sana hayatın anlamını soracak genç ve karışık bir kafaya

Hayatın toplamının, onunla yapmaya çalıştığın bu güzel sohbet olduğunu;

Yani ki, sadece  “o an “ olduğunu anlatabildiğin

Bir ortak dil ve de kültürdür

 

Ben, seksenine gelmiş de

Öyle olabilmekten korkmayacak kadar kendine güvenen

Ser-hoşluğundan utanmayacaklar

Beni temsil edebilsin, isteyenlerdenim

 

Çünkü ben,

Öyle olmak isterim…

 

Sekseninde iken

Kafasının hoşluğuyla korkutmayan,

Güvenilen

Hatta, korkulara ilaç olup

Yaşama dair cesaretlendirecek

Bilgeliğinin cesaretinden güç verecek bir ihtiyar

 

 

O kadar yaşayamasam bile

Öyle olabilmenin heyecanını

Kaçırmadan yaşamış olacağım

 

 

Ya da, ya da hiç değilse

Bir insanı

Sırf kadın olduğu için çekemeyip

Korkutabileceği gafında bulunacak denli cesaretsiz

Oda basan

Sevimsiz, anlayışız bir yaşlı olmayacağım…

 

Yayın Tarihi
04.02.2010
Bu makale 6606 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
GüLdal Mumcu'ya karşı yapılan çirkin saldırıya ;gösterdiğin duyarlılığından dolayı tebrik ederim...

Yaşar Çıvak 06.02.2010

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!