Makiliklerime dokunma!

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bu göreve ilk atandığında bizim için umut vadeden bir bakandı.

Bakanlığının TBMM’ye gönderdiği son yasa tasarısı sayesinde kendisi ile ilgili bütün umutlarımız söndü.

Turizmi Teşvik Yasası tasarısından söz ediyorum. Belek ve Sorgun ormanlarıyla ilgili sıkıntıları gündeme getirdiğimizde; kendisinin de doğasever olduğunu söyleyen, bundan sonra katliamlar olmayacağını bildiren Turizm Bakanı’nın, parasını verenin ormanlarımızı canının istediği gibi katledebilmesine olanak tanıyacak bir tasarıya imza atması bendeki bütün kredisini bitirdi.

Bu yasa tasarısını, ormanda tesis yapacak olanlara, keseceğinden daha fazla ağacı dikme zorunluluğu getireceğini söyleyerek savunuyorlar.

Bunun savunulacak bir yeri yoktur. Birincisi kesilecek ormanı sadece “ağaçlar” olarak görmek safdilliktir. Orman dediğimiz şey, temel olarak ağaçlardan oluşur ama, ağaçlarla birlikte yaşayan diğer tüm canlı türleriyle müthiş bir ekosistemdir.

Uzmanlar, kesilen bir ormanın eskisi gibi yerine gelmesinin en iyimser yaklaşımla 100 yılda,   tüm ekosistemiyle geri gelmesinin ise 200-300 yılda olabileceğini söylüyorlar.

Yani kimse, “Ben ormanı keseceğim ama, yerine yenisini dikeceğim” yalanının arkasına sığınmasın.

Yasa tasarısını bir de şu cümle ile savunuyorlar: E biz zaten ormanı değil bozuk ormanı ve makilikleri tahsis edeceğiz.

Yine bu işin uzmanları, bu bozuk orman teriminin artık bütün dünyada kabul görmediğini vurguluyorlar.

Yani, orman, ormandır kardeşim. Bunun düzgünü, bozuğu olmaz.

Hele makilik için söylenen tam bir komedi. Kardeşim bize ilkokuldan beri bu devletin Milli Eğitim Bakanlığı öğretmedi mi, “Akdeniz Bölgesi’nin bitki örtüsü makiliklerden oluşur” diye.

Makilik bu bölgenin bitki örtüsüdür hemşerim. Yani boyu kısa diye bir kenara atamazsın. Bölgenin ekosistemleri ile oynarsan, başına gelecek var demektir.

Siz bu kafayla o anlı şanlı turistik tesislerinizde bırakın duş alacak suyu, içecek suyu bile zor bulursunuz.

Bu kadar sakatlıklarla dolu yasa tasarınız Meclis’ten geçse bile, mahkemeden dönecektir eminim.

O yüzden makiliklerimize dokunmayın.

DOĞRU BİR KARAR

Ormanlarımız turizmin ve yalancı madencilerin dayanılmaz baskısı altında iken, devletin o ormanları koruyup gözetmek göreviyle Antalya’ya gönderdiği bir bölge müdürü vardı.

Kendisiyle SABAH Akdeniz’de yayınladığımız, “Bu nasıl kafa” başlıklı haberle tanışmıştınız. Orman Bölge Müdürü olan bu zat, “Her yıl dekarlarca orman yanıyor, birazını madencilere vermişiz çok mu” gibi sakat bir yaklaşım sergilemişti.

Dün, bu zatın görevden alındığını öğrendik.

Antalya oranlarını koruyup, gözetme kabiliyeti olmadığı söyledikleri ile açığa çıkan, hatta zarar vermesi kuvvetle muhtemel bu kişinin görevden alınması son derece isabetli bir karar olmuştur.