DÜŞ-ünü-YORUM

Yeter artık…

Patagonya’nın Kriz Lobisine:

 

Sizi tanıyoruz.

 

Deniz kıyısında yalılarınız var. En son model arabalarınız var. Uçaklarınız, yatlarınız var. Ülkenin en güzel yerlerinde kapattığınız koylar, arsaların tapularını dosyaladığınız onlarca klasörle dolu kütüphaneleriniz var.

 

Adalarınız var.

 

Su kaynaklarının olduğu arazileri, sit alanlarını kapatır, zamanı gelince kaşla göz arasında imara açtırır, milyarları vurursunuz. Siz 70 milyona ait denizi bile doldurur, özel mülkiyetinize geçirir, istediğiniz gibi kullanır, bir de koskoca Ülkeye kafa tutarsınız.

 

Devlet Yönetiminin her kademesinde lobileriniz var. İstediğiniz yasaları çıkartır, istediklerinizi iptal ettirirsiniz.

 

Bu Ülke adeta size ait, ama siz bu Ülkeye ait değilsiniz. Dünyanın neresinde karın tokluğuna sömürülecek emek var ise koskoca fabrikalarınızı oraya taşır, sizi o zirvelere taşımış emektarlarınızı bir gecede satarsınız.

 

Hep bir şüpheye takılı kalmıştır beyinlerinizdeki güven merkezleri.

 

Ne olur ne olmaz…

 

Bu nedenle servetinizin çok büyük bir kesimi İsviçre bankalarındadır.

 

Şirketleriniz, fabrikalarınız var. Ama siz adam gibi şirket yönetmekten acizsiniz. Risk analizi, gelecek öngörüsü, küresel oyuncu olabilme becerisi hak getire. İşiniz gücünüz dubaracılık, voli vurma, kısa vadede köşeyi dönme.

 

Nasıl olsa ağzınız Hazine’nin memelerinde. Acıktıkça gelsin teşvikler, kurtarma planları, vergi uzlaşmaları, prim afları.

 

Yalan mı?

 

Bu yoksul Ülkenin bankalarını Mars’tan gelenler mi boşalttı? İçi boşaltılan bankaların yükünü vergi mükelleflerinin sırtına yıkıp aynı lüks ile yaşamaya devam edenler sizler değil misiniz?

 

 

Soyduğunuz bankaların pisliğini temizlemek için, bu Ülke ulusal gelirinin 30%’unu feda etmek sorunda kaldı. Bizim, biz sıradan yurttaşların vergileri ile. Siz aynı sefih yaşantınızı sürdürdünüz, hiçbir şey olmamış gibi muteber insan rolüne devam ettiniz.

 

Her krize siz sebep oldunuz, faturayı bizler ödedik. Lüksünüzden, yaşam standartlarınızdan zerre taviz vermeden hayata devam ettiniz.

 

Şimdi yine ağlıyorsunuz. ABD, hormonlu konut kredilerine dayalı fonlardan alarak batan kurumlarını kurtardı, konut sektörünü ayakta tutmaya çalışıyor. Siz, ne bu fonlardan aldınız, ne ABD benzeri bir mortgage riski ile karşı karşıyasınız. Göstere göstere gelen finansal krize rağmen yurtdışından döviz ile borçlandınız.

 

Acaba?

 

Dışarıdan borç almak yalanı arkasında, yurtdışından servetlerinizin bir bölümünü şirketlerinize aktarıp, üstüne kaymaklı kadayıf gibi bu paralara Devletten fon istiyorsunuz.

 

Devlet IMF ile anlaşsın, temin edeceği fonu sizin kullanımınıza sunsun.

 

Bütün derdiniz bu.

 

ABD kaynaklı kriz 14 ay önce başlamış. Finans ve kredi kuruluşları kepenkleri kapatmış. Size 2008 Mart – Haziran arasında 40 Milyar USD borcu kim verir, anlatın da, biz de anlayalım.

 

Bu 40 milyar usd sizin kendi servetiniz olmasın?

 

Sizi tanıyoruz.

 

Krizin patladığı ABD medyasına bile rahmet okutan bir gamlı baykuşluk ile Ülkeyi cenaze evinin sessizliğine büründürmek isteyen medyanız var.

 

O medyanız sağlam insana kırk kez “hastasın”  der, yataklara düşürür. Şükür ki internet var. Elinizden gelse onu da yasaklatırsınız siz. İstersiniz ki Ülke içinden ve dışından bütün bilgi sizin süzgecinizden geçip, bizlere, istediğiniz kıvamda ve karanlıkta ulaşsın.

 

Geçmiş olsun. Bor’un pazarı geçti, bir zahmet Niğde’ye.

 

Siz hangi kapkara manşetleri attırırsanız attırın, NY Times’lar, Guardian’lar, Wall Street Journal’lar bir tık ötede.

 

Siz “ Ülke felakete gidiyor, bir an önce IMF ile anlaşılsın, sağlanacak fonlar ‘reel sektöre’ aktarılsın” dersiniz. Biz, internette bir tık ile, IMF’nin, kriz karşısında sicili en temiz ve sağlam üç Ülke olarak Türkiye, Brezilya, Güney Kore’yi deklare ettiğini okuruz. Size, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demeyi bile çok görürüz.

 

Sizi tanıyoruz.

 

2001’den farklı olarak şimdi daha çok insan ekonomiyi takip ediyor, okuyor, izliyor, değerlendiriyor, sorguluyor.

 

Bütün çabanızın toplumu psikolojik olarak baskı altına almak, gelecek kaygısına düşürmek, sosyal hayatı bitirmek için olduğunu ilkokul çocukları bile anlıyor. Zira bu kez çok açık veriyorsunuz.

 

Üç yüz bin dolarlık evin şimdi yüz bin dolara alıcı bulamadığını yazdırıyorsunuz. Bundan daha doğal ne olabilir? Demek ki bu evin olması gereken fiyatı yüz bin dolarmış. Elli bin dolara inşaatı bitirilen bir dairenin, iki yıl içinde üç yüz bin dolarlık bir değere ulaşmasıdır asıl tuhaf olan ve sorgulanması gereken.

 

Şimdi bütün Dünyada yaşanan sürecin açıklaması budur.

 

Şirketler, fabrikalar, işletmeler, kurumlar, gayrimenkuller son birkaç yıldır şişirilmiş, hormonlu değerlerden, olması gereken değerlere iniyor.

 

Ak koyun, kara koyun bundan sonra belli olacak. Takkeler düşecek, keller görünecek. Artık yumurta kafalarınızı sıfıra vurdurur, imaj mı tazelersiniz, peruk mu takarsınız, dağınık mı bırakırsınız, sizin bileceğiniz iş.

 

Hazineyi emerek, Kamu ihalelerinden nemalanarak, vergi vermeden, öz kaynaklarına dokunmaksızın, halkın tasarrufları ve vergileri ile iş yapmaya alışmış,  evin şımarık çocuklarının ayakları yere basacak.

 

Ama 2001’de olduğu gibi beceriksizliklerinizin, ufuksuzluğunuzun, çapaçulluğunuzun, hesapsız büyümenizin, dar görüşlülüğünüzün bedelini bir kez daha bu yoksul halk ödemeyecek.

 

Adalarınızı, yatlarınızı, yalılarınızı satın. Yurtdışındaki servetlerinizin tamamını getirin, sermayenize katın. Yama için yine sırtımızdaki mintana göz dikmeyin.

 

Amerikan otomotiv sanayinden ders alın. Özel jetleri ile Washington’a para istemeye giden Ford Yöneticileri fırçayı yer yemez 5 adet jeti satılığa çıkardı.

 

Hele hele sakın ola ki, krizi fırsat bilip, yediğiniz her lokmada alın teri olan çalışanlarınıza bedel ödetmeyin. Kıdem yükünden kurtulmak için işçi çıkartmayın.

 

Belli ki, aranızda, hazır havayı yakalamışken kıdemi yüksek çalışanları çıkartıp asgari ücretle işçi almak için yanıp tutuşanlar var.

 

Kriz lobisi, çekin ellerinizi Ülkenin geleceğinden!

Yayın Tarihi
24.11.2008
Bu makale 2136 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!