Bugüne kadar kimsenin ölüm döşeğindeyken, “Keşke işime biraz daha fazla zaman ayırabilseydim…” dediği görülmemiştir.
Rob Parsons
İlişkilerdeki çatışmalar hem tehlike hem de fırsattır. Bir çatışma yaşayan çiftler kendilerine” Bu bana ne öğretti? Ben nasıl bir hata yaptım da böyle bir çatışma oldu? Çatışmanın tekrarlamaması için ne yapmalıyım?” gibi sorular sorarak olayı analiz ederlerse krizi fırsata dönüştürebilirler. Çatışmalardan ders almaya yönelik yaklaşımlar evlilikler için faydalıdır.
İnsanların genellikle kullandıkları evrensel iletişim kalıpları vardır. Bir tehdit hisseden kişi, zayıflıklarını açığa çıkarmamak için bazı yöntemlere başvurabilir:
Farkında olalım ya da olmayalım, beden dilimiz özdeğer duygularımızı yansıtır. Özdeğerimiz sorgulanıyorsa, bedenlerimiz bunu fiziksel olarak dışa vurur. Bunu düşünerek, insanların iletişim anlarında karşı tarafın rahatlıkla gözlemlediği ama kendisinin farkına varamadığı bazı belli bedensel duruşları vardır.
Suçlayıcı davranışların karşısında genellikle savunucu davranışlar yer alır. Kendini aşırı savunmanın belirtilerinden biri özürler bulmaktır. Elinizde olmayan nedenlerden ötürü öyle davrandığınızı söyleyerek işin içinden çıkmak istiyorsanız, sorunu kendi dışınızda arıyorsunuz demektir. Sözgelimi, akşam yemeğine hep geç kaldığı anımsatılınca, trafiğin yoğunluğu bir özür olarak getirilebilir. Oysa vurgulanmak istenen "HEP” geç kalınması olduğu gibi, başka bir yoldan gelme ya da daha erken yola çıkma seçeneklerini de söz konusu olabilir.
Kendini aşırı savunma belirtilerinden bir diğeri, eşinin duygu ve düşüncelerini öngörmeye kalkıp, bunlara olumsuz birtakım yüklemlerde bulunarak savunucu tepki göstermektir. Oysa sağlıklı bir iletişim, yanlış anlamaya yol açabilecek birçok konuyu açıklığa kavuşturabilir.
Kendini aşırı savunmanın bir diğer belirtisi, yakınmaya, hemen karşı yakınmayla karşılık vermektir. Oysa, karşısındaki kişinin ne söylemeye çalıştığını anlayarak yaklaşmak, daha çözüm odaklı bir yaklaşım olacaktır. Bunun daha ileri bir biçimi, getirilen yakınmaya karşılık, konuyla hiç ilgisi olmayan herhangi başka bir konuyu yakınarak gündeme getirmektir. Böyle bir yaklaşım, iletişimi iyiden iyiye çıkmaza sokar.
Kendini aşırı savunmanın bir diğer belirtisi "evet-ama’cılıktır. "Evet-ama" deyişleri karşısındakine katılmayla başlar, katılmamakla sonlanır. Sözgelimi, kişi eşine "Söz vermiştin, geçen hafta evin bütün faturalarını yatıracaktın" der, "Evet, söz vermiştim ama başka işlerim çıktı" diye yanıt alır.
Diğer bir aşırı savunma belirtisi, kendini yineleyip durmaktır. Kişinin kendi bakış açısını başka yollarla yeniden ortaya koyması ya da karşısındakinin sorularını göz önünde bulundurarak doğru karşılıklar vermek yerine, kendisini yineleyip durmasıdır. Benzer söylemle yeterince bastırırsa, bir de sesini yükseltirse baskı kurabileceğini düşünür.
Kendini aşırı savunmanın son bir belirtisi söylenip sızlanmaktır. Burada, ne söylendiği değil, nasıl söylendiği önem kazanır. Burada, çocukça, yüksek perdeden, daha çok burundan gelen bir ses tonuyla, cümlenin sonuna doğru bir sesleme (heceye) vurgu yaparak konuşulur. Sözgelimi, "Ben hiç dışarı çıkarmıyorsuuun!", "Hiç beni dinlemiyorsuuun!", "Benim bunda ne suçum var?!.." denir.
Kendini aşırı savunma, vücut dilinde yalancı bir gülümsemeyle (ağız kenarları yükselir, ancak gözlerde bir değişiklik olmaz), sanki bir yumruktan kaçıyormuş gibi, bir yandan, diğer bir yana dönmeyle, kollarını göğsünde kavuşturma gibi yollarla gösterilir.
Kendini aşırı savunmanın getirdiği başlıca sorun, iletişimin engellenmesidir. Eşler birbirlerinin gerçek bakış açılarını anlamak yerine kendilerini savunmaya odaklanırlar ve bunun için çaba ve zaman harcarlar. Böylece bir çözüm bulunamaz, çatışma daha da büyür ve etkileşim, saldırı ve karşı saldırı ile sürer gider.
Kendinizin ya da eşinizin aşırı savunucu olup olmadığını belirlemek için, özellikle bir anlaşmazlık ya da uzlaşmazlıktan sonra aşağıdaki ölçeri uygulayabilirsiniz. Hem siz bu ölçeri uygulamalısınız, hem de eşiniz. Eşiniz uygulamak istemezse, ikinci bir kez uygulamanızda, o olsaydı nasıl yanıt verirdi, bunu göz önünde bulundurarak bütün soruları yeniden yanıtlayın.
"KENDİNİ AŞIRI SAVUNMA" ÖLÇEĞİ (Gottman)
Bu ölçek, eşiniz bir konuyu gündeme getirdiğinde, aşırı savunucu bir tutum takınıp takınmadığınızı ölçmek içindir. Bir anlaşmazlık ya da uzlaşmazlığınızdan sonraki gerçek duygu, düşünce ve davranışlarınızı anımsamaya çalışın. Kendinize karşı dürüst olmanız çok önemlidir. Her bir yargı için, genelde katılıp katılmadığınıza bağlı olarak "evet" ya da "hayır" yanıtı verin.
- Eşim yakınınca, haksız yere dırdır ettiği düşüncesine kapıldım
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Yanlış anlaşıldığım hissine kapıldım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Yaptığım olumlu şeylerin değerinin bilinmediği duygusu içindeyim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Yolunda gitmeyen şeylerden büyük ölçüde ben sorumlu değildim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Suçlanmaktan kurtulmak için, sorunun neden ve nasıl ortaya çıktığını açıklamak zorundaydım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim olumsuzlaşınca, bana karşı haksız yere saldırıda bulunduğu duygusuna kapıldım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim yakınınca, benim de ona söyleyecek bir sürü yakınmam olduğunu anladım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşimin olumsuzlukları çok fazla, çok yoğun ve çok mantıksızdı.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim çok alıngandı, duyguları çok kolay incindi.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşimin yakınmalarında gerçeklik payı var, ancak bütün gerçek bu değil.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim yakındığında, "Bu suçlamalar karşısında ben suçsuzum" diye düşündüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim yakındığında, saldırılarını savuşturmak zorundayım düşüncesine kapıldım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Benimle ilgili gerçek olmayan yakınmaları yadsımak (inkâr etmek) zorunda olduğum düşüncesine kapıldım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşimin yakınmalarını dinlerken, benim yakınmalarıma hiç ilgi göstermediği düşüncesine kapıldım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşimin sorunlara bakış açısı çok benmerkezciydi. SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- "Ne söylersen söyle, gereken karşılığı alırsın" ("İstediğini söyleyen, istemediğini duyar") diye düşündüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim yakınırken, kendimi koruyacak yollar bulmaya çalıştım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim yakınırken, benim kendi durumumu yeniden açıklayacak bir yol bulmaya çalıştım
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşim yakınırken, benim kendi durumum gerçekten anlaşılabilmiş olsaydı, bütün bu konuşmalar olmazdı, diye düşündüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Eşimin tek yapabildiği, benim yanlışımı bulmak gibi görünüyor. SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Kimi zaman, eşim, elinde sopayla üzerime yürüyor gibi gelir. SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
- Sert bir tartışma sırasında nasıl dengiyle karşılık veririm (misilleme yapanım) diye düşünüp dururum.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
Değerlendirme: Yedi maddeye ya da daha çoğuna "evet" yanıtı vermişseniz, büyük bir olasılıkla kendini aşırı savunan birisiniz ya da böyle biri olmaya adaysınız demektir.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
www.antalyaterapipsikiyatri.com
www.antalyacinselterapi.com
facebook.com/antalyaterapipsikiyatri
Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.
1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5
Tel: 0 (242) 316 98 99