PSİKİYATRİST

Geçmiş; Sadece Şimdinin..

..Yaninda Hareket Eden Bir Gelecektir….

 

Ruhsal aygıt hepimizde bilinç ve bilinçaltından oluşur. Bilinçaltının inançları başarı ile başarısızlığın arasındaki farkı belirler. Biz kendimizi programlayabilen tek makineyiz.

Yapmamamız gereken bir şeyi otomatik olarak yapıyorsak; Aşırı yemek yemek, sigara içmek, asansörden, yüksekten, dış dünyadan korkmak,depresif olmak … KENDİMİZİ DEĞİŞMEK İÇİN PROGRAMLAYABİLİRİZ.

BİLİNÇALTI NEDİR ve NE YAPAR?

Bilinç ve bilinçaltının karşılıklı etkileşimi hakkında edineceğiniz bilgi, tüm yaşamınızı yeniden biçimlendirmenizi sağlayacaktır.

Geçmiş yaşantılardan kaynaklanan uyumsuzluk, karışıklık, eksiklik ve kısıtlanmalar…

Bilinçaltı emirleri alır ve uygular. Emirlerin kaynağı bilinçtir. Aslında yönetme kabiliyeti yoktur. Bilinçaltı arzu, istek, dürtü ve duyguları içinde tutar. Enerjide oradadır.

BİLİNÇALTI ALIŞKANLIKLARIMIZIN OLUŞTUĞU VE KORUNDUĞU YERDİR.

           Birçok günlük eylemimiz otomatiktir. Bir eylemi öğrendikten sonra bilinçaltının malı olur. Otomobil kullanmak gibi. Tenis oynamak gibi. Giyinmek gibi. Bu işleri öğrendikten sonra bilinçli aklımız devre dışı kalır. Bilinçaltı sorumluluğu alır ve iyi iş çıkarır. Merdivenden inerken her adımda hangi ayağınızı atacağınızı düşünseniz bir süre sonra merdivenden yuvarlanırsınız.

BİLİNÇALTI BİR HAFIZA BANKASI BİLGİSAYAR GİBİ HİZMET VERİR…

Trilyonlarca hücre ve her birinin yüzlerce bağlantısı. Muazzam bir bilgi biriktirme gücü yaratır. Görülen, koklanan, işitilen, dokunulan, tadılan her bilgi bu devrelerde kaydedilir ve saklanır. Gerektiğinde bilincin hizmetine sunulur. Öğrendiğimiz ve yaşadığız her şey burada kayıtlıdır. Silinmez.

Hipnozda çok küçükken yaşadıklarımızı hatırlarız. Bilinç bunları unutmuştur.

Bilinçaltı aynı zamanda çözümleyicidir. Sahip olduğu bilgilerden yararlanarak çözüm üretir. Yeni bilgileri daha önce sahip olduğu bilgilerle karşılaştırır. Uygunsa çözümüne katar. Bazen hiç ummadığımız bir çözüm aklımıza gelir. İşte bu bilinçaltının özgür çalışması sonucu ortaya çıkar. Buna SEZGİ deriz.

BEDENİN İSTEMSİZ İŞLERİNİ KONTROL EDER VE DÜZENLER

Solunum, sindirim sistemi, kan dolaşımı ve dışkılama böyle işlerdir. Gerginlik ve stres bu işleri yavaşlatır. Bu durumda bedensel sorunlar ortaya çıkar.

Tıpta bunlara psikosomatik hastalıklar denir. Hipnoz bozulmuş bu işleri yeniden düzenler. Çünkü bunu kontrol eden güce ulaşır. Örneğin yüksek tansiyon normale döner. Mide, bağırsak sorunları,ülserler, kabızlık, ishal, baş ağrıları, kas ağrıları, cilt hastalıkları düzelir.

           Psikiyatrik değerlendirme Uzman bir Doktor tarafından yapılmadan doğrudan hipnoza başlanmamalıdır.

DUYGULARININ FARKINDA OLMAYAN İNSAN OTOMATİK YAŞAR…

Duygulara sahip olan ve kontrol eden zihne hakim olur. Bu güç insanların çok büyük çoğunluğunda bilinçaltındadır. Bilinçaltı duyguların evidir. Duygular arzuları yaratır. Bunlar güçlü arzulardır ve davranışlarımızı yönetir. Yani bilinçaltı idare gücünü elinde tutar. Duygularını kontrol edemeyen insan bilinçaltının kontrolü altında kalır. Bilinçaltı duyguları üretir ve saklar

ÇATIŞMADA KAZANAN KİM OLUR?

Çatışan arzularımız olduğunda bilinçaltı kazanır. Yerleşik dini ve ahlaki inançlar güçlü bilinçli karar ve istekleri engeller. Bilinçaltı istenmeyen davranışları sürdürür. Genellikle en çok arzu ettiğimiz şeyi yaparız. Davranışlarımızı belirleyen başka bir arzuyu yenen baskın dürtüdür.

BİLİNÇALTI BİLİNCİN İNANDIĞI HER ŞEYİ DOĞRU OLARAK KABUL EDER.

           Bilinçaltının doğruyu yanlıştan ayırt etme gücü yoktur. Söylenen her şeyi doğru kabul eder. Eğer belli bir günde öleceğinize inansanız bilinçaltı yerine getirir. Böyle olduğu voodoo büyücülerinin yaptığı büyülerde kanıtlanmıştır. Eğer bir kişi gerçekten bir bebeğin kendisini temsil ettiğine inandırılırsa bebeğin kalbine batırılan iğne ile ölür.    Nebraskada yaşlı bir adam hastanede yıkanırsa öleceğine inanmıştı. Bu nedenle hastalansa bile hastaneye gitmezdi. Çünkü hastaneye yatırılan hastalara yapılan ilk işlem yıkamaktı. Bir gün düştü ve kalça kemiği kırıldı. Hastanede bütün itirazlarına rağmen yıkadılar ve öldü.

BİLİNÇALTI İNANÇ SİZİ ÖLDÜRÜR DE İYİLEŞTİRİR DE.

           Bilinçaltı hayallerın oluştuğu yerdir. Çocuklar canlı hayaller görür. Büyüdükçe acı olayların etkisiyle hayalleri bastırmaya başlarız. Hayal etmekten korkarız. Hayaller hayal kırıklığı yaratır. İstenmeyen duyguları tetikler. Ama hayaller bilinçaltında çalışmaya devam eder. Gelecekle ilgili kalıplaşmış hayaller üretir hale gelir. Gelecekle ilgili sadece olumsuzlukları görür hale gelir. Başarısızlık hayalinin sonucu başarısızlıktır. Bilinçaltının hayali bilincin iradesini yener.

YARATICI HAYAL KURMAK BAŞARININ SIRRIDIR.

Tüm başarılı sanatçı, mühendis ve mimarlar yeteneklerini bilinçaltında yarattıkları çizimlere borçludur. Sanatın hayranlık uyandıran birçok eseri sanatçının bir çeşit self-hipnozu sırasında ortaya çıkarılmıştır.

Hipnozdayken yaratıcılık hakim olur. Hayaller kendiliğinden ortaya çıkar.

Mozart eserlerini rüya görür bir haldeyken içine doğduğunu söylemiştir. Newton birçok matematik problemi uyku gibi bir haldeyken çözmüştür.

 Gothe en önemli şiirlerini rüya halindeyken yazmıştır. Bu bir iki örnek istisnalar değil kuralı ortaya koymaktadır. Buna benzer yüzlerce örnek vardır. Ressamların çoğu ellerini serbest bırakır. Ellerinin resmi yapmasına izin verir.

           Yani hayal gücünüz sizi yaratıcı da yapabilir, yaşamınızı mahvedebilir de. İnsanların sizi sevmediğini hayal ederseniz ona göre yaşarsınız. Aksine samimi, kolay arkadaş edinen bir kişi olduğunuza inanırsanız çok kolay arkadaş edinirsiniz. Hayal gücünüzü kontrol etmeyi öğrenirseniz ondan yaratıcı yönde yararlanırsınız. Bu enerjiyi ortaya çıkarmanın en kolay yolu hipnozdur.

BİLİNÇALTI ENERJİMİZİ YÖNETEN BİR DİNAMODUR.

           Yaşamdaki hedeflerimizi gerçekleştirmek için iç enerjiye gereksinimimiz vardır. Bilinçaltı bu enerjiyi oluşturur ve kullanır. Bilinç bu enerjiyi yönlendirmezse enerjinin kullanımı olaylara ve şansa kalır. Davranışlar bu enerjinin ifade bulmuş şeklidir. Bu enerji yaratılamaz, yok edilemez, sadece yönlendirilebilir. Bilinçaltı bu enerjiyi bir hedefe doğru kullanır. Dinamo böyle işler.

Eğer bilincin tanımladığı bir hedef yoksa bilinçaltı kendi bildiği hedeflere doğru ilerler. Ya da başkalarının hedeflerini kendi hedefi olarak seçer. Yönetim olmazsa sonuç sağlıksız, yıkıcı, başarısız hedeflerdir.

           Bilinçaltı hizmetkardır. Kişi onu yönetici olarak atarsa, kabul ederse sonuç hüsran olur. Bilinçaltı düşünmez. Ama düşüncelere tepki verir. Düşüncelerin oluşturduğu emirleri yerine getirir. Bilinçaltı yönetmek, bilinçaltının sizi yönetmesinden daha basit ve kolaydır. O hizmetkar olmalıdır. Bilincinizde patron.

           Bazı durumlarda enerjimizi tükenmiş hissederiz. Aslında bilinçaltında aynı miktarda enerji vardır. Ama olumsuz duygular bu enerjiyi tüketir. Öfke, korku, suçluluk gibi duygular enerjiyi emer bitirir. Üretilen enerji aynıdır ama yönlendirilmesi bozuktur.

           Başarılı kişiler; daima hedefe kitlenmiş füze gibi adım adım ilerler. Sürekli enerjiktir. Bu kişilerin ya kendi hedefleri vardır. Ya da anne babadan ekilen tohumlar onu hedefe kilitlemiştir. Boşa enerji harcanmaz.

Başarısız kişiler; her işi yarım kalır, umutsuzdur. Çünkü çocukluktan bir şeye değer olmadığı yönünde programlanmıştır.

           Bilinçaltı bir hedef arar. Bu nedenle bilinçten rehberlik etmesini ister. Doğa böyledir. Doğal bilinçaltı kendine söyleneni yerine getirir. Onu hedefe yönlendirebilirsiniz. Başarıya, sağlığa, arzu edilen her şeye. Kişi bilinçli olarak hangi emiri verdiğini unutsa da bilinçaltı unutmaz. Sabitler ve sizin hizmetinize sunar.

Yayın Tarihi
01.05.2019
Bu makale 2284 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!